1100 akademisyen bildirisine üniversitelerden tepki!

GüneydoğŸu'daki terör örgütüne yönelik operasyonların durdurulmasını isteyen 1128 akademisyenin imzaladığŸı bildiriye üniversitelerden tepki açıklamaları geldi.

1128 akademisyenin imzaladığı olay bildiriye bazı üniversitelerden tepkiler gelmeye başladı. Üniversiteler, bildirinin barışı sabote ettiğini ileri sürerek propaganda olarak gördükleri metni kınadı. 

Güneydoğu illerindeki ‘abluka’nın bir an önce son bulmasını talep edilen bildiride hükümetin 'katliam' ve 'sürgün' politikalarına son vermesi çağrısı yapılmıştı.

İŞTE O BİLDİRİYE TEPKİ VEREN ÜNİVERSİTELER:

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ: SLOGANİK UCUZ SÖYLEMLER

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayınladığı bildiriye ilişkin "Kendi devletine 'katliam yapıyor' şeklindeki sloganik ve ucuz söylemler, bilimsellikle ve akademik özgürlükle bağdaşır değil" dedi. 

Gaziantep Üniversitesi'nden de bazı akademisyenlerin bildiride imzalarının bulunduğunu aktaran Coşkun, "Farklı siyasi görüşlere saygımız var. Ancak bunlar etik zeminde ve akademik duruşa sahip olmalı. O yüzden bu bildiriye üniversitemizden imza atan bir kaç arkadaşımız hakkında hukuk çerçevesinde gereği yapılacak. Çünkü, bizlerin siyasi görüşleri akademik zeminde olmalı ve akademisyen hüviyetine yakışır olmalıdır" diye konuştu.

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ: BÖLÜCÜLÜK ZEHİRİNİ BÜNYELERİNDE TAŞIYORLAR

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden (MAKÜ) bir grup akademisyen, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin bildirisine tepki olarak yayınladıkları ortak açıklamada, akademilerin, bir devletin geleceğinin inşa edildiği güzide kurumlar olması gerektiği ancak terör ve bölücülük zehrini bünyelerinde taşımakta beis görmeyen zevatın, bunu ilan etmenin, devlete karşı kin ve nefret söylemleri geliştirmenin akademisyenlik olduğu düşüncesi taşıdığı belirtildi. 

MARMARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANI: PKK'YI DESTEKLİYORLAR

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, "Böyle bir ortamda 'çocuklar öldürülüyor, sivil vatandaş öldürülüyor, barış olsun' diye açıklama yapan herkesin PKK'yı desteklediği çok aşikar" dedi.

Köse, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu ülkenin akademisyenleri ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız" başlığıyla yayınlanan bildiriye imza atan bin 128 akademisyenin bu açıklamalarıyla kimi desteklediklerinin apaçık ortada olduğunu söyledi.

Köse, şunları kaydetti:

"Böyle bir ortamda 'Çocuklar öldürülüyor, sivil vatandaş öldürülüyor, barış olsun' diye açıklama yapan herkesin PKK'yı desteklediği çok aşikar. Açıklamayı yapan akademisyenlerin geçmişteki açıklamalarıyla bunları bütünleştirdiğiniz zaman terör örgütüne açık bir şekilde destek verdikleri ortada. Bu tavır akademik değil, ideolojik ve siyasal bir tavırdır. Üniversite mensuplarının kan akıtan bir terör örgütünün peşinden giden, onları destekleyen bir açıklama yapmalarının doğru olmadığını, devletin de bu konuda gerekli tedbirleri alıp bunları üniversite bünyesinde barındırmamaları gerektiğini düşünüyorum."

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ: İHANET BELGESİNİ REDDEDİYORUZ

“Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” adıyla bir araya gelen Türkiye üniversitelerinden 1128, yurt dışından 356 akademisyenin imzasıyla “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bir bildiri yayımlanmıştır. Bildiride, PKK terör örgütüne karşı meşru mücadele veren Devletimize en ağır ifadelerle saldırılmakta, güvenlik güçlerimiz Güneydoğu Anadolu Bölgemizde planlı ve kasıtlı kıyım yapmakla suçlanmaktadır. Fakat bazı il ve ilçelerimizde hendek kazarak kurtarılmış bölgeler yaratmaya çalışan ve masum insanlarımızın hayat hakkını elinden alan, devletin otoritesine ve güvenlik güçlerine karşı ağır silahlarla kanlı bir savaş yürüten PKK terör örgütünden tek kelimeyle söz edilmemektedir. Bunlar da yetmiyormuş gibi, tam bir müstemleke zihniyetiyle, uluslararası bağımsız gözlemcilerin bölgede gözlem ve raporlama yapması, bölücü terör örgütünün taleplerinin görüşülmesi için müzakere başlatılması istenmektedir.

