Arkadaşları, katledilen Azra'nın haberini, gözyaşlarıyla yazdı
ANTALYA'da vahşice öldürülen Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nun (21) okul arkadaşları ve hocaları, 20 yıldır yayımlanan Akdeniz İletişim Gazetesi'nin ilk sayfasını Azra'ya ayırdı.
Azra'nın fotoğrafının yer aldığı sayfada Güldeste Demirtaş ve Altuğ Gömleksiz imzalı haberin girişinde, "Hayattan koparılan fakültemiz gazetecilik bölümü öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nu asla unutmayacağız. Hayallerinle, umutlarınla, yaşam doluluğunla hatırlayacağız seni. Kadın hakları için verdiğin mücadeleyle, mesleğine olan bağlılığın ve hep gülen yüzünle hatırlayacağız. Acımız tarif edilemez" ifadeleri yer aldı.
Antalya'da Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu, 28 Temmuz'da evden çıktıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Telefonu da kapalı olan Haytaoğlu'na ulaşılamayınca Adana'dan gelen babası Mustafa Haytaoğlu kızını aramaya başladı, polise kayıp başvurusu yaptı. Sosyal medyadan da Azra'nın bulunması için çağrılar yapıldı.
ÇAPRAZ SORGUDA İTİRAF
Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro
Amirliği ekipleri, Azra'nın cep telefonundan en son inşaat
mühendisi ve emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan ile görüştüğünü
tespit etti. Cinayet masası ekipleri, Ayhan'ı çapraz sorguya aldı.
Sorguda cinayeti işlediğini itiraf eden Ayhan, Varsak'taki ormanlık
alanda Azra Gülendam Haytaoğlu'nu gömdüğü yeri ekiplere gösterdi.
Cesedi gömüldüğü yerden çıkaran ekipler, bulunan parçaları otopsi
için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderdi. Mustafa Murat Ayhan
ise tutuklandı.
ARKADAŞLARI ÇIKARTTIKLARI GAZETEYİ AZRA'YA
ADADI
Haytaoğlu'nun katledilmesi, ailesi, arkadaşları ve üniversitedeki
öğretmenlerini yasa boğdu. Okuduğu İletişim Fakültesi öğrencileri
tarafından hazırlanan ve 20 yıldır yayımlanan Akdeniz İletişim
Gazetesi'nin ağustos sayısının basımı ise Azra'nın ölüm haberiyle
durduruldu. Basım aşamasında olan gazetenin ilk sayfası,
arkadaşları ve hocalarının isteğiyle Azra'ya ayrıldı. Gazetenin bu
sayısı da Azra'ya adandı.
'HEP GÜLEN YÜZÜNLE HATIRLAYACAĞIZ'
Azra'nın fotoğrafının yer aldığı sayfada Güldeste Demirtaş ve Altuğ
Gömleksiz imzalı haberin girişinde, 'Hayattan koparılan fakültemiz
gazetecilik bölümü öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nu asla
unutmayacağız. Hayallerinle, umutlarınla, yaşam doluluğunla
hatırlayacağız seni. Kadın hakları için verdiğin mücadeleyle,
mesleğine olan bağlılığın ve hep gülen yüzünle hatırlayacağız.
Acımız tarif edilemez' ifadeleri yer aldı.
'TÜM KADINLARIN DAVASI ONUN DAVASIYDI'
Sınıf arkadaşı Aleyna Esmer, Haytaoğlu ile ilgili şunları
yazdı:
"Azra hayatımda gördüğüm en hayat dolu insandı. Tüm kadınların sesi
olmak için birçok yere üyeydi. Tüm kadınların davası onun
davasıydı. Böylesine hayat dolu, hayattaki her güzel şeye değer
veren, kendisine mükemmel bir gelecek vaat eden arkadaşımız melek
oldu."
En yakın arkadaşlarından Yusuf Kaplan ise yazısında, Azra ile birlikte gençlik dergisi çıkartmak istediklerinden bahsederek, "Hayat doluydu. Benim kardeşim yaşayan hiçbir canlıya zarar verebilecek bir insan değildi. Tanıştığımdan beri, Azra'yı sevmeyen, onun hakkında iyi düşünceleri bulunmayan birine denk gelmedim, çünkü herkesle iyi geçinir, herkese iyi niyetle yaklaşırdı" ifadelerini kullandı.
