3 Aralık Dünya Engelliler günü
Unutmayın, herkes birer engelli adayıdır. 3 Aralık Dünya Engelliler günü
Özürlülük; doğuştan ya da kaza veya uzun süren bir hastalık
sonucunda oluşan bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal
yeteneklerin kaybı olarak tanımlanmaktadır.
Bugün sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama
tam katılım gibi temel sorunlarda özürlü vatandaşlarımız için de
büyük fırsat eşitsizlikleri yaşanmaktadır.
Özürlülere yönelik olarak geliştirilen politikalarda; özürlüleri ve
ailelerini bilinçlendirmeye yönelik bilgi paylaşımı için gerekli
olanakların ilgili kurumlarca sağlaması, etkin bir tıbbi bakım
şartının devlet tarafından güvence altına alınması, özürlülerin
kendi kendine yeterlik ve işlevsellik konusunda olabilecek en iyi
düzeye çıkarılması ve bu düzeyin korunması için rehabilitasyon
programlarının kurgulanması ve özellikle araç gereçlerinin de bu
kapsamda ele alınacağı yardım servislerinin geliştirilmesi
öncelikli konulardır. Bu anlamda geliştirilen; sağlık,
rehabilitasyon, eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam konularındaki
politikalar özürlülerin topluma başarılı bir şekilde entegre
olmasını sağlayacaktır.
Özürlüler ile ilgili politikalar; sadece özürlülerin insani
haklarını ve sosyal güvencelerini sağlamakla sınırlı olmayıp, aynı
zamanda özürlülüğe neden olan etmenlerin çözümünü de
kapsamalıdır.
Tıbbi açıdan; koruyucu önlemler konusunda ailelerin
bilgilendirilmesi, sağlık personelinin hizmet içi eğitimlerinin
düzenlenmesi, yeni doğan çocuğun gelişiminin incelenmesi, genetik
ve psikolojik danışmanlık verilmesi, genetik tanı merkezlerinde
konuya hakim personelin istihdamı için düzenlemeler yapılması, evde
bakım ile ilgili olarak gerekli personelin sağlanması,
rehabilitasyon hizmetlerinin özürlü bireylerin yaşam boyu
gereksinimlerini karşılamaya yönelik olarak planlanması, tam
teşekküllü hastanelerde rehabilitasyon hizmetlerinin tıbbi, mesleki
ve psikososyal boyutu ile uygulanabilmesinin sağlanması
gerekmektedir.
Bilindiği gibi; özürlülük nedenleri: Doğumsal ve genetik
bozukluklar, annenin fötüsü etkileyebilecek sağlık sorunlarının
olması, doğum sırasında ortaya çıkabilecek sorunlar veya doğumdan
sonra geçirilen hastalıklar ve kazalardır.
Bütün bu süreçlerde hekimlerin, gerek özürlülüğün önlenmesi ve
gerekse özürlü kişilerin sağlık sorunlarına çözüm üretilmesi ve
rehabilitasyon programlarının başarı ile gerçekleştirilmesi
noktasında son derece önemli bir görev üstlendikleri
yadsınamaz.
Hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının özürlülüğün önlenmesi
konusunda başarılı olabilmeleri açısından; erken tanı amacı ile
sağlık taramaları için gerekli koşulların sağlanması, eğitim
programlarının geliştirilmesi, güvenilir, sağlıklı veriler elde
edilebilmesi için kayıt sistemlerinin iyileştirilmesi, alt yapı
hizmeti veren kuruluşlar ile koordinasyonun sağlanması, sağlıklı
çevre bilincinin ve koşullarının oluşturulması, sürekli tıp eğitimi
kapsamında özürlülükten korunma ve rehabilitasyon konularına yer
verilmesi gerekmektedir.
Başımıza gelecek bu kazadan sakınmak, olacaklara şimdiden önlem
almak olanaklı. Daha çok duyalım, görelim, anlatalım, birbirimizi
daha çok hissedelim.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