657'li üniversiteli işçiler!
657'li üniversiteli işçiler!
Üniversiteli İşçiler
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4.maddesinde kamuda varolan
istihdam şekilleri yer almaktadır. Bu maddeye göre;
“Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve
işçiler eliyle gördürülür.
A) Memur:
Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel
kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve
sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun
uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki
kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama,
programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili
olanlar da memur sayılır.
B) Sözleşmeli personel:
Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli
projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve
işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak
üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren
geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller
çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının
görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali
yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen
ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir." şeklinde
değiştirilmiştir.
C) Geçici personel:
Bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olduğuna Devlet Personel
Dairesinin ve Maliye Bakanlığının görüşlerine dayanılarak Bakanlar
Kurulunca karar verilen görevlerde ve belirtilen ücret ve adet
sınırları içinde sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan
kimselerdir.
D) İşçiler:
(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili
mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz
süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile
mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele
hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş
pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş
sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir.”
Bu istihdam şekillerinin dışında; Genel bütçeye dahil dairelerle,
katma bütçeli idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar, İl Özel
İdareleri ve belediyeler, kalkınma ajansları, iktisadi müesseseler,
iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların
müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, kamu kurumu
niteliğinde özel kanunlarla veya bunların verdiği yetkiye
dayanılarak kurulan kamu kuruluşları, bölgesel kuruluşlar ve
Bakanlık ilgili kurum ve kuruluşlarda, iş kanununa tabi değişik
isim ve pozisyonlar altında kamu işçisi olarak çalışan, kamu
görevlileri de bulunmaktadır.
2007 yılında Hükümetin çıkardığı kanunla kamuda çalışan ve en az 6
aylık sigortalı geçmişi olanlar daimi işçi statüsüne veya 657
Sayılı DMK’nın 4.maddesinin B fıkrasında düzenlenen sözleşmeli
personel statüsüne geçti. 5620 sayılı kanun ile
isteyerek-istemeyerek ya da bilerek-bilmeyerek aynı okuldan mezun
olan aynı unvan ve meslekteki kişilerin bir kısmı sözleşmeli
personel statüsünde bir kısmı da işçi statüsünde
değerlendirildi. Kanun çıktığından beri, bu gruplar
arasında 5 senede maaş yönünden ciddi boyutta fark yaşanmış ve
büyük miktarda maddi ve manevi kayıplar söz konusu olmuştur.
Sözleşmeli statüsünde değerlendirilenler unvanlarını kullanmakta ve
çalıştıkları yerlerde şef, müdür, müdür yardımcısı gibi makamlarda
bulunmaktadırlar. Buna karşın işçi statüsünde değerlendirilenler
ise terfi ve görevde yükselme gibi özlük haklarından
faydalanamamaktadırlar.
Üniversiteli işçiler, üniversite mezunu olmalarına rağmen
işçi statüsünde olduklarından dolayı kurumlar onları istediği yerde
ve pozisyonda işçi olarak çalıştırmakta, bununla birlikte
sözleşmeli personeller ise meslek ve unvanının gereği olan
müdürlüklerde ve pozisyonlarda çalışmaktadırlar.
Üniversite mezunu işçiler; tayin, nakil, geçici görev gibi özlük
haklarından faydalanamadığı gibi, meslekleri ile ilgili
toplantılara, seminerlere, eğitimlere yalnızca işçi olduklarından
dolayı katılamamaktadır. Bu tip organizasyonlara katılma talepleri,
memur olmamaları nedeniyle, kurumları tarafından
reddedilmektedir.
Üniversite mezunu işçiler arasında, başka bir kuruma tayin
ve atama durumu olmadığından anne ve babalarından, eşlerinden ve
çocuklarından ayrı yaşayanlar bulunmaktadır.
Gereken düzenlemeler bir an önce yapılarak, aynı işi yapan kamu
görevlileri arasındaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması,
üniversite mezunu işçilerin hak ettikleri memur kadrosuna
geçirilmeleri yaşanmakta olan önemli bir mağduriyeti gidermesinin
yanında, çalışma barışının sağlanması açısından da olumlu bir
gelişme olacaktır.