Akademisyen hakim savcıların 2016 emekli aylığı ve ikramiyeleri
Doçent ve profesör unvanlarını kazanmanın, yüksek yargıçlık ve savcılık unvanlarını yanında bu unvanlarda kamuda geçen görev sürelerine bağlı olarak artan ek gösterge ve tazminatlara göre farklı emekli aylıkları bulunuyor.
Büyük ilgi gören, daha önce memurlar, askeri personel ve emniyet personelinin somut rakamlarla güncel emekli aylık ve ikramiyeleri konusuna bugün de akademisyenler ve yargı mensuplarının emekli aylıkları ve ikramiye hakları ile devam ediyoruz.
Yasa Koyucu kendilerini kamu üniversitelerinde bilime ve öğretime adayan akademisyenlere ve zaman zaman “Vicdanımızla cüzdanımız arasına sıkışıyoruz” serzenişlerine konu olan yargı mensuplarına emeklilik yaşamlarında daha elverişli maddi imkânları sunacak bir düzenleme öngörmüş bulunuyor.
Buna göre doçent ve profesör unvanlarını kazanmanın yanında bu unvanlarda kamuda geçen görev sürelerine bağlı olarak artan ek gösterge ve makam-görev-temsil tazminatlarına göre farklı emekli aylıkları bulunuyor. Aynı pozitif farklılık yargıç ve savcılar için de söz konusu bulunuyor.
Vakıf üniversitelerinin ülkemiz öğrenim hayatına sunduğu eğitim-öğretim arzının yanında öğretim üyelerine sunduğu parasal imkânlar görevdeki öğretim üyeleri için daha çekici olsa da emeklilik aşamasında daha cazip olan 5434 sayılı Kanuna tabi olarak Emekli Sandığı emeklisi olmak.
Mamafih bu önemli emeklilik hakkı 15.10.2008’den önce bir şekilde 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak görev yapmış (Buna yedeksubay olarak yapılmış askerlik süresi de dahil) olanlarla sınırlı bulunuyor.
Buna karşın 15.10.2008’den sonra ilk defa kamuda göreve başlayan öğretim üyeleri 5434 sayılı Kanuna tabi olamayacaklarından ek gösterge - makam tazminatı - görev tazminatı haklarından yoksun bulunuyorlar. Bu kapsamdakilerin emekli aylığı hesabı SSK emeklileri gibi yapılacak. Yani aldıkları tazminatlar da prime tabi tutulurken bu prime tabi kazançların fazlalığı ölçüsünde yüksek emekli aylığına kavuşacaklar. Belirtmek gerekir ki 5434 sayılı Kanunun tanıdığı emeklilik haklarına yeni sistemde ulaşmak imkânsız bulunuyor. Kamudaki görevi ilk defa 15.10.2008 ve sonrasında olanlar doğrudan 5510 sayılı Kanuna tabi olduklarından bu bakımdan şanssızlar.
Nasıl olsun ki 01.10.2008 öncesinde bir şekilde T.C.Emekli Sandığı iştirakçisi olmuş olanların makam ve görev tazminatından ilelebet yararlanmaları için sadece iki yıl makam ve görev tazminatı gerektiren bu görevlerde bulunmaları yeterli bulunurken yeni sisteme tabi olanlar aylık bağlama oranı bakımından da geride kalacaklarından sonuç da bu kapsamdakiler için olumsuz olacak.
5510 sayılı Kanun kapsamında bağlanacak emekli aylıklarında 2008’den sonraki dönemler için her yıl %2 ABO uygulanacak iken bu oran 25 yıl bilfiil hizmet için yüzde 50 oranına karşılık geliyor. Oysa Emekli Sandığı kapsamında bağlanacak aylıklarda 25 yılın karşılığında yüzde 75 aylık bağlama oranının uygulanması gerekiyor.
Yüksek ek gösterge ile emeklilik de aynı hizmetlerle SSK aylık hesaplama mantığı ile hesaplanmış emekli aylıklarına nazaran çok daha fazla emekli aylığı gerektiriyor.
Ek gösterge yükselişler ile makam ve görev tazminatındaki yükselişler bahse konu akademik haktan faydalanan akademisyen emekli aylıkları arasında ve yüksek dereceli yargıç ve savcılarda önemli farklara neden olabiliyor.
Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'e aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.