Boşandığı eşiyle yaşayana aylık yok!
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, eşiyle boşandığı halde aynı evde yaşayanları üzecek bir açıklama yaptı.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, boşandığı eşiyle yaşayanların aylıklarının kesilmesi ve ödenen aylıkların geri alınmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi denetiminden de geçtiğini ve halen yürürlükte olduğunu belirterek, ''Bu nedenle bu durumdaki kişilerin aylık almaları hala yasalara aykırı bir durumdur ve Kurum uygulamaları da bu yönde devam edecektir. Bu konudaki mahkeme kararları ise bu kişilerin ayrıca suç işleyip işlemediğine yani ceza hukukuyla ilgili olup, aylık alma hakları olduğuna ilişkin değildir'' dedi.
AYLIK HANGİ DURUMDA KESİLİR?
Acar, yaptığı açıklamada, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun ''gelir ve aylık bağlanmayacak
haller'' başlıklı 56. maddesinin son fıkrasında, ''Eşinden
boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı
belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları
kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine
göre geri alınır'' hükmünün bulunduğunu hatırlattı.
Söz konusu hüküm gereğince, SGK'dan gelir veya aylık almak amacıyla
boşanan ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen
eş ve kız çocuklarına bağlanmış gelir ve aylıklarının kesildiğini
ve bu kişilere ödenmiş tutarların geri alındığını vurgulayan Acar,
kurumdan gelir veya aylık alan eş ve kız çocuklarının boşandıkları
eşleriyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadıklarının, ihbar ve
şikayet üzerine, sosyal güvenlik denetmenlerinin kapsamlı
araştırmaları sonucunda tespit edildiğini anlattı.
ÖLÜM AYLIĞI HANGİ DURUMLARDA ALINIR?
Acar, ayrıca, ilgili kişiler hakkında mevzuat gereğince Cumhuriyet
savcılığına suç duyurusunda bulunulduğuna işaret etti.
-''Kararları doğrudan genele teşmil ederek uygulama yükümlülüğü
yok''-
Acar, haberlere konu olan olayda, eşinden boşandıktan sonra
babasından ölüm aylığı almaya başlayan ve Zonguldak'ta yaşayan hak
sahibinin aylığının, hak sahibinin boşandığı eşiyle fiilen birlikte
yaşadığı tespiti üzerine kesildiğini, yapılan yersiz ödemelerin
tahsili yoluna gidildiğini ve ayrıca suç duyurusunda bulunulduğunu
belirtti.
Zonguldak Başsavcılığı tarafından çift hakkında ''nitelikli
dolandırıcılık'' suçlamasıyla dava açıldığını ifade eden
Acar, davaya bakan Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, yargılama
sonunda karı kocanın beraatine karar verdiğini kaydetti.
Acar, mahkemenin, ''Taraflar mahkeme ilamı ile boşanmışlardır.
Tarafların mahkeme ilamı ile boşanmalarında ve boşandıktan sonra
kadının babasından kalan sigorta aylığını almasında dolandırıcılık
suçunun unsuru olan hile ve aldatıcılıktan söz edilemez.
Boşandıktan sonra tarafların yeniden bir araya gelerek
nikahsız olarak yaşamalarının da dolandırıcılık suçunun unsurlarını
oluşturmayacağı anlaşılmıştır'' şeklinde karar verdiğini
ifade etti.
Kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin ''Sanıkların
boşandıktan sonra aynı evde yaşamaya devam edip etmedikleri,
muhtarlık, zabıta ve komşulardan sorulup araştırılmalıydı.
İkametgahlarını başka bir yere nakledip nakletmedikleri
araştırılmalıydı'' diyerek yerel mahkemenin kararını bozduğunu dile
getiren Acar, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin
''Birlikte yaşamaları dolandırıcılık olmaz. Bu onların
kendi iradesidir'' diyerek kararında direndiğini
hatırlattı.
Uyuşmazlık nedeniyle davanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda
incelendiğini ve yerel mahkemenin kararı yerinde bulunduğunu
anımsatan Acar, Kurul'un, birlikte yaşamının suç teşkil etmediğini
ve tarafların tamamen kendi iradeleri olduğuna karar verdiğini
bildirdi.
Acar, ''Yargıtay Ceza Genel Kurul kararları, verildiği dosya
açısından kesinlikle bağlayıcı ancak diğer davalar açısından
psikolojik etkisi olan, yol gösterici ve emsal alınarak uygulamada
birlikteliği sağlayıcı kararlardır. Kurumumuzun Yargıtay Ceza Genel
Kurul kararlarını doğrudan genele teşmil ederek uygulama
yükümlülüğü bulunmamaktadır'' dedi.
YARGI KARARLARI CEZA HUKUKUNA İLİŞKİN
Konuya ilişkin son dönemde basında çıkan bu yöndeki yargı
kararlarının tamamen ceza hukukuna ilişkin kararlar olduğuna işaret
eden Acar, mahkeme kararlarının boşandığı eşiyle yaşamak suretiyle
haksız aylık almanın ayrıca suç teşkil edip etmediğine ilişkin
kararlar olduğunu söyledi.
Söz konusu kararlara göre bu kişiler için ceza hukuku yönünden bir
suç bulunmadığını ifade eden Acar, ''Bu nedenle, 56. madde
uygulamasında suç duyurusunda bulunulması hususunda hüküm bulunan
'Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik'te değişiklik yapılması için çalışmalara
başlandı. Çalışmanın sonuçlanmasıyla madde uygulamasında
sadece yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna gidilecek ve SGK
tarafından suç duyurusunda bulunulmayacak'' diye konuştu.
Acar, bu durumdaki kişilerin aylıklarının kesilmesi ve ödenen
haksız aylıkların geri alınması hükmüyle ilgili olarak yerel
mahkemelerce konunun Anayasa Mahkemesi'ne taşındığını, Yüksek
Mahkeme'nin konuya ilişkin düzenlemenin iptal istemini geçen yıl
reddettiğini anımsattı.
AYLIK ALMA YASALARA AYKIRI
''Boşandığı eşiyle yaşayanların aylıklarının kesilmesi ve ödenen
aylıkların geri alınmasına ilişkin hüküm Anayasa Mahkemesi
denetiminden de geçmiş olup halen yürürlüktedir. Bu nedenle bu
durumdaki kişilerin aylık almaları hala yasalara aykırı bir
durumdur ve Kurum uygulamaları da bu yönde devam edecektir.
Bu konudaki mahkeme kararları ise bu kişilerin ayrıca suç
işleyip işlemediğine yani ceza hukukuyla ilgili olup, aylık alma
hakları olduğuna ilişkin değildir.''