BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
ÖĞRETMEN

Aday öğretmen yetiştirme süreci Davutoğlu açıklaması

Başbakan Davutoğlu, Aday Öğretmen Yetiştirme Süreci Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.

Başbakan Davutoğlu, Aday Öğretmen Yetiştirme Süreci Değerlendirme Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Öğretmenlere ders veren Davutoğlu, öğrencilik yıllarından bahsetti.

En asli öğretmenlik alanı ilkokul öğretmenliği olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Hiçbir profesör, yayınları ne kadar olursa olsun ilkokul öğretmeninin yerini alamaz. Siz öğrencinin kurucu inşa döneminin mimarısınız. Yoğurduğunuz beyinleri üniversite hocaları çok sonraları hazır beyinler olarak alıyor. Sonra ortaöğretim, tam şahsiyetin belirlendiği dönem, sütunların inşa edilmesi dönemi. Sütunlar sağlamsa lisede, ortaokulda şahsiyet bulmuşsa üniversite hocası o bina üzerinde ince işçilik yapar" dedi.

İLKOKUL ÖĞRETMENİNDEN ÖRNEK VERDİ

İlkokul öğretmenim MithatBey, sonraki öğretmenim Müzeyyen hanım. Simalarını hiç unutmam. Müzeyyen Hocam, bir oyunu oynarken bu oyunda 'Başbakan sen olacaksın' dedi. Tarlalardan geçerken okula gidiyorduk. Hocam sandalyeyi çekti, 'hadi konuş bakalım' dedi. Sandalyenin üzerine çıkarak ilk nutkumu irad ettim. Müzeyyen Hocam herhalde o kadar sağlam bir dua etti ki, ben buraya geldim, başka türlü gelemezdim. Müzeyyen Hocam'la irtibatı hiç kaybetmedik. Bir ara ev değiştirmişti. Muhtarları dolaşarak buldum. Çocuklarımla, torunlarımla her bayram elini öpmeye giderdik. Bir seferinde 'oğlum çok yaşlandım bana bir şey olursa aman ilk senin haberin olsun' dedi. Vefat ettiğinde başucunda 'Bana bir şey olursa oğlum Ahmet'i arayın' notu vardı. Vefat ettiğinde Dışışleri Bakanıydım önemli bir toplantıyı yarıda keserek cenazeye gittim. Hocamı kendi ellerimle mezara verdim. Bunu kendimi anlatmak için anlatmıyorum. Bir ilkokul öğretmeninin öğrencinin hayatına nasıl iz bıraktığını anlatmak için söylüyorum. 

"MUŞ VE SİLOPİ'DEKİ 2 ÖĞRETMENDEN BAHSEDECEĞİM"

Öğrencilere bir sene ders vereceğim, ondan sonra ayrılacağız diye bakmayın. Akıllı tahtalar ve hiçbir şey öğretmenin gözlerindeki muhabbetin yerini tutamaz. Öğrencilerinize emreden tonla değil annenin, babanın baktığı muhabbetle bakın. Mesleğimizin kaynağı sevgidir, sevgidir, sevgidir. Ders sözkonusu olduğunda bir başka ek unsuru, kaygıyı yanınızda taşımayın. Ders en ilahi görevdir. Ders en ulvi vecibedir. Ders sözkonusu olduğunda zihninizde bir başka şey olmasın. İki tane öğretmenden bahsedeceğim. Biri Muş'ta Cengiz Sur. Öğrencilerini sırtında taşıyan öğretmen. İkincisi Silopi'de. Beyi operasyon yönetiyor eşi Silopi'de roket saldırıları altında çocukları yetiştiriyor. Silopili çocuklar bir anne görmüşcesine hoca hanıma sarıldılar. Bir öğrenci 'sayın başbakanım istiklal marşı okuyabilir miyim' dedi ve okumaya başladı. Emin olun istiklal marşının bütün kıtalarını biri diğerinden devralarak okudu. Ne kara kış, ne terör, ne şiddet, ne barikat, ne çukur öğretmenin derse ulaşmasına engel olamayacak. Bugün biraz rahatsızım derse gitmiyorum derseniz, bu mesleğin ruhundan yaevaş yavaş koparsınız. Bu ulvi bir görevdir. Öğretmenlik dersle de sınırlı değil. Çocuğun hayatını ders dışı kuşatamıyorsunuz olmaz. Öğrenci sizi her an ulaşılabilir, her an sizin ona ulaşabileceğiniz hissi içinde olmalıdır. 

"ÖĞRENCİ ÖĞRETMEN İLİŞKİSİNDE SINIR OLMAZ"

Odasının evinin bir köşesinde en mutene bir yerde o yazıyı tutup beklemiş. Benim baş danışman olacağımı, profesör olacağımı bilmiyordu. İşte Müzeyyen öğretmen sezgisi. Hiçbir zaman konjonktürel bir ilişki, bir maaş ilişkisi gibi değerlendirmeyin. Öğrenci öğretmen ilişkisinin coğrafi, etnik, dini, mezhebi bir sınırı olmaz arkadaşlar. Hiçbir öğretmen öğrencisine şu dindendir, şu millettendir diye bakarsa mesleğine en büyük ihaneti yapmış olur. Karşınızdaki müslüman olur hıristiyan olur, Türk olur, Alman olur, İngiliz olur. Hepsi size emanet edilmiş Allah'ın eşref-i mahlukat olarak yarattığı insanlardır. Şu benim dostumun çocuğudur, şu benim arkadaşımın çocuğudur derseniz adaletli davranmış olmazsınız. 86 ülkeden öğrenciye dekanlık yaptım. En az 50 ülkeden öğrencim oldu. Başdanışman iken tsunami dolayısıyla Endonozya'ya gitmiştik. Gittiğiniz her yerde mutlaka bir öğrencim beni bulur. 

TAYİNLERLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMEDE BULUDU

Beni doğuya gönderdiler, ilk fırsatta eş tayininden batıya gideyim diyen bir kimse öğretmenlik yapamaz. Bir dönem Malezya'ya gittim. Öylesine süreklilik arzeden öğrencilerle tanıştım ki, hala karşıma çıkarlar. Başbakan olarak Duhok'a gittiğimizde vali bey beni karşılamıştı, o da öğrencimdi. Öğrencide mutlaka kalıcı etki yapacak sözler söyleyin. Öğrenci sizin çok sıradan gördüğünüz bir şeyi dahi zihnine nakşeder, unutmaz ve gereğini yapar. İstanbul Lisesi'ndeki Almanca öğretmenimi hala hatırlıyorum. Yaşlı, 2. Dünya Savaşı'nın çilesini çektiği her halinden belliydi. Tahtaya geldi ve bir Alman atasözü yazdı. O söz hala çıkmış değil; "Zorluklar olmasaydı başarı da olmazdı". İlk derste yazmıştı. Bir başarıya imza atacaksan zorlukla karşılaşmayı hazır olacaksın. Zorlukları aşmaya gücün yetmiyorsa başarıyla tanışamazsın. Öğrencilerde kalıcı etki bırakacak davranışsal örnekler oluşturmaya çalışın. 

"ÖNEMLİ OLAN MATEMATİĞİ SEVDİRMEK"

Aktaracağınız bilginin karşı tarafın düşünce yöntemine, ahlaki anlayışına bir etki yapması. Bilinçli, kararlı bir zihni formasyon. Öğrencilerime hep şunu dedim, hangi dalı okursanız okuyun, mutlaka sağlam matematik, tarih, felsefe, hukuk altyapısına sahip olacaksınız. Biz mekanik bir meslek sahibi aydınlar değil organik aydınlar istiyoruz. Bu nesiller sizlerin elinde yetişecektir. Bilgi mekanik değil organik olarak aktarabileceğine herşeyden önce siz inanancaksınız. Artık bilgi o kadar sıradanlaştı, ulaşılması o kadar hale geldi ki, bilgi mahiyetini kaybetti. Google diye bütün öğretmenlerin yerini ikame etmek isteyin bir öğretmen çıktı. Basıyorsunuz cevap veriyor. Mekanik bir bilgi olarak. Bilgisayardaki google benzeri bilgi kaynaklarından ayıracak olan şey öğrencilerinizin bilgiyi mekanik değil, şahsiyetleriyle bütünleşecek organik olması gerekir. Önemli olan saf matematik öğretmek değil. Matematiği sevdirmektir. Matematik düşünce yöntemini öğretir, kategoriyi öğretir. Matematiğe sayıların ötesinde anlam yükleyemezsiniz öğretmenlik yapamazsınız. 

Yorumlar
ÇOK OKUNANLAR