6 ay doğum izni kesinleşti mi?
Binlerce anne adayı doğum izninden gelecek güzel haberleri bekliyor. Doğum izni 6 ay oldu mu? 24 hafta doğum izni Resmi Gazete'de yayınladı mı?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik de gazetecilerin doğum izni ve sözleşmeli personelin kadroya alınması konularındaki sorularını yanıtladı.
ÇALIŞAN KADININ ÖZEL GÜN HAKLARI NELERDİR?
6 AY DOĞUM İZNİ ALAN ANNELER DİKKAT
TÜM 6 AY DOĞUM İZNİ HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
DOĞUM İZNİ 24 HAFTAYA ÇIKACAK
Bu çalışmalardan birincisinin doğum izninin 24 haftaya çıkartılması ve maliyetinin kamu tarafından karşılanması olduğunu ifade eden Bakan Çelik, “Doğum iznine ayrılan kadının doğumdan sonra işe alınmasının zorunlu kılınması, memur olan annelerin ücretsiz doğum izninde geçen sürelerinin de derece kademe hesaplarına katılması, çocuk yardımlarının artırılması, kamu kurumlarında kreş zorunluluğu getirilmesi. Şuanda SSK’lı anneler ancak 2 çocuğu ancak borçlanabiliyorlar, bu sayının artırılması. Çocuk sayısına göre kadınlar açısından emeklilik yaşanan aşağı çekilmesi, yarı zamanlı ve kısmi zamanlı çalışma, öğlene kadar çalışma öğleden sonra aile bütünlüğü açısında zamanını evine tahsis etme. Bu ve benzeri birçok alternatif bakanlığımızın gündeminde olan konular. Yalnız 3 çocuk asgari deyip işi bırakmıyoruz, bunun sağlanması ve kadın hakları açısından atılması gereken adımların konusunda bir bakanlık kuruldu, atılması gereken adımlar konusunda da ciddi bir birliktelik dayanışma ortamındayız” diye konuştu.
DOĞUM İZNİ KADIN İSTİHDAMINI ETKİLER Mİ?
Dünyada, 2012 yılında işsizler ordusuna katılımın 4 milyon kişinin olduğunu, 2014 yılında işsizler ordusuna 3 milyon yeni katılım olacağının ifade edildiğini söyleyen Bakan Faruk Çelik, tablonun ürkütücü olduğunu, toplumun yarısını oluşturan kadınların durumunun da son derece önemli olduğunu belirtti. Çelik, Türkiye’nin kriz ortamlarına rağmen işsizlik veya istihdam konusunda ciddi başarılar elde ettiğini ve bu başarıların altında yatan nedeni, “Türkiye’de son 10 yılda öngörülen, politikalar üretebilme konusundaki becerilerimiz ve duruşumuz bu başarıyı getirdi. 4 yılda 4 milyonun üzerinde istihdam gerçekleştirdik” diyerek açıkladı.
Kadınların işgücüne katılma oranı 23’ten yüzde 31’lere geldiğini, istihdam oranının ise yüzde 21’lerden yüzde 27’lere ulaştığını açıklayan Bakan Çelik, AB coğrafyasına bakıldığında kadınların işgücüne katılma oranı ile Türkiye’nin mukayese edildiğinde alınması gereken mesafeler olduğunu altını çizdi, hedefler arasında kadınların işgücüne katılma oranını yüzde 38’lere taşımak olduğunu belirtti.
PEKİ AVRUPA'DA DURUM NASIL?
“Avrupa’ya baktığımızda izin sürelerinin Almanya’da 14, Fransa’da 32, İngiltere’de 52 hafta, Türkiye’de ise 16 hafta olduğunu biliyoruz. 8 haftadan 16 haftaya gelindi. Bugünkü talipleri de biliyoruz” diyen Bakan Çelik, çalışan kadının işveren açısından bu ve benzer izinler dikkate alındığı zaman işgücüne daha yoğun katılımını hedeflendiği zaman işveren boyutunun ortaya çıktığını ifade ederek, “Ortaya koyacağımız çözümlerde kadın istihdamı konusunda negatif bir durumun ortaya çıkmaması için çalışmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
2011 yılında binde 13.5 olan yıllık nüfus artışının 2012’de binde 12’ye gerilediği düşünüldüğünde, 65 yaş üstü nüfusun bugün yüzde 7.5 düzeyinde olduğunu, bunun 2023’te 10.2 düzeylerine çıkacağının dikkate alındığında çocuk meselesinin ne kadar önemli olduğunu altını çizen Çelik, “Başbakanımızın asgari 3 çocuk ifadesinin altında yatan gerçekler var, bunlar bilimsel verilere dayanan tespitler neticesinde ifade edilmiş cümleler” dedi.
Çelik kadınların doğum izinlerinin uzatılması konusunda şunları kaydetti:
''Tabii ki anne çocuk ilişkisi açısından çok önemli doğum izinlerinin artırılması. Kamuya girdiğinizde iş güvenliği çerçevesinde bir sorun teşkil etmez ama özel sektördeki kadın istihdamının ve işgücüne katılımının etkileneceği endişesini ben medyayla paylaştım. Siz doğum öncesi 3 ay, doğum sonrası 3 ay dediğiniz zaman, özel sektörde nasıl karşılanır sağlıklı tespit yapmak gerekiyor. Yoksa kadın doğum izinlerinin artırılmaması şeklinde, hükümet olarak bir bakışımız olamaz.''
Bakan Çelik, sözleşmeli personelin kadroya alınmasıyla ilgili sürece ilişkin soruya karşılık da şunları söyledi:
''Sözleşmeli personelle ilgili bizim bir çalışmamız spesifik olarak değil, devlet personel sistemiyle ilgili bir çalışmamız var. Alternatifler var. Personel sistemimizde özellikle sözleşmeli personele baktığımız zaman 6 gruptan oluşan bir yapı var. Bunlar nasıl derlenip, toparlanabilir şeklinde bir çalışma. Bakanlar Kurulu'na da arz ettiğimiz konu bu çerçevede. Mevcut yapıyı, bütünüyle ayrıntılı bir şekilde Bakanlar Kurulu'na sunduk. Burada alternatifler ne olabilir, konusunu değerlendirdik. Başbakanımızın talimatı da (bu önemli bir konu, çalışmalarınızı ilgili taraflarla sürdürün) şeklinde oldu. Başbakan Erdoğan'ın verdiği hiçbir sözşimdiye kadar yerde kalmadı. Yerel yönetimdeki sözleşmelilerin kadroya alınması konusunda da verilmiş sözün yerini getirilmesiyle ilgili bir sorun yok, konuyla ilgili önümüzdeki haftalarda da taraflarla bir araya geleceğiz.''