BIST 9.660
DOLAR 34,57
EURO 36,36
ALTIN 2.911,13
İŞÇİ

10 işçinin hayatını kaybettiği olayda şok gelişme!

Torunlar GYO'nun (Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları) inşaatında çalışan işçiler facianın ayrıntılarını anlattı: "Tek asansör çalışıyordu ve asansöre bindiğimizde dua ediyorduk. Böyle bir facianın yaşanacağı ortadaydı."

Torunlar GYO'nun inşaatında çalışan işçilerin anlattıkları, facianın göz göre göre geldiğini ortaya koydu. 4 farklı taşeron firmanın bulunduğu inşaat 3 plazadan oluşuyordu. Sadece bir plazasında ise 700 işçi çalışıyordu. Bu kadar yoğun bir işçi trafiği olmasına rağmen inşaattaki iki asansörden birinin hizmete açılmadığı öğrenildi. 700 işçinin her gün en az 6 kez binerek çeşitli katlarda indiği asansörün bozuk olduğu iddialarını sürekli dile getiren işçiler, 4 Eylül'de asansörün içinde insan olmadan boşluğa düştüğünü ve tamir edilerek tekrar hizmete sokulduğunu söyledi. Elektrik işçisi Nazım Altındemir, "Tek asansör çalışıyordu ve bindiğimizde dua ediyorduk. Çünkü çalışırken çok kötü sesler çıkartıyordu. Gacır gucur sesler bizi çok ürkütüyordu. Böyle bir facianın yaşanacağı belliydi" dedi.

Milliyet'in haberine göre; asansörü kullanması için görevlendirilen kişinin hiçbir teknik bilgi ve becerisi olmadan çalıştığı, sadece işçileri gidecekleri kata götürdüğü öğrenildi. İnşaattaki işçilerin güvenlik önlemlerini denetleyen ve iş güvenliği kurallarını uygulayan mühendislerin de taşeron bir firmadan karşılandığı için işlerini iyi yapmadıkları da iddialar arasında. Ölenlerin 7'sinin alçıpan ustası, 3'ünün elektrikçi olduğu ve 24'e kadar mesai yapmak için asansörle yukarı çıktıkları öğrenildi. İşçilerin mesai ücreti ise 50-70 TL arasında.

'Göz gözü görmüyordu'

Hayatını kaybeden 10 işçiden 3 tanesinin Yurtsever Elektrik'e bağlı olduğu belirlenirken Ahmet Demir arkadaşlarını kaybetmenin derin üzüntüsüyle açıklamalar yaptı. 1 ay önce işe başladığını söyleyen Ahmet Demir, "Cumartesi olduğu için 17.00'de paydos ettik ve koğuşlara çekildik. Vahdet, Cengiz ve Menderes işleri olduğunu ve 24.00'e kadar mesai yapacaklarını söyledi. Yanımızdan 19.00'da ayrıldılar. Yarım saat sonra öyle büyük bir gürültü duyduk ki inşaatın yıkıldığını düşündük. Çok büyük bir hızla yere çakılmışlar. Olay yerine gittik ve onlara ulaşmaya çalıştık. Etrafa öyle bir toz bulutu yayılıyordu ki göz gözü görmüyordu. İş güvenliği mühendisleri bizi yaklaştırmayınca biz de hemen katlara çıkarak arkadaşlarımızı aradık. Belki asansörde değillerdir umuduyla isimlerini seslenerek katları dolaştık ama umutlarımız yıkıldı" dedi.

Ahmet Demir, "Aynı gün mesaiye başlamak için tüm teknik malzemelerimizi alarak inşaata gittik. Ama asansörün bozulduğunu öğrendik. 08.00'den 09.30'a kadar yüzlerce işçi asansörün yapılmasını bekledik. Zaten 2 gün önce içinde insan yokken boşluğa düştüğünü ve tamir edilerek tekrar kullanıldığını duymuştuk. Biz kullanırken de çok titriyordu. Hatta asansör görevlisi işçi arkadaşımız, asansörün üçüncü katta takıldığını ve arızalı olduğunu yetkililere bildirdiğini söylüyordu. Asansör görevlisinin hiçbir teknik bilgi ve eğitimi yoktu. Taşeron işçilerden seçilmiş sıradan bir işçi arkadaşımızdı. Hepimiz içinde olabilirdik çünkü her gün kullanıyorduk asansörü" dedi.

'Sesler bizi ürkütüyordu'

Başka bir elektrik Nazım Altındemir de, 10 mesai arkadaşını kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Altındemir, "Tek asansör çalışıyordu ve biz hep dua ediyorduk. Çalışırken çok kötü sesler çıkartıyordu. Gacır gucur sesler bizi çok ürkütüyordu. Bu facianın yaşanacağı belliydi. Her gün korkarak bindiğimiz asansör 10 kişinin ölümüne neden oldu. Bir işçi en az 4 kere asansöre biniyor. Bu kadar önemli bir aracın bakımının yapılmadığını biliyorduk" dedi. 7 alçıpancı arkadaşını yitiren Refah Çetin ise, ağırlıkları 700-800 kiloyu bulan alçıpan bloklarının da insanlarla birlikte yukarı çıkartıldığını söyledi. Çetin, "Asansöre hepimiz kontrolsüz şekilde biniyorduk. Korku içindeydik" dedi.

