4/B ve 4/C'ler kadroya geçmeli
Türkiye Kamu Sen Nevşehir İl Temsilcisi Turgay Çetin, tüm sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Çetin, Türkiye’de kamuya hizmet veren taşeron çalışan sayısının
2002 yılında 15 bin 20 bin aralığında iken, 10 yılda bu sayının 500
binlere ulaştığını, belediyede çalışanların da dahil edildiği zaman
bu rakamın bir milyon 60 binlere, özel sektörde çalışanlar dahil
edildiğinde ise 3 milyona ulaştığını kaydetti. Taşeronlaşmanın
önüne geçilmesi için öncelikle anlayış değişikliğine ihtiyaç
olduğunu ifade eden Çetin, “Bu haliyle anlayış değişmediği
sürece hiçbir yasayla taşeronlaşmanın önüne geçilemez. Ucuz iş gücü
anlamına gelen taşeronlaşma, bugün hastanelerden, okullara kadar
birçok kamu kurumunda almış başını gidiyor. Şeyh Edebali’nin bir
sözü vardır; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’. Şu anda Türkiye’de
yaşadığımız taşeronlaşma bu anlayışın tam karşısında yer alıyor.
Bin bir zorlukla yetiştirdiğimiz, büyüttüğümüz çocuklarımız taşeron
firmalarda asgari ücretle, hiçbir yükselme şansı olmadan
çalıştırılıyor. Bunun adı köleliktir.” dedi.
Taşeron firmalarında çalışanların iş güvencelerinin, hastalanma
haklarının, sendikalı olma ve gelecek haklarının olmadığını
vurgulayan Çetin, bu taşeron anlayışının kadrolu devlet memurluğunu
da tehdit ettiğini söyledi. Çetin şöyle devam etti: “İnsanlarımız
çocuklarını birileri sömürsün diye okutmadı. Siyasi yetkililer
milli başına düşen gelirin büyüdüğünü söylüyorlar. Bütçenin
dolup taştığı yönünde açıklamalar yapılıyor. Durum böyle ise bu
taşeronlaşma oranındaki artış nedir? Yetkililer her insanın büyük
bir emanet olduğunu düşünerek hareket etmelidir. Kişi
başına düşen milli gelirden insanlarımızın hakkı olanı alması
gerekmektedir. Bu insanlarımızın en doğal hakkıdır. Taşeronlaşma,
4/B, 4/C gibi uygulamalarla bir yerlere varamayız. Bizim
istediğimiz sürekli kadrolu, iş güvenceli sistemin olmasıdır. Hangi
sektör olursa olsun, devlet insanca yaşayabileceğimiz bir hayatı
bizlere sunmak zorundadır. Bizler insani değer, evrensel insan
hakları bağlamında düşünüyoruz. Belediye çalışanlarının kadrolu
olması yolunda atılan adımdan memnunuz. Ancak TRT, KİT, Sağlık,
Eğitim, Tarım gibi kurum ve sektörlerde çalışan sözleşmelerin
günahı nedir? Bu çalışmaya bunların da dahil edilmesi gerekir. O
zaman adaletli bir iş yapılmış olur. Ayrıca bir de 4/C uygulaması
gibi insanlık suçu sayabileceğimiz şartlarda çalışan arkadaşlarımız
da var. Bu çalışma koşullarının Türkiye Cumhuriyetine yakışmadığını
düşünüyorum."
"TÜM ÖDENEKLER EMEKLİLİK PRİMİNE DAHİL EDİLMELİ"
Türkiye Kamu-Sen olarak önümüzdeki günlerde başlatacakları önemli
bir kampanyaya değinen Çetin, şunları ekledi:
"Kamu çalışanları emeklilik yaşı geldiği halde emekliliklerini
istemeye korkuyorlar. Çünkü emekli oldukları takdirde şu an
aldıkları maaşları yüzde 40 oranında düşecek. Biz de başlatacağımız
kampanya ile devlet memurunun o ay aldığı tüm ödemelerin emekliliğe
sayılmasını isteyeceğiz. Bu konuda Maliye Bakanlığı yetkilileri
temkinli konuşuyor. Türkiye Kamu-Sen olarak dilekçe kampanyası
başlatacağız. Avrupa ülkelerinde sosyal güvenliğe bütçeden ayrılan
pay yüzde 19’lerda iken Türkiye’de bu oran yüzde 16 ile sınırlı
kalıyor. Sosyal güvenlik açığının çalışanlara mal edilmesi doğru
bir yaklaşım değil.”