Cumhurbaşkanı'nın kahvaltıda en sevdiği şey bakın neymiş! Emine Erdoğan açıkladı

Asırlık tarifleri bugünle birleştirdik - Türk Mutfağı o kadar geniş bir çerçeveye sahip ki, bunun özetini vermek gerçekten zor. Siz öncelikli olarak neleri ön plana çıkarmak istediniz? - Çalışmalara başlarken, geleneksel tarifleri bugünkü modern gastronomi trendleriyle nasıl buluşturabiliriz diye düşündük. Biliyorsunuz tüm dünyada, kaynakların aşırı kullanımına bağlı sürdürülebilir modeller geliştirme konusunda bir farkındalık gelişti. Gıdalar için de bu durum söz konusu. Gıda, küresel olarak en çok kaybın yaşandığı alan. Bu nedenle kitapta Türk mutfağının gıdaya ve emeğe hürmet duyan tarafını mutlaka işlemek istedik. Öte yandan yine dünyada glutensiz, laktozsuz, vegan gibi beslenme kriterleri de ön plana çıkmaya başladı. Türk Mutfağı’nın bu kriterlere cevap veren, çok zengin bir birikimi var. Yani bir anlamda, mutfağımızda var olan asırlık tarifleri bugünün gastronomi temayülleri ile birleştirdik. Diyet stillerine değinirken mutfağımızın sağlıklı yüzünü de ön plana çıkardık. Dünyanın en sağlıklı beslenme şekli olarak kabul edilen Akdeniz Mutfağına sahip ender ülkelerden biriyiz. Bunların çok kıymetli değerler olduğunu düşünüyorum. Kitap henüz fikir aşamasında iken, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2020 yılını “Gastronomi Yılı” ilan etmişti. Salgın şartlarından dolayı bu konuda çok fazla etkinlik yapılamasa da, kitap çalışması bu dönemin kazanımı oldu. Kitap en çok Türk Mutfağının geleneksel, atıksız ve sağlıklı yönlerine vurgu yapıyor. Tarifler, çok kıymetli gastronomi akademisyenleri ve ülkemizin önde gelen şefleriyle belirlendi, hazırlandı ve yayına sunuldu.