Bir eğitim yılının ardından çözülemeyen sorunlar

Karnelerin verilmesiyle milyonlarca gencimiz  uzun bir tatil macerasına başladı. Okullar öğrencilerini uğurladı fakat öğretmenler 1 Ağustos'a kadar okulda olmaya devam edecek. Yöneticiler ise tekkeyi beklemeye devam edecek. Okullar kapandı ama  bir yılın bir değerlendirmesinin yapılası gerektiği kanaatindeyim.

Bir yıl nasıl geçti, öğretmenlerin beklentileri ne oranda gerçekleşti, öğrenciler bilgi ve becerilerini hangi oranda artırdı, yöneticiler özlük ve görevleriyle ilgili hususlarda sıkıntılarının çözüldüğünü düşünüyor mu? Öncelikle öğrencilerin ders başarıları ve karakter eğitimleri üzerinde durmak gerekir. Hafta sonu kursları son sınıf öğrencilerinde büyük oranda  başarılı oldu ara sınıflarda destekleme kurslarında son sınıflarda elde edilen başarı maalesef elde edilemedi.

ÖĞRETMEN AÇIĞI BÜYÜK ORANDA ÇÖZÜLDÜ

Son yıllarda  derslerin bu geçmediği, öğretmen açığının büyük oranda çözüldüğü bir Türkiye var karşımızda. Fakat burada kırsal bölgelerde kadrolu öğretmenlerin bazılarının geçici görevlendirmelerle merkezlerde toplanmaları bir problem olarak öğrenci ve  velilerin karşısında durdu, durmaya da devam edecek bu gidişle.

Terör operasyonlarının yapıldığı bölgelerde öğrencilerin mağdur olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli. Bu gruptaki öğrencilere mutlaka aradaki zamanı telafi edecek takviyeler sağlanmalıdır. Başarı elbette kişiseldir fakat kitlesel başarı bireysel başarıyı olumlu etkiler. Çocuklarımız başarılı olsa da olmasa da bizim çocuklarımızdır. Kaldı ki herkesin okuması ve memur, akademisyen olması da hem doğru değil hem de mümkün değildir.

HER ÖĞRENCİ KENDİ ŞARTLARINA GÖRE DEĞERLENDİRİLMELİ

Karne sonuçları ve ders başarıları bu çerçevede değerlendirilmelidir. Başarı ödüllendirilmelidir, başarısızlıklar baskı ve şiddet sebebi olmamalıdır. Bu  konuda veliler büyük oranda bilinçlendi ve her öğrenci kendi şartlarına göre değerlendirilmeli.

Öğretmenler açısından bakıldığı zaman 2016 yılı kazanımlarla başladı. Nöbet ücretinin verilmesi, hafta sonu yapılan sınavların ücretlerinin memnuniyet verici bir noktaya getirilmesi, kılık kıyafet eylemleri neticesinde eğitimcilerin serbest kıyafetle işlerini yapmaları, hafta sonu yapılan takviye kurslarının ücretlerinin iki katına çıkarılması gibi kazanımlar öğretmenleri sevindirdi.

ÖĞRETMENLERİ TACİZ VE İSTİSMAR HABERİ YARALADI

Fakat öğretmenlerin mesleklerine bağlılığı ve aidiyet duygusu noktasında sorunlar olduğu dile getirilmektedir. Öğretmen okuluna severek gitmeli ve orada öğrencileriyle huzurlu bir ortamda eğitim öğretim faaliyeti yapabilmelidir. İtibarsızlaştırma çalışmalarına son verilmeli, meslekteki sorumsuz ve sorunlu kişilerin hataları tüm meslek çalışanlarına genellenmemelidir. Öğretmenleri taciz ve istismar haberleri yaralamıştır. Bu konuda basının ve ilgililerin daha hassas davranması tüm öğretmenlerin ortak talebidir.

AĞUSTOS AYINDA ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMAYACAK!

İlk defa bu yıl Ağustos ayında öğretmen atamalarının yapılmayacak olması öğretmen adaylarını hayal kırıklığına uğratmıştır. Fakat MEB, aday öğretmenlikle ilgili yeni ve her kesimden olumlu not alan aday öğretmen yetiştirme programını uygulamaya koymuştur. Artık öğretmenler şubat ayında atanacak ve altı ay boyunca aday öğretmen istediği ilde  rehber öğretmen eşliğinde öğretmenlik ve devlet yönetimi, teşkilat eğitimi gibi konularda derse girmeden stajyerlik yapacak. Okular açıldığında ise altı aylık aday öğretmenlik eğitimini tamamlayan  öğretmenler kadrolarının bulunduğu okullarda eğitim öğretim çalışmalarına başlayacak.

Yöneticilerin nöbet ücreti sorunu kısmen çözüldü. Müdür yardımcılarının nöbet ücreti geçtiğimiz günlerde çözüldü fakat okul müdürlerinin bu yöndeki beklentileri cevapsız kaldı. Bazı okullarda müdür yardımcıları müdürlerden daha fazla ek ders ücreti almaya başladı. Okul müdürleri, müdürlük görevinin cazibesini yitirdiğini, özlük anlamında bazı düzenlemelere ve iyileştirmelere ihtiyaç duyulduğunu dillendirmeye başladılar.

Müdür atamaları, müdür yardımcılığı görevlendirmeleri, yaz kursları, seminer dönemi eğitim kamuoyunun gündeminde olan konular. Yaklaşık yirmi milyonluk bir camiadan bahsediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı uygulamalarıyla tüm ülkeyi etkilemektedir. Eğitimle ilgili olmayan bir toplumsal kesim yok gibidir. Sürekli değişiklikler her kesimde bazı sıkıntılar oluşturmaktadır. Değişmeyen fakat revize edilebilen sistemlerin artık Türk Milli Eğitim sisteminde uygulanması ortak talep olarak dile getirilmektedir. Tüm öğrencilere iyi tatiller dilerken gençlerimize kitap okumalarını ısrarla öneriyorum.

Bu yazının tüm hakları Memurhaber.com'a aittir. "www." biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır.