Akademik zam tartışması büyüyor!
Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam ve Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç akademisyenler hakkında tartışılacak yazılar kaleme aldılar. ÖGESEN Genel Başkanı Özkoçak, akademik zam tartışmasıyla ilgili Niyazi Solak'ın sorularını yanıtladı.
/ÖZEL HABER- NİYAZİ SOLAK: Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam ve Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç akademisyenler hakkında tartışılacak yazılar kaleme aldılar. ÖGESEN Genel Başkanı Özkoçak, akademik zam tartışmasıyla ilgili Niyazi Solak'ın sorularını yanıtladı.
Son zamanlarda akademisyenleri köşelerine taşıyan yazarlar, yazılarında şu noktalara değindiler...
Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam bugün kaleme aldığı yazısında, kamu personellerinin zammına ilişkin konulara değindi. İşte o yazının ilgili kısmı;
"HSYK seçimlerinin de etkisiyle, Yeni Hükümetin hakim ve savcılara ciddi bir zam sözü verdiğini biliyoruz. Bunun ardından Başbakan Davutoğlu, Ekim ayında üniversite öğretim üyelerine de ciddi bir düzeltme zammı verileceğini açıkladı. Bu zamları hep biliriz; bir kesime verdiğiniz zaman diğerleri de doğal olarak istemeye başlarlar ve bir kesime zam, genel bir zamma dönüşür. Ekim ayında yapamasalar bile, belli ki 2015 seçimlerinin de etkisiyle, önümüzdeki yıl başına ciddi bir personel zammı ve ek bütçe yükü geliyor demektir."
Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç 10 Eylül 2014 Çarşamba günü kaleme aldığı yazısında, üniversite hocalarıyla ilgili kısmıysa şöyle;
"Lenin işçilere "Kaybedecek neyiniz var, zincirlerinizden başka" demişti, devrimi başlatmak için..
Biz öğrenci iken üniversite hocaları kenar mahallelerde ucuz kira evlerinde oturur, okula bizim gibi otobüsle gelirlerdi.
Şimdi villalar, de luxe daireler, 4x4 arabalar, yazlıklar..
Yani kaybedecek şeyleri çok artık..
O zaman suya sabuna dokunma.. Sus otur!.. Salla başını.. Al maaşını!.."
Memurhaber olarak çeşitli basın mensupları ve köşe yazarlarının üniversitede çalışmakta olan akademisyenleri köşelerine taşımasıyla ilgili bir röportaj yaptık. Öğretim Elemanları Sendikası ve Öğretim Elemanları Derneği Genel Başkanı Vahdet Özkoçak, Memurhaber'den Niyazi Solak'ın sorularını yanıtladı. İşte o röportaj;
Yazarlarının akademisyenlere ilişkin olarak kaleme aldığı yazıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç, akademisyenlere ilişkin kaleme aldığı yazısında; "Biz öğrenci iken üniversite hocaları kenar mahallelerde ucuz kira evlerinde oturur, okula bizim gibi otobüsle gelirlerdi.
Şimdi villalar, de luxe daireler, 4x4 arabalar, yazlıklar..
Yani kaybedecek şeyleri çok artık..
O zaman suya sabuna dokunma.. Sus otur!.. Salla başını.. Al maaşını!" cümlelerine yer vermiş. Dikkat çekmek isterim bugün akademisyenlerin hangisi bu şartlara sahip? Bu yazılanların hiçbirinin gerçekle alakası yok. Çünkü 14 yıldır devam akademik zam hasreti hala devam ediyor. Aldığımız maaşla araştırma mı yapalım, çalışmalarımızı mı yapalım, yoksa kaynak ihtiyacımızı mı karşılayalım. Yazarlar akademisyenlere ilişkin yazılar yazmadan bir kez daha düşünmelidir. Talep ettikleri doğrultuda ÖGESEN ve ÖGEDER Genel Başkanı olarak benden veya diğer akademisyen arkadaşlarımızdan bilgi alabilirler. Bu şekilde biz akademisyenleri rencide ederek yazılar yazmak hiç hoş kalmıyor.
Yine aynı şekilde Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam bugün kaleme aldığı yazısında; "Başbakan Davutoğlu, Ekim ayında üniversite öğretim üyelerine de ciddi bir düzeltme zammı verileceğini açıkladı. Bu zamları hep biliriz; bir kesime verdiğiniz zaman diğerleri de doğal olarak istemeye başlarlar ve bir kesime zam, genel bir zamma dönüşür." ifadelerine yer vermiş. Akademisyenlerin 14 yıldır devam eden akademik zam sürecini bu şekilde baltalamayı hiç doğru bulmuyorum. Akademisyenler hakkında bilgileri olmadan yazılar kaleme yazarların bizim sorunlarımızı dinledikten sonra yazılar yazması daha doğru olacaktır.
Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) ve Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER) olarak yazarlara neler söylemek istersiniz?
