Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Su kaynaklarının geliştirilmesi kritik hal aldı
CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Fuat Oktay, suyu daha fazla korumak ve tasarruflu kullanmak için daha etkin politikalar uygulamakta kararlı olduklarını belirterek, "Mevcut su kaynaklarının korunması, alternatif su kaynaklarının geliştirilmesi, ekolojik çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması ve sürdürülebilir su politikalarının oluşturulması; iklim değişikliği etkilerinin fazlasıyla hissedildiği günümüzde daha da kritik bir hal almıştır" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 1'inci Su Şurası'nda konuştu. Oktay, suyun dünya üzerindeki tüm canlılar için vazgeçilemez temel kaynak olduğunu belirterek, "Su, bugüne kadar uygarlıkların kurulmasını, gelişmesini ve yaşayabilmesini şekillendiren ana unsurlardan birisi. Su kaynaklarına sağlıklı ve güvenilir bir şekilde erişilebilmesi, bugün de insanlığın hayati önceliklerinden birisidir. Dünya nüfusunun giderek artmasıyla insanların suya olan talebi mevcut kaynaklar üzerindeki baskıyı arttırırken, su arzı, bu talebi karşılamakta ne yazık ki yetersiz kalmaktadır" diye konuştu.
SU KAYNAKLARININ GELİŞTİRİLMESİ
İnsanoğlunun erişebildiği su kaynaklarının, dünyadaki su varlığının
sadece 10 binde 2'sine denk geldiğini anımsatan Oktay, "Ne kadar
kıt bir kaynağı konuştuğumuzu ifade etmek için bunu söylüyorum.
Mevcut su kaynaklarının korunması, alternatif su kaynaklarının
geliştirilmesi, ekolojik çevre ile uyumlu teknolojilerin
kullanılması ve sürdürülebilir su politikalarının oluşturulması;
iklim değişikliği etkilerinin fazlasıyla hissedildiği günümüzde
daha da kritik bir hal almıştır. Böyle bir ortamda su meselesini
odağına alan bu kapsamlı şuranın gerçekleştirilmesi ve yaklaşık 7
aylık yoğun çalışmalar sonucunda oluşturulan sonuç bildirgesi son
derece kıymetlidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, suyu daha fazla korumak ve tasarruflu kullanmak için daha etkin politikalar uygulamakta kararlı olduklarını söyleyerek, "Türkiye olarak kurak ve yarı kurak bir coğrafyada bulunuyoruz. Yıllık yağış ortalamamız maalesef düşük ve son dönemde meteorolojik kuraklığın yanında, tarımsal kuraklık riskini de ciddi şekilde hissetmeye başladık" diye konuştu.
'HER DAMLA SUYU DEĞERLENDİRMEK İÇİN YOĞUN GAYRET
İÇİNDEYİZ'
Fuat Oktay, kullanılabilir su potansiyelinde, ilerleyen zamanlarda
azalmalar yaşamamak için önlemleri bugünden almak durumunda
olduklarını işaret ederek, "Zaten bu şura da bu gerekçe ile yapılan
çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Bu sebeple kaynaklarımızdaki
her bir damla suyu değerlendirmek için yoğun bir gayret içindeyiz.
Tüm illerimizin uzun vadeli su içme ve kullanma ihtiyacını
hesaplıyor ve buna göre planlarımızı hayata geçiriyoruz. Bugün
Türkiye, güvenilir içme suyu hizmeti kullanan nüfus oranında
yaklaşık yüzde 99 ile gelişmiş birçok ülkenin üzerinde çok iyi bir
seviyeye ulaşmıştır. Ayrıca tarımda verimli su kullanımı sağlayan
basınçlı sulama konusunda çiftçilerimizi bilgilendiriyor, sulama
konusunda kredi ve hibe destekleriyle çiftçimizin maliyet yükünü
azaltıyoruz. 2021 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün
sulama sektörü yatırımlarını 2,5 katına çıkarmıştık" dedi.
'SU ALANINDA VİZYONUMUZU ORTAYA KOYUYORUZ'
Su kaynaklarını 'mavi altın' olarak nitelendiren Oktay, verimini ve
bereketini artırmak için gayret göstermeye devam edeceklerini
vurgulayarak, "Şura vesilesiyle su kaynağı yönetimi konusunda
yönümüzü geleceğe çevirerek su alanında vizyonumuzu ve
hedeflerimizi ortaya koyuyoruz. Su Şurası'nda alınan kararların
önümüzdeki ay İskoçya'da yapılacak 26'ncı Taraflar Konferansı'nda
Türkiye’nin elini güçlendirecek bir politika belgesi olduğuna
inanıyor, tüm katkı verenlere teşekkür ediyorum. Sonuç
bildirgesinde yer alan her bir maddede bulunan hedefler, eylemler
ve faaliyetler sıkı bir şekilde takip edilecektir" diye
konuştu.
BAKAN PAKDEMİRLİ: SUYUMUZA VATAN GİBİ
SARILALIM
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise bugün Su Şurası
Sonuç Bildirgesi'nin kamuoyuna açıklandığını hatırlatarak, şunları
kaydetti:
"Bu belge; medeniyetin, tarımın, gıdanın, temiz enerjinin belgesi
olacaktır. Bu belgedeki ana hedefler, bu milletin su gibi aziz
insanlarına umut, bu kadim topraklara bereket sunacaktır. Bu
programın hemen ardından, vakit kaybetmeksizin 2019 yılında
düzenlediğimiz 3'üncü Tarım Orman Şurası'nın akabinde olduğu gibi
bu şurada da eylem planımızı en yakın zamanda oluşturup, takibini
titizlikle yapacağız. Suyumuzu korumak, verimli kullanmak ve
çocuklarımıza aldığımız emaneti içimiz rahat şekilde teslim etmek
adına, belirlediğimiz projeleri tek tek hayata geçireceğiz. Su
şuramızda, ülkemizin sadece 21'inci yüzyıldaki su ihtiyacını değil
aynı zamanda 22'nci yüzyıldaki ihtiyacı çerçevesinde planlarımızı
ve alacağımız tedbirleri daha somut hale getirdik. Havza bazında su
yönetiminden su verimliliğine, suya göre tarımdan taşkın ve
kuraklık planlarına, iklim değişikliğinden kullanılmış suların
yeniden üretime kazandırılmasına kadar suyla ilgili her konuda
hazırız ve sahadayız. Tabi sadece bizim hazır olmamız
yetmiyor. 84 milyon vatandaşımızın da bu yolda bizimle yürümesi,
suyuna sahip çıkması, koruması ve tasarruflu kullanması gerekiyor.
Hz. Mevlana'nın dediği gibi cömertlikte ve yardım etmede akan
su gibi olalım ancak 'su gibi bol', 'su gibi ucuz' sözlerini
bir kenara bırakıp, suyumuza da vatan gibi sarılalım."