'HAYALLERİ OLAN GÜZELLER GÜZELİ BİR KIZDI'
Ceren Sümbül ise Azra'nın hayat enerjisinin çok yüksek ve her zaman
gülümseyen biri olduğunu yazdı. Cansu Tetik de Azra'nın tercih
döneminde kendisine yardımcı olduğunu belirterek, şunları
yazdı:
"Sevgi dolu, hayat dolu bir kızdı. Okuduğu bölümü ve okulunu çok seviyordu. Gazetecilik onun için bir meslek değil bir tutkuydu. Gencecik bir kızdı işte, hayalleri olan güzeller güzeli bir kızdı. Babası boşuna Gülendam ismini koymamış, keşke koruyabilseydik Gülendam'ı. Hayallerini gerçekleştirebilseydik."
'CANIMIZDAN CAN GİTTİ'
İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nün Başkanı Doç. Dr. Murad
Karaduman da bu olayın fakültedeki herkesi çok üzdüğünü belirterek,
“Azra Gülendam Haytaoğlu tüm öğrencilerimiz gibi sevdiğimiz
öğrencilerimizden biriydi. Haberi aldığımız andan itibaren olayla
ilgili bilgi almaya çalıştık, ama maalesef sonunda acı haberi almış
olduk. Fakültemiz 20'nci yılına girdi, bu süreçte yaşadığımız en
acı olay. Bu olay hepimizi derinden sarstı. Canımızdan can gitti,
fakültemizin bir parçası eksilmiş gibi hissediyoruz. Olayın kendisi
zaten yeterince üzücü. Medyanın olayı ele alışı ve yansıtış biçimi
de fakülte olarak bizi üzdü" dedi.
OKUMA SALONUNA AZRA'NIN İSMİ VERİLECEK
Öğrencilerinin yalnızca başarıları ve mutluluklarıyla haber
olmasını istediklerini söyleyen Doç. Dr. Karaduman,
“Öğrencilerimize belli değerler katmak için buradayız. Biz
öğrencilerimiz haber yapsınlar diye eğitiyoruz, haber olsun diye
değil. Eğer haber oluyorlarsa da başarıları ve mutluluklarıyla
haber olsunlar. Fakültemizin 20 yıllık Akdeniz İletişim Gazetesi
isimli gazetemiz var. Aslında bu sayımızı bitirmiş ve baskı
aşamasındaydık. Bu haberi aldıktan sonra baskıyı durdurduk ve yeni
sayımızı Azra'ya adamak istedik. Azra'yı hiç unutmayacağız, diğer
taraftan da bu gazeteyle yaşatacağız. Azra'nın isminin
fakültemizdeki okuma salonuna verilmesi kararlaştırıldı. Bundan
sonra Azra hep bizimle olacak. Ben burada olduğum sürece hiçbir
öğrencimiz onu bilmeden onun mücadelesini bilmeden mezun olmayacak"
diye konuştu.
'BAZI YAZILAR KALEMLE BAZILARI GÖZYAŞLARIYLA
YAZILIR'
Öğrencilerinin yaşadıkları sorunları kendileriyle paylaşmaları ve
hep birlikte çözüm yolu arayabilecekleri konusunda çağrıda bulunan
Doç. Dr. Karaduman, “Azra çok insancıl ve arkadaş canlısı bir kişi
olduğu için arkadaşları tarafından çok seviliyordu. Arkadaşlarıyla
güçlü bağları vardı. Bu olay onları da derinden etkiledi. Zaten bu
gazeteyi hazırlamada arkadaşları ön ayak oldu ve bütün bu aşamaları
onlar anlatıp yazdı. Bazı yazılar kalemle, bazıları gözyaşlarıyla
yazılır ve okunur. Gazetemizin bu sayısı gözyaşlarıyla da olsa
arkadaşları tarafından onu yaşatmak için hazırlandı" dedi.