'20 gün önce de düştü'

Kazanın yaşandığı şantiyede 9 aydır iç Dekorasyon uygulamacısı olarak çalıştığını söyleyen Hüseyin Yıldız ise asansörlerin sürekli arızalandığını, en son 20 gün önce düştüğünü söyledi. Yıldız, "Daha önce o animak (yük asansörü) B4 dediğimiz yere çakıldı. İçinde birkaç kişi vardı. Animakla çıkmamız doğru değil. Çünkü her gün aynı şey. Her gün arıza. Bir bakıyoruz bir gün biri arızalı, öbür gün diğeri arızalı. İlla birkaç kişinin ölmesi mi lazım önlem alınması için" şeklinde konuştu.



sallandı 'sağlam' dediler

İnşaat İşçileri Sendikası Başkanı işçilerin faciadan yarım saat önce 'Asansör sallanıyor' diyerek yetkilileri uyardığını ancak kendilerine 'Sağlam' denildiğini söyledi.

İstanbul Mecidiyeköy'deki eski Ali Sami Yen Stadı'nın arazisinde yapılan Torunlar Center'ın 32'nci katında bulunan yük asansörünün raydan çıkması sonucu yaşanan faciada asansörde bulunan 10 işçi yaşamını yitirdi. Facianın ardından ihmal ve kusur iddialarını gündeme getiren ilk isim şantiyede incelemelerde bulunan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'ydu.

Asansör içerisinde hem hayatını kaybeden işçilerin hem de yükün olduğunu kaydeden Mutlu, olayın bir kaza olarak kabul edilmemesi gerektiğini söyledi. Mutlu, "Kaza diye bir şeyi kabul etmemiz lazım. Çalışma saatlerine uyulup uyulmadığını özellikle sordum. Çünkü bir hafta sonunda bu çalışmanın saat kaça kadar devam etmesi gerektiği yönünde. Tabii evrak üzerinden net bir bilgiye ulaşılamamış olmakla birlikte, saat 19.00'da da bu çalışmanın tamamlanmış olması gerekiyordu.

Aldığım bilgi o, ama itfaiyemize gelen ihbarın vuku bulduğu saat 19.45 olarak gözüküyor. Dolayısıyla çalışma saatinin dışına taşmış bir çalışmanın da olduğu ilk değerlendirmemde görünen hususlardan bir tanesi. Tedbirler noktasında neyin eksik olduğunu, nelerin eksik olduğunu çok ciddi bir şekilde sorgulamamızı icap ettiriyor. Ki bu sorgulama hakkıyla yapılacak" açıklamasını yaptı.

'Raydan çıkmış'

İnşaat alanına gece saatlerinde gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de kazanın asansörün raylı sistemden çıkması sonucu meydana geldiğini belirtti. Çelik, "Katlarda kartonpiyer ve benzeri işleri yapan işçilerin malzemelerle birlikte çıktıkları yük asansörünün raylı sistemden çıkması neticesinde meydana gelen üzüntü verici bir tablo. Bu kazanın neden kaynaklandığı, sebeplerinin ne olduğu, bu arızanın neden kaynaklandığı konusunda tabii gerek idari gerek adli soruşturmalar devam ediyor. Kısa süre içinde bu asansörde meydana gelen kazanın nedeninin ortaya çıkacağı umudu içerisindeyiz. 8 kişi şu anda gözaltında. Kusur nerede varsa bunların üzerine gidilecek. Bu tür bir olaydan sonra inşaatın devam etmesi söz konusu değil. Değerlendirmeler yapıldıktan sonra ona göre yeni kararlar alınacaktır" şeklinde konuştu.

Kazanın ardından şantiyeye giden İnşaat İşçileri Sendikası Başkanı Mustafa Akyol ise kazadan yarım saat önce işçilerin "Asansör sallanıyor" diyerek yetkilileri uyardıklarını ancak, "Bir şey yok, sağlam" cevabını aldıklarını söyledi. Asansörün bakımının aylardır yapılmadığını savunan Akyol, "Asansör daha önce birkaç kez daha düşme tehlikesi atlatmış.

'İşçiler uyardı'

Bırakın önceki asansör arızalarını daha kazadan yarım saat önce yük taşırken asansör sallanmış. İşçiler bunu hemen görevlilere söylemişler. Onlar da 'Bir şey yok, sağlam bu' demiş. Asansörlerin bakımıyla ilgili kimse bulunmuyormuş şantiyede.

Bu tip asansörlerde zorunlu olan paraşüt sistemi de bu asansörde yok. Asansörü gördüğünüz zaman bakım yapılmadığını anlıyorsunuz. Bu kaza ne ilk ne de son. denetleme yapmamakta ısrar ediyor. Bir baretle bir kemerle işi çözdüklerini sanıyorlar" dedi. Sendikası Üyesi Remzi Yılmaz da inşaatta çalışanların asansörün düşme ihtimaline karşı paraşüt ve düşme freni gibi önlemlerin bulunmadığını söylediğini anlattı.

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR