2015 Kasım Memur sayıları Ahmet Ünlü'den kritik yazı
2015 Kasım ayına göre memur sayıları... Yeni Şafak yazarlarından Ahmet Ünlü yazdı...
Devlet Personel Başkanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, hizmet sınıfları itibarıyle 2015 Kasım ayına göre Memur sayıları şöyle:
1- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı: 552.585,
2- Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı: 2.180,
3- Sağlık Ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı: 404.386,
4- Teknik Hizmetler Sınıfı: 145.741,
5- Eğitim Öğretim Hizmetleri Sınıfı: 896.387,
6- Avukatlık Hizmetleri Sınıfı: 4.095,
7- Emniyet Hizmetleri Sınıfı: 262.291,
8- Din Hizmetleri Sınıfı: 110.488,
9- Yardımcı Hizmetler Sınıfı 111.515,
Olmak üzere, toplam 2.489.668 memur bulunmaktadır.
Bu rakamlar içerisinde yer alan 111.515 kişiye ulaşan Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelidir. Bu görevlerin hizmet alımı yöntemiyle yapılacağı dikkate alındığında bize göre sorun olan bu durumun çözülmesi gerekiyor. Kaldı ki YHS personelinin yaptığı işler asli ve sürekli kamu hizmeti olarak kabul edilmediği için memur tanımına da uymamaktadır.
2015 Kasım ayına göre kamu personel sayıları
Devlet Personel Başkanlığı tarafından yayımlanan verilere göre hizmet sınıfları itibarıyla;
Memur; 2.489.668,
Hakim ve Savcı; 15.915
Öğretim Elemanları; 126.168,
Sözleşmeli Personel; 107.110 (4/B Sözleşmeli Personel; 11.704, Diğer Sözleşmeliler; 14.326, KİT'lerdeki Sözleşmeli Personel; 73.411, Mahalli İdarelerdeki Sözleşmeli Personel; 7.669)
İşçi; 278.088
Geçici Personel ; 23.220,
Özel Hükümlere Tabii Personel (Kamu Bankaları (T.C. Ziraat Bankası A.Ş, Merkez Bankası, Türkiye Halk Bankası A.Ş., Vakıflar Bankası T.A.O);61.877
Asker Sayıları; 237.040,
Olmak üzere toplam 3.339.086 kamu personeli istihdam edilmektedir.
Ancak, bu rakamlar içerisinde MİT Müsteşarlığı, kadro ve pozisyonları bulunmamaktadır.
PERSONEL SAYILARI GERÇEĞİ YANSITIYOR MU?
Yukarıda yer verilen rakamların gerçek rakamlar olmadığı bu verileri yayımlayan Kurum tarafından ifade edilmektedir. DPB tarafından yayımlanan bu verilerin altında yer alan bilgi notu oldukça dikkat çekici ve düşündürücüdür. Bu bilgi notunda aynen;“1) Personel kadro ve pozisyonlarına ilişkin sayılar kamu kurum ve kuruluşların gönderdikleri verilerden derlenmiştir. 2 ) MİT Müsteşarlığı kadro ve pozisyonları bu sayılara dahil değildir.” ifadesini görüyoruz.
Üzülerek belirtmek gerekir ki, bu bilgi notuna göre, yayımlanan verilerin doğru olmadığı zımnen ifade edilmiştir. Yani kamu kurumları eksik veri göndermişse ya da hiç veri göndermemişse biz bu bilgilerin doğruluğuna nasıl güveneceğiz.
Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından alınacak 4-c sigortalı sayıları ile yukarıda yer verilen sayılar kıyaslandığında verilerin gerçek rakamları yansıtmadığı açıkça görülecektir. Yine Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan veriler de gerçek rakamlardan uzak olup, her üç kurum tarafından yayımlanan rakamların kıyaslandığında ciddi farklar olduğu görülecektir.
Kamu personel sayılarının dahi net olarak bilinmediği bir kamu yönetiminin sağlıklı bir yapı sergilediğini iddia etmek mümkün değildir. Halbuki kurulacak Web Servisler aracılığıyla çok basitçe ve emek harcanmadan kamu personel sayıları tespit edilebilir.
Hangi kurumlarla mı? Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Say2000i Personel Modülündeki personel verileri ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından toplanan sigortalı verileri kurulacak Web Servisler aracılığıyla çok basitçe tespit edilebilir. Tespit edilen bu verilerin analizi ile de kamu personel sayıları net olarak tespit edilebilir.
Diyanet İşleri Başkanı, imam, namaz ve halk... Sayın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez hoca hem alim kimliği hem de samimiyetiyle bana göre Cumhuriyet tarihinin en saygın Başkanlarından birisidir. Arkasında namaz kılıp ta duygulanmayan ve huşu duymayan insan olmayacağını düşünüyorum. En azından şahıs olarak bu düşüncede olduğumu belirtmek isterim.
Bu samimi düşüncelerden sonra şayet toplumda bir değişim ve dönüşüm olmasını istiyorsak Diyanet İşleri Başkanlığına çok büyük görevler düştüğünü de bilmek zorundayız. Bazı kesimler Diyanet İşleri Başkanlığına husumet beslese de toplumun büyük çoğunluğunda bu Kurumun önemli bir yeri vardır. Bu bağlamda 657 sayılı Kanunda yer alan 10 hizmet sınıfından birisi olan Din Hizmetleri Sınıfında yer alan personelin niteliğinin arttırılması gerektiğini ifade etmek gerekiyor.
Şuan itibarıyla Din Hizmetleri Sınıfında 110.488 personel bulunuyor. Bu personel içerisinde yer alan cami imamlarının bilgi, samimiyet, ses ve ifade kabiliyetinin oldukça önemli olduğunu en az haftada bir kere Cuma Namazına giden her insan bilir. Bu personelin niteliği öyle bir noktaya getirilmelidir ki, Diyanet İşleri Başkanı bu personellerin arkasında namaz kılabilmelidir. Yine bu imaların vaazlarını 30 dakika dinleyebilme sabrını gösterebilmelidir. Şayet sayın Başkan her cami imamının arkasında namaz kılamazsa ve bunların vaazını 30 dakika dinleyemezse bu imamların mutlaka başka görevlere nakledilmesi sağlanarak nitelikli ve en az İlahiyat Fakültesi mezunu imamlar alınmalıdır.
Bir şekilde imam olarak atanan yeterli vasıflarla muttasıf olmayan kamu personelinin başka kamu kurumlarının memur kadrolarına naklen atanması ile hem diğer kamu kurumlarının personel ihtiyacı giderilir hem de toplumun değişim ve dönüşümünde ciddi bir rol oynayan cami imamlarının niteliği arttırılmış olur.
Bu ifadelerimin imamlarımızca yanlış anlaşılmayacağını düşünüyorum. Dindar olsun veya olmasın toplumdaki insanlar nezdinde imamların çok önemli bir yeri vardır. Bu nedenle çok ciddi birikimi olmayan insanların imam olarak göreve başlatılması son derece risklidir. İmamların dini bilgileri ile görevlerini etkin bir şekilde yapmak için ihtiyaç duyulan diğer özelliklerin seviyesini ölçmekte öyle zor bir şey değildir.
1- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı: 552.585,
2- Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı: 2.180,
3- Sağlık Ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı: 404.386,
4- Teknik Hizmetler Sınıfı: 145.741,
5- Eğitim Öğretim Hizmetleri Sınıfı: 896.387,
6- Avukatlık Hizmetleri Sınıfı: 4.095,
7- Emniyet Hizmetleri Sınıfı: 262.291,
8- Din Hizmetleri Sınıfı: 110.488,
9- Yardımcı Hizmetler Sınıfı 111.515,
Olmak üzere, toplam 2.489.668 memur bulunmaktadır.
Bu rakamlar içerisinde yer alan 111.515 kişiye ulaşan Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelidir. Bu görevlerin hizmet alımı yöntemiyle yapılacağı dikkate alındığında bize göre sorun olan bu durumun çözülmesi gerekiyor. Kaldı ki YHS personelinin yaptığı işler asli ve sürekli kamu hizmeti olarak kabul edilmediği için memur tanımına da uymamaktadır.
2015 Kasım ayına göre kamu personel sayıları
Devlet Personel Başkanlığı tarafından yayımlanan verilere göre hizmet sınıfları itibarıyla;
Memur; 2.489.668,
Hakim ve Savcı; 15.915
Öğretim Elemanları; 126.168,
Sözleşmeli Personel; 107.110 (4/B Sözleşmeli Personel; 11.704, Diğer Sözleşmeliler; 14.326, KİT'lerdeki Sözleşmeli Personel; 73.411, Mahalli İdarelerdeki Sözleşmeli Personel; 7.669)
İşçi; 278.088
Geçici Personel ; 23.220,
Özel Hükümlere Tabii Personel (Kamu Bankaları (T.C. Ziraat Bankası A.Ş, Merkez Bankası, Türkiye Halk Bankası A.Ş., Vakıflar Bankası T.A.O);61.877
Asker Sayıları; 237.040,
Olmak üzere toplam 3.339.086 kamu personeli istihdam edilmektedir.
Ancak, bu rakamlar içerisinde MİT Müsteşarlığı, kadro ve pozisyonları bulunmamaktadır.
PERSONEL SAYILARI GERÇEĞİ YANSITIYOR MU?
Yukarıda yer verilen rakamların gerçek rakamlar olmadığı bu verileri yayımlayan Kurum tarafından ifade edilmektedir. DPB tarafından yayımlanan bu verilerin altında yer alan bilgi notu oldukça dikkat çekici ve düşündürücüdür. Bu bilgi notunda aynen;“1) Personel kadro ve pozisyonlarına ilişkin sayılar kamu kurum ve kuruluşların gönderdikleri verilerden derlenmiştir. 2 ) MİT Müsteşarlığı kadro ve pozisyonları bu sayılara dahil değildir.” ifadesini görüyoruz.
Üzülerek belirtmek gerekir ki, bu bilgi notuna göre, yayımlanan verilerin doğru olmadığı zımnen ifade edilmiştir. Yani kamu kurumları eksik veri göndermişse ya da hiç veri göndermemişse biz bu bilgilerin doğruluğuna nasıl güveneceğiz.
Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından alınacak 4-c sigortalı sayıları ile yukarıda yer verilen sayılar kıyaslandığında verilerin gerçek rakamları yansıtmadığı açıkça görülecektir. Yine Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan veriler de gerçek rakamlardan uzak olup, her üç kurum tarafından yayımlanan rakamların kıyaslandığında ciddi farklar olduğu görülecektir.
Kamu personel sayılarının dahi net olarak bilinmediği bir kamu yönetiminin sağlıklı bir yapı sergilediğini iddia etmek mümkün değildir. Halbuki kurulacak Web Servisler aracılığıyla çok basitçe ve emek harcanmadan kamu personel sayıları tespit edilebilir.
Hangi kurumlarla mı? Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Say2000i Personel Modülündeki personel verileri ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından toplanan sigortalı verileri kurulacak Web Servisler aracılığıyla çok basitçe tespit edilebilir. Tespit edilen bu verilerin analizi ile de kamu personel sayıları net olarak tespit edilebilir.
Diyanet İşleri Başkanı, imam, namaz ve halk... Sayın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez hoca hem alim kimliği hem de samimiyetiyle bana göre Cumhuriyet tarihinin en saygın Başkanlarından birisidir. Arkasında namaz kılıp ta duygulanmayan ve huşu duymayan insan olmayacağını düşünüyorum. En azından şahıs olarak bu düşüncede olduğumu belirtmek isterim.
Bu samimi düşüncelerden sonra şayet toplumda bir değişim ve dönüşüm olmasını istiyorsak Diyanet İşleri Başkanlığına çok büyük görevler düştüğünü de bilmek zorundayız. Bazı kesimler Diyanet İşleri Başkanlığına husumet beslese de toplumun büyük çoğunluğunda bu Kurumun önemli bir yeri vardır. Bu bağlamda 657 sayılı Kanunda yer alan 10 hizmet sınıfından birisi olan Din Hizmetleri Sınıfında yer alan personelin niteliğinin arttırılması gerektiğini ifade etmek gerekiyor.
Şuan itibarıyla Din Hizmetleri Sınıfında 110.488 personel bulunuyor. Bu personel içerisinde yer alan cami imamlarının bilgi, samimiyet, ses ve ifade kabiliyetinin oldukça önemli olduğunu en az haftada bir kere Cuma Namazına giden her insan bilir. Bu personelin niteliği öyle bir noktaya getirilmelidir ki, Diyanet İşleri Başkanı bu personellerin arkasında namaz kılabilmelidir. Yine bu imaların vaazlarını 30 dakika dinleyebilme sabrını gösterebilmelidir. Şayet sayın Başkan her cami imamının arkasında namaz kılamazsa ve bunların vaazını 30 dakika dinleyemezse bu imamların mutlaka başka görevlere nakledilmesi sağlanarak nitelikli ve en az İlahiyat Fakültesi mezunu imamlar alınmalıdır.
Bir şekilde imam olarak atanan yeterli vasıflarla muttasıf olmayan kamu personelinin başka kamu kurumlarının memur kadrolarına naklen atanması ile hem diğer kamu kurumlarının personel ihtiyacı giderilir hem de toplumun değişim ve dönüşümünde ciddi bir rol oynayan cami imamlarının niteliği arttırılmış olur.
Bu ifadelerimin imamlarımızca yanlış anlaşılmayacağını düşünüyorum. Dindar olsun veya olmasın toplumdaki insanlar nezdinde imamların çok önemli bir yeri vardır. Bu nedenle çok ciddi birikimi olmayan insanların imam olarak göreve başlatılması son derece risklidir. İmamların dini bilgileri ile görevlerini etkin bir şekilde yapmak için ihtiyaç duyulan diğer özelliklerin seviyesini ölçmekte öyle zor bir şey değildir.
Yorumlar