Arnavutköy’de okuyorum.

Perşembe sabahı erkenden kalktım. Biraz değil bayağı heyecanlıyım. İstanbul’un trafiğini de göz önüne alarak,  randevuma geç kalmamak için arabama atlayıp hemen yola koyuluyorum. Alibeyköy’ün her sabah yaşanan yoğun trafiğinden geçerek Sultangazi’ye yöneldim. Sultangazi’den de Arnavutköy yoluna çıktım. Trafik gözle görülür bir şekilde azalmaya başlamıştı. Habipler’i geçtikten sonra, kendimi çam ağaçlarının arasında sanki İstanbul değil de bir orman yolunda gibi hissettim bir an.  Arnavutköy tabelalarını takip ederek yoluma devam ettim. Arnavutköy’ün girişi belediye tarafından gerçekten güzel düzenlenmiş.  Yol kenarındaki yeşil alan lalelerle ve değişik bitkilerle güzel bir şekilde dizayn edilmiş. “Arnavutköy’e hoş geldiniz.” karşılamasına can-ı gönülden “Hoş bulduk.” diyorum.

Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ulaştığımızda saat 8:30’du. Randevumuzdan yarım saat önce buluşma noktamıza ulaşmıştık. Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü asansörüne memurlarla beraber bindik. Memurlar sabah mahmurluğunda birer birer yerlerini almaya çalışıyorlardı. Asansörde karşılaştığımız memurlardan biri ilçe milli eğitim müdürünün kaleminde görevliymiş. O görevliye, “Arnavutköy’de okuyorum.” projesi kapsamında Tayakadın İlkokulu’nda programımız olduğunu Seyhan Bey’le görüşmek istediğimi söylüyorum. Görevli Seyhan Bey’in gelmediğini söylüyor. Bize kulak misafiri olan bir diğer memur hemen atılıp “İlçe milli eğitim müdürümüz geldi. Buyrun sizi odasına alalım.” diyor. İlçe Milli Eğirim Müdürü memurlardan önce geliyor; bunu bir kenara not ediyorum.

Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Demir bizi sıcak bir şekilde karşılıyor. Adından sıcak çaylarımızı içerken sohbet ediyoruz. İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Demir, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “Yazarlar okullarda” projesine ilâve olarak Arnavutköy’de de “Arnavutköy’de okuyorum.” projesini başlattıklarını söylüyor. Bu proje kapsamında bu güne kadar Arnavuköy okullarında 46 yazarla öğrencileri buluşturduklarını sözlerine ilave ediyor. Bu kısa sohbetten sonra biz saat 9:30’daki programımız için Hakan Bey’in mihmandarlığında Tayakadın İlkokulu’na doğru tekrar yola çıkıyoruz. Tayakadın İlkokulu’nda bizi okul müdürü Ahmet Ermumcu ve müdür yardımcısı Seyhan Işıldak  karşılıyor. Okul müdürünün odasında sıcak birer çay içerek sıcak bir ortamda onlarla tanışıyoruz. Ardında program için salona iniyoruz.

Tayakadın İlkokulu-Ortaokulu öğrencileri ile “1001 Destandır Kurtuluş Savaşı” kitabımız üzerine bir söyleşi gerçekleştireceğiz. Okulu müdür yardımcısı Seyhan Işıldak beyefendi beni takdim ediyor. Takdim esnasında Tayakadın İlkokulu-Ortaokulu’nda tarihinde ilk defa bir yazarla program yaptıklarını belirtiyor. Küçük fakat samimi salonda sahneye çıkıyorum. Pırıl pırıl 100 civarında öğrenci ve öğretmenin gözü benim üzerimde. Heyecanlanmadım desem doğru olmaz herhalde. Tanışma girizgâhından sonra söyleşiye başlıyoruz, ben de de heyecandan eser kalmıyor. Kurtuluş Savaşı’mızın birlik ve beraberliğimizin, dayanışmanın en güzel bir örneği olduğunu vurguluyorum. Okumanın ve de yazmanın önemini vurgulamaya ise lüzum yok. Salondaki öğrencilere aralarında yazar olup olmadığını soruyorum. Birkaç cılız parmak kalkıp; şiir öykü yazdıklarını ifade ediyorlar. Bir sonraki sorumda sosyal medyada bir sayfası olanları soruyorum. Salondaki parmakların hepsi havada. İşte diyorum hepimiz yazar ve de okuruz. Ardından sosyal medyada neler paylaştıklarını, paylaştıkları yazıları dikkatle okuyup paylaşmalarının gereği üzerine konuşuyoruz. Bu diyalogdan sonra öğrencilerin soruları yağmur gibi gelmeye başlıyor. Soru cevap faslının ardından, kitabımızı imzalayarak programımızı sonlandırdık. Programın ardından öğretmenler odasına çıkıp öğretmen arkadaşlarla da birer çay içip sohbet ediyoruz. Tayakadın İlkokulu-Ortaokulu bir köy okulu. 250 öğrencisi ve 16 öğretmeni olan küçük ve sevimli bir okul. Öğretmenler ve idare öğrencileri ile birlikte bir aile gibi olmuş. Öğretmenlerle tanıştıktan sonra sohbeti koyulaştırıyoruz. Öğretmenler odasının şu anki sıcak gündemi rotasyon. Öğretmenler haklı olarak bu rotasyon işine birazcık mesafeli bakıyorlar. Çözüm önerisi olarak da herkesin söylediği; tercih edilmeyen bölgelere teşvik; bunun  da maddi ayrıcalık olarak uygulanması gerekir diyorlar. Doğru söze ne denir; biz de şapka çıkarmak ve burada paylaşmaktan başka bir şey yapamıyoruz.

Arnavutköy’deki ikinci okulumuz Sabri Akın İlkokulu. Bu okulumuz Arnavutköy’ün merkezinde. Buradaki programımıza İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Demir beyefendi de katılıyor. Buradaki programımız da çok güzel geçiyor. Öğrencilere öğretmenleri tarafından bu proje bahane edilerek okuma sevgisi kazandırılmış. Programın ardından öğretmenler odasında okul müdürü Reşat Alkan ve öğretmen arkadaşlarla birer çay içip sohbet ediyoruz. Bu öğretmenler odasının gündeminde ise, okul dönüşümleri yer alıyor. Okul dönüşümlerinin Eylül döneminde çok ses getireceğini şimdiden haber verelim; perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor.

Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü okuma alışkanlığının kazandırılmasına önem veriyor. Bunun meyvelerini de sanırım kısa sürede toplamaya başlayacaklar. İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Demir satır aralarında projelerinin devamında bir de finalden bahsetti. Her okuldan en çok kitap okuyan bir öğretmen ve üç öğrenciyi yazarlarla İstanbul’un farklı bir mekânında bir araya getirmeyi plânladıklarını söyledi. Bizler de İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün şahsında bu projeye emeği geçen herkesi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.  (19.04.2013)