Bakan Gül: 83 milyonu kuşatan yeni anayasanın yapılacağına olan inancımız tam
ADALET Bakanı Abdulhamit Gül, "1921 Anayasası; Türkiye'de yaşayan herkesin, her düşüncenin, her inancın, her anlayışın yansıdığı bir toplumsal sözleşme metnidir. 100 yıl sonra aynı ruhla bunun yine gerçekleşeceğini, 83 milyonu kuşatan, insan onurunu koruyan, hak ve özgürlükleri teminat altına alan yeni anayasanın yapılacağına olan inancımız tamdır" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) açılışının 100'üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Antep'e 8 Şubat 1921'de 'Gazi' unvanı verilişinin 100'üncü yılı nedeniyle 1'inci Meclis'te program düzenlendi. Programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile milletvekilleri ve bürokratlar katıldı. Programda, Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncuları 8 Şubat 1921 tarihli oturumu canlandırdı.
BAKAN GÜL: YENİ ANAYASANIN YAPILACAĞINA OLAN İNANCIMIZ
TAMDIR
Programda konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep'e
'Gazi'lik unvanının verilişinin 100'üncü yıl dönümünü kutladı. Tam
100 yıl önce 1'inci Meclis çatısı altında 'Hâkimiyet bilâ kaydü
şart milletindir' dediklerini ve Türkiye Cumhuriyeti'ni
kurduklarını belirten Bakan Gül, "Ve bağımsızlığımızı 7 düvele
haykırdık. İşte bu salonda tam 100 yıl önce 1921 Anayasası kabul
edildi. Anadolu'da kurtuluş mücadelesi, meclisimizde kurtuluş
savaşına yön verilirken aynı zamanda kuruluşumuzun belgesi olarak
1921 Anayasası da aynı ruhla burada kabul edilmiş ve yürürlüğe
konulmuştur. İlk anayasamız bu toprakların tapusunun kimde olduğunu
gösteren bir mühürdür. Ve bu mührün sahibi aziz milletimizin ta
kendisidir.
Tam da Gaziantep'e 'Gazi'lik unvanı verildiği kanunun çıktığı günlerden birkaç gün önce bu anayasa, bu ulvi çatı altında kabul edilmiştir. 1921 Anayasasıyla, özgürlüğüne aşık bir milletin tarih sahnesinden silinemeyeceğini, anayasasıyla, devletiyle, milletiyle birlikte dimdik durduğunu tüm dünyaya bir kez daha ilan etmişti. Bugün 1921 Anayasası'nın ruhuyla, yine cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken, yeni bir toplumsal sözleşmeyi, yine gazi meclisimizin iradesiyle, milletimizin iradesiyle yeni anayasayla taçlanacağına olan inancımız tamdır. 1921 Anayasası; Türkiye'de yaşayan herkesin, her düşüncenin, her inancın, her anlayışın yansıdığı bir toplumsal sözleşme metnidir. Yine aynı anlayışla, 100 yıl sonra aynı ruhla bunun yine gerçekleşeceğini, 83 milyonu kuşatan, insan onurunu koruyan, hak ve özgürlükleri teminat altına alan yeni anayasanın yapılacağına olan inancımız tamdır" dedi.
MECLİS BAŞKANI ŞENTOP: YERYÜZÜNDE EŞİ BULUNMAYAN
BİR ŞEHİR
Meclis Başkanı Mustafa Şentop ise namusunu ve toprağını kanının son
damlasına kadar savunan Anteplilerin, Anadolu'daki milli direnişe
örnek olması bakımından eşsiz bir kale olduğunu belirterek, şöyle
konuştu:
"Antep savunması, hem kendini hem de Güneydoğu Anadolu'yu düşman
işgalinden kurtaran sivil halkın zaferidir. Milli birliğin ve milli
benliğin inanç kuvvetiyle şahlanışıdır. Biz yüzlerce yıl
birbirimize omuz vererek ayakta kalmış bir milletiz. Toprakları
işgal edilirken Antepliler de öyle yaptılar. 35 bin Antepli
imkânlarını seferber etti. Parası olan parası ile, altını olan
altını ile sivil dayanışmayı destekledi.
Evlerdeki erzaklar ortaklaşa tüketildi. Eski askerler, emekli subaylar başta olmak üzere eli silah tutan herkes seferber oldu. Bir şehir topyekûn savunmaya geçti. Her şeyleri bittiğinde, acı zerdali çekirdeğini bile öğütüp ekmek yaptılar. Birçok insan acı zerdali çekirdeğinden yapılan ekmek zehirlenmesinden öldü. 1 Nisan 1920'de başlayan savunma, 7 Şubat 1921'e kadar devam etti. 11 ay boyunca insanlar adeta açlıkla imtihan edildi. Şehrin üzerine 300 binden fazla mermi ve top güllesi düştü. 27 mahallede 8 bine yakın ev, iş yeri harap oldu. TBMM'nin 147'nci toplantısının ilk celsesinde Antep'e 'Gazi' unvanının verilmesi oy birliğiyle kabul edilmiş ve 93 sayılı kanun ile Antep'in adı Gaziantep olmuştur.
Kanun, işte 100 yıl önce bugün, 8 Şubat 1921 tarihinde, Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Gazilik, âlemi bekada
şehitlikten sonra gelen en ulvi makamdır. Milli ve manevi
mukaddeslerimiz uğruna mücadele eden kahramanlarımıza verdiğimiz
bir unvandır. Antepliler kadın erkek, yaşlı genç ayrımı
gözetilmeden bu ulvi payeye değer görülmüşlerdir. Antep de bu
unvanıyla yeryüzünde eşi bulunmayan bir şehirdir."