CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Tıpış tıpış uygulanacak bu karar; başka seçenekleri yok"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Selahettin Demirtaş'ın serbest bırakılması yönündeki AİHM'in kararına hükümetin tepki göstermesini eleştirerek, "Bunun faturası Türkiye'nin önüne gelecek. Ama ben söyleyeyim; tıpış tıpış uygulanacak bu karar; başka seçenekleri yok" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, televizyonların Ankara temsilcileri ile 2020 yılı değerlendirme toplantısında bir araya geldi. AK Parti iktidarında yaşananları 10 madde ile özetleyen Kılıçdaroğlu, "İnanın her bir maddesi bile sağlıklı bir demokraside hükümetin istifa etme nedenidir" dedi. Kılıçdaroğlu, Demirtaş'ın tahliye edilmesi gerektiğini savunurken kullandığı ifadeler iktidar partisinin eleştiri oklarını üzerine çekece. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri, şu yanıtları verdi:
Hükümetin reform söylemi: Reform yapacağını ifade eden siyasi otorite, nasıl olacağını paylaşmak durumundadır. İdarede, ekonomide, yargıda reform yapacaklarını söylüyorlar ancak Anayasa Mahkemesi'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararını dahi uygulamıyorlar. HSK, o mahkemenin başkan ve üyelerini görevden almalı. Bir devlet krizi, bir buhrandan söz ediyoruz. Eğer mahkeme, yasanın, anayasanın gereğini yerine getirmiyorsa orada reform olmaz. Erdoğan'ın dile getirdiği reform sözcüğü benim açımdan inandırıcı değil. Reform sözcüğünün içini boşalttılar. Devlette liyakati kaldırdılar; reformu yapacak adam bırakmadılar. Saray'da oturup halka bakmakla, Keçiören'de oturup halka bakmak ayrı. Baronların talebi üzerine baktığınızda hangi reformu yapacaksınız? ("Türkiye İttifakı olur mu?" sorusu üzerine) Türkiye ittifakı bir dönem söylendi. Küçük ortağın itirazı üzerine kaldırıldı. Küçük ortağı tarafından teslim alınan bir iktidar reform yapamaz.
Demirtaş'la ilgili karar: Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak gidip bir uluslararası sözleşmeye imza atıyorsunuz. Anayasa değişikliği yapıp uluslararası sözleşme, ulusal yasaların üzendedir diyorsunuz. Sonra kararları uygulamayıp halka dönerek reform yapacağım diyorsunuz. Rüzgar gülü bile bu kadar hızlı dönmez. Bunun faturası Türkiye'nin önüne gelecek. Ama ben söyleyeyim; tıpış tıpış uygulanacak bu karar; başka seçenekleri yok.
Sağlık Bakanlığı'nın kararları: Bu döneme zaten skandallar, tek adam dönemi diyoruz. Bakanlar atamayla gelen isimlerdir. Cümlelerine başlarken, "Cumhurbaşkanının talimatıyla" derler. Bakanları yargılamak ne kadar doğru bilmiyorum. Asıl yargılanması gereken, üzerinde durulması gerekin bir kişi. Sağlık Bakanı, 5 maskeyi dağıtmaktan aciz bir kişi. İstifa etmek bir erdem işidir. Sorumluluk hissederseniz istifa edersiniz. Bakanlar, Erdoğan'dan izin almaksızın sofraya bile oturamazlar.
Erken seçim kararı: Erken seçime karar verilirse Türkiye'de vatandaşın üzerindeki başta mali, sosyal yükler azalabilir. Erken seçim kararı almazlarsa 2023'te seçim olursa, bu yükü 83 milyon çekecektir; üstelik ağırlaşarak. Türkiye, en derin ekonomik-siyasal buhranı yaşıyor.
Parti kapatma: Demokrasinin olmadığı yerde iktidar kendisine karşı gördüğü unsurları tasfiye etmek ister. Sürekli düşmanlaştırdığı ve hedefe koyduğu tek parti CHP'dir.