Tüm yazarlar, akademisyenler hakkında her türlü bilgiyi benden alabilirler. Sadece benden bilgi almalarına gerek yok. Diğer akademisyen arkadaşlarında akademik zam süreci ve diğer sorunlar hakkında bilgi vereceğine inanıyorum. Ve unutulmamalıdır ki akademisyenler toplum yetiştiriciliğinin son halkasıdır. Bu halkadan geçen akademisyenlere daha adil davranılmalı ve siyasete malzeme edilmemelidir.
Son zamanlarda akademisyenleri köşelerine taşıyan yazarlar, yazılarında şu noktalara değindiler...
Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam bugün kaleme aldığı yazısında, kamu personellerinin zammına ilişkin konulara değindi. İşte o yazının ilgili kısmı;
"HSYK seçimlerinin de etkisiyle, Yeni Hükümetin hakim ve savcılara ciddi bir zam sözü verdiğini biliyoruz. Bunun ardından Başbakan Davutoğlu, Ekim ayında üniversite öğretim üyelerine de ciddi bir düzeltme zammı verileceğini açıkladı. Bu zamları hep biliriz; bir kesime verdiğiniz zaman diğerleri de doğal olarak istemeye başlarlar ve bir kesime zam, genel bir zamma dönüşür. Ekim ayında yapamasalar bile, belli ki 2015 seçimlerinin de etkisiyle, önümüzdeki yıl başına ciddi bir personel zammı ve ek bütçe yükü geliyor demektir."
Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç 10 Eylül 2014 Çarşamba günü kaleme aldığı yazısında, üniversite hocalarıyla ilgili kısmıysa şöyle;
"Lenin işçilere "Kaybedecek neyiniz var, zincirlerinizden başka" demişti, devrimi başlatmak için..
Biz öğrenci iken üniversite hocaları kenar mahallelerde ucuz kira evlerinde oturur, okula bizim gibi otobüsle gelirlerdi.
Şimdi villalar, de luxe daireler, 4x4 arabalar, yazlıklar..
Yani kaybedecek şeyleri çok artık..
O zaman suya sabuna dokunma.. Sus otur!.. Salla başını.. Al maaşını!.."
Memurhaber olarak çeşitli basın mensupları ve köşe yazarlarının üniversitede çalışmakta olan akademisyenleri köşelerine taşımasıyla ilgili bir röportaj yaptık. Öğretim Elemanları Sendikası ve Öğretim Elemanları Derneği Genel Başkanı Vahdet Özkoçak, Memurhaber'den Niyazi Solak'ın sorularını yanıtladı. İşte o röportaj;
Yazarlarının akademisyenlere ilişkin olarak kaleme aldığı yazıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç, akademisyenlere ilişkin kaleme aldığı yazısında; "Biz öğrenci iken üniversite hocaları kenar mahallelerde ucuz kira evlerinde oturur, okula bizim gibi otobüsle gelirlerdi.
Şimdi villalar, de luxe daireler, 4x4 arabalar, yazlıklar..
Yani kaybedecek şeyleri çok artık..
O zaman suya sabuna dokunma.. Sus otur!.. Salla başını.. Al maaşını!" cümlelerine yer vermiş. Dikkat çekmek isterim bugün akademisyenlerin hangisi bu şartlara sahip? Bu yazılanların hiçbirinin gerçekle alakası yok. Çünkü 14 yıldır devam akademik zam hasreti hala devam ediyor. Aldığımız maaşla araştırma mı yapalım, çalışmalarımızı mı yapalım, yoksa kaynak ihtiyacımızı mı karşılayalım. Yazarlar akademisyenlere ilişkin yazılar yazmadan bir kez daha düşünmelidir. Talep ettikleri doğrultuda ÖGESEN ve ÖGEDER Genel Başkanı olarak benden veya diğer akademisyen arkadaşlarımızdan bilgi alabilirler. Bu şekilde biz akademisyenleri rencide ederek yazılar yazmak hiç hoş kalmıyor.
Yine aynı şekilde Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam bugün kaleme aldığı yazısında; "Başbakan Davutoğlu, Ekim ayında üniversite öğretim üyelerine de ciddi bir düzeltme zammı verileceğini açıkladı. Bu zamları hep biliriz; bir kesime verdiğiniz zaman diğerleri de doğal olarak istemeye başlarlar ve bir kesime zam, genel bir zamma dönüşür." ifadelerine yer vermiş. Akademisyenlerin 14 yıldır devam eden akademik zam sürecini bu şekilde baltalamayı hiç doğru bulmuyorum. Akademisyenler hakkında bilgileri olmadan yazılar kaleme yazarların bizim sorunlarımızı dinledikten sonra yazılar yazması daha doğru olacaktır.
Öğretim Elemanları Sendikası (ÖGESEN) ve Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER) olarak yazarlara neler söylemek istersiniz?
Tüm yazarlar, akademisyenler hakkında her türlü bilgiyi benden alabilirler. Sadece benden bilgi almalarına gerek yok. Diğer akademisyen arkadaşlarında akademik zam süreci ve diğer sorunlar hakkında bilgi vereceğine inanıyorum. Ve unutulmamalıdır ki akademisyenler toplum yetiştiriciliğinin son halkasıdır. Bu halkadan geçen akademisyenlere daha adil davranılmalı ve siyasete malzeme edilmemelidir.
Yorumlar
12 Yorum