Bilindiği gibi, aylardır ülkemizin bazı il ve ilçelerinde bölücü terör örgütü tarafından bir halk ayaklanması provası yapılmakta, ülkemizin birlik ve beraberliğine, milletimizin bölünmez bütünlüğüne karşı açıkça bir savaş yürütülmektedir. Bu haince saldırılarda güvenlik görevlilerimiz ve sivil vatandaşlarımız şehit olmaktadır. Bölge halkının bir bölümü terör örgütünün yarattığı baskı ve zulümden kaçarak ülkemizin başka şehirlerine göç etmek zorunda kalmaktadır.

Bu aşamada asıl yapılması gereken, ülkemizin terör örgütlerinden temizlenmesi, halkımızın özlemini duyduğu barış ve huzur ortamına bir an önce kavuşması, uzun yıllardır mağduriyetler yaşayan, yurdu yuvası yıkılan vatandaşlarımızın yaralarının bir an önce sarılması, sınırlarımız dışında devam eden ve ülkemizdeki terörü besleyen savaş halinin sona erdirilmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde her türlü girişimde bulunulmasıdır.

Türkiye Cumhuriyetinin birliğine ve bütünlüğüne inanan, temel hak ve hürriyetlerin korunması mücadelesine sahip çıkan Erciyes Üniversitesi akademisyenleri olarak “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin ortaya koyduğu “ihanet belgesi”ni reddettiğimizi, haksız yere devletimizi suçlayan, ülkemize uluslararası gözlemci davet eden ve terör örgütüyle müzakere isteyen bu zihniyete karşı olduğumuzu ifade etmek isteriz.

VAN YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ: KARA PROPAGANDA

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Senatosu, halkı kin ve nefrete sürüklemeye, ayrıştırma ve bölmeye yönelik her türlü açıklamadan hassasiyetle kaçınılması gerektiğini bildirdi.

YYÜ Senatosu, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiriye ilişkin yazılı açıklama yaptı. 

Açıklamada, üniversitelerin, özgür düşünce, aydınlanma ve evrensel bilimin yeşerdiği en önemli eğitim kurumları olduğuna işaret edildi.

Bu kapsamda öğretim elemanlarının kamuoyunu yakından ilgilendiren meseleleri tartışması ve toplumu aydınlatmasının önemi vurgulanan açıklamada, "Ancak bu görevi ifa ederken istismara yol açabilecek, halkı kin ve nefrete, ayrıştırmaya, bölmeye yönelik her türlü açıklamadan da hassasiyetle kaçınılmalıdır. Bu vesileyle 'barış' adına yapılan, ancak kara propagandadan öteye geçmeyen bu açıklamayı kabul etmiyor, bildiriye imza atan öğretim elemanlarını aziz milletimizin irfan ve sağduyusu etrafında aydınlanmaya davet ediyoruz" ifadelerine yer verildi.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ: KINIYORUZ

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Senatosu, Sultanahmet'teki terör saldırısı ve "Barış için Akademisyenler İnisiyatifi'"nde yer alanları  kınadı.

Açıklamada, toplumun teröre karşı dayanışmasını zedelemeye dönük bazı bildiriler yapıldığına işaret edilerek, şunlar aktarıldı:

"Şiddeti öven, demokrasi kültürünü zedeleyen, ayrılıkçı ve ayrımcı eylem ve söylemleri teröre destek olarak niteliyor, ister akademisyen, isterse yazar veya gazeteci olsun, çeşitli çıkar hesaplarıyla terör propagandası yapanları, özgürlük bahanesiyle terör ve şiddet söylemlerine alet olanları ve ülkemizin birlik ve bütünlüğüne yönelik hain saldırıları nefretle kınıyoruz. Terör olaylarında şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, güvenlik güçlerimize ve milletimize başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz."

YÖK AÇIKLAMA YAPMIŞTI

Akademisyenlerin olay bildirisi sonrası toplanan YÖK, açıklama yaparak metne tepki göstermişti. Hukuk çerçevesinde gereğinin yapılacağı belirtilen açıklamada "Teröre destek veren kişinin mesleği ve statüsü hiçbir demokratik ülkede kişiye imtiyaz sağlamaz, teröre destekçiliği hiçbir şekilde hafife alınamaz. Teröre destek veren bu bildiri, akademik özgürlük ile bağdaştırılamaz. Vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak devletin en temel görevidir." ifadelerine yer verilmişti.