Parlamenter sistem yol haritası: Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili bizim de diğer partilerin de çalışmaları var. Var olan sistem, Türkiye'yi felakete götüren bir sistem. Biz parlamenter sistemin güçlenmesini, millet iradesinin egemen kılınmasını savunuyoruz. Önemli olan şu: Önce ilkeler üzerinde uzlaşmamız lazım. O, ortak noktalardan yola çıkılarak süreç ilerlemeli. Eskiye dönmek olarak değil. İlk kez hiçbir vesayeti kabul etmeden bir Anayasa değişikliği ortaya çıkacaktır. Gelecek ve DEVA partileri adına konuşmam doğru olmaz. Seçim sath-ı mahalline girilince oturur; konuşulur. Bugün çok erken.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı: Meclis'teki tartışma bence gereksiz bir tartışmaydı. Sefalet-faiz bütçesi tartışılmadı; başka şeyler tartışıldı. Cumhurbaşkanlığı konusu salt benim irademde olan bir konu değildir. Millet ittifakıyla oturup konuşulacak. Takvimi belirlenmiş; vatandaşa güven veren, ilkeleri kuralları olan, liyakati esas alan bir güçlendirilmiş parlamenter sistem kurgulanacak. Biz bir anlaşma-protokol yapacağız; ondan sonra adaylık meselesine karar verilecek.
Bahçeli'nin Akşener'e çağrısı: Sayın Bahçeli'nin, Sayın Akşener'e yaptığı çağrı ne kadar ciddidir bilmiyorum. Yanıtını kendisi verdi zaten. İşlerimi bitirdim, evime dönüyorum dedi.
Pınar Gültekin cinayeti: Bu olayla ilgili bir milletvekilinin babaya telefon edip bir takım şeyler söylediği iddia edildi. O milletvekili, "Böyle bir olayı ispat etsinler. Sadece CHP'den değil, milletvekilliğinden de istifa edeceğim" dedi. HTS kayıtlarını da istesinler. Cinayeti değil, CHP'yi tartıştırmak istiyorlar. Gündem belirleyemiyorlar çünkü. Sorunların içinde boğulan bir iktidar, gündemi saptırmak istiyor.
Yapmasaydım/söylemeseydim dediği konu: Yok. Belki söylemek istemediğim değil, söyleyemediğim şeyler var. Onu da şimdi söylemeyeyim zaten...
Asgari ücret: Açlık sınırı buna yakın bir rakam zaten. Bu rakamı belirleyenlerde vicdan yok vicdan... Kaçakçıları, organ ticareti yapanları, uyuşturucu kaçakçılarını kanun çıkararak koruyacaksın; senden vergi almayacağım diyeceksin; aynı zamanda aklayacaksın. Asgari ücretliden vergi alacaksın. Bu iktidar, kara paracıların iktidarı. Daha acı olanı bu asgari ücretin gelir vergisine tabi tutulmasıdır. 5'li çeteye, milyarlarca lira vergi avantajı sağladınız. Bu parayı çalışana layık görenlerde vicdan yok. Vergi almayın dedik. Bizim belediyelerimiz en az 3100 TL ödeyecek çalışanlarına...
Derneklere kayyum: Doğru bulmuyoruz. Ben de derneklere üye oldum; başkanlık yaptım. Kayyum atayarak olmayan demokrasiye bir şey daha ilave ediyorlar. STÖ'ler, dernekler kendilerini övsün istiyorlar. Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz zaten.
2021'den beklentisi: Asla karamsar değilim. En zor koşullarda bile mücadele etme geleneğimiz var bizim. Baskı, zulüm, hapse atma... Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'ye demokrasiyi getireceğiz. Yaşanabilir bir Türkiye olsun istiyoruz. Hepimizin yüzü gülsün; kimse aç-açıkta kalmasın. Herkesin işi olsun. Türkiye hızla büyüsün. Yatırım, üretim istihdam eksenine dönülsün. Bütün amacımız bu. Sadece eleştiren değil, artık çözüm üreten bir partiyiz. Artık çözümü de önereceğiz. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Yeter ki siyasetçi cebini düşünmesin. 2021'den umutsuz değilim. Dünya siyaset tarihine belki de şöyle bir armağanımız var; bir otoriter yönetimi, dikta rejimini demokratik yollarla iktidardan indireceğiz; dostlarımızla birlikte demokrasiyi inşa edeceğiz.
Başbakanlık hedefi: Benim kişisel olarak öyle bir hedefim yok. Hedefim bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. Bireysel bir hedef peşinde koşarsanız Erdoğan'dan farkınız kalmaz.