Bir anlığına gözlerinizi kapatın ve hayatınızın en korkunç
kumpasına maruz kaldığınızı düşünün.
Ana muhalefet partisinin lideriyken, gizlice kayda alınmış bir seks
kaseti yüzünden tüm ülkeye rezil rüsva olduğunuzu
düşünün.
Kaset ortaya çıktıktan sonra oturduğunuz koltuğu terketmek zorunda
kaldığınızı, itibarınızın iki paralık olduğunu hayal
edin.
Olayın adli makamlara yansımasının ardından düşürüldüğünüz tuzağı
kuranların ortaya çıkarılması için savcıların sizi ifade vermeye
çağırdığını düşünün.
Ne yaparsınız?
Muhtemelen "Gidip ifade verir, kumpasçıların yakalanması
için çalışırdım" diyorsunuzdur.
Peki o zaman gelin, şu soruyu soralım.
Yukarıda anlattığım tuzağın içine çekilen Deniz Baykal, defalarca
çağrılmasına rağmen neden savcılığa gidip ifade vermiyor?
Cevabını vereyim.
Çünkü korkuyor. Meselenin bir kasetten ibaret olmadığını bildiği
için korkuyor. Savcılığa gittiği an, "Varan2",
Varan3" isimli kasetlerin devreye girmesinden
korkuyor.
Bu bir iddia değil, aksine yüzde yüz emin olduğum bir gerçek!
Deniz Baykal savcılığa gitmekten korkuyor çünkü, aynı evde
birbirinden farklı görüntülerinin Fetö'nün elinde olduğunu
biliyor.
Çok uzun bir dönem sessiz kaldı.
Hatta sessiz kalmakla yetinmedi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun
"Kaset komplosunu Erdoğan'ın kurdu" söylemine ima
yoluyla ortaklık yaptı. Oysa gerçek çok daha farklıydı.
Çünkü, Nesrin Baytok'un evine kamera koyanlarla, Başbakanlığı
döneminde Erdoğan'ın makam odasına gizli kamera yerleştirenler aynı
kişilerdi!
İsimlerini tek tek vereyim.
Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünden
Özgür T.
Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden Abdulvahit T.
İstihbarat Daire Başkanlığından Sedat
Zavar, İlker Usta, Enes Ç. ve Ahmet Yılmaz E.
Bunu nereden mi biliyorum?
Çünkü Nesrin Baytok'a ait evin kilidini açan çilingir, Fetö'cü bu
polislerden gelen bütün baskı ve ölüm tehditlerine rağmen herşeyi
anlattı!
Kendisine servet sayılabilecek ölçüde para teklif edilmesine rağmen
geri adım atmadı bahsini ettiğim çilingir.
Ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli bir müdür, bahsini ettiğim
çilingire baskı yaparken suçüstü yakalandı.
İş bununla da kalmadı.
Yukarıda adını zikrettiğim Fetö'cü polislerle birlikte hareket eden
Yiğit U., isimli diğer Fetö'cü polis de Nesrin Baytok'un evini
nasıl tespit ettiklerini, kamerayı ne zaman ve nasıl
yerleştirdiklerini tek tek anlattı.
Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Alparslan Karabay ve ekibi,
Nesrin Baytıok'un evine yerleştirilen 6 gizli kameranın nerelere
yerleştirildiğine varıncaya kadar tüm kayıtlara ulaştı.
4 yıl boyunca dosyanın üzerini kapatmaya çalışan Emniyet İstihbarat
Ankara Şube'deki Fetö'cüler de tespit edildi ve hapse
gönderildi.
Biri hariç!
O da şu anda Eskişehir'de görev yapıyor.
Polisin fotoğraflarla tek tek delillendirdiği fezlekeyi, Nesrin
Baytok'un evinin içinden çekilen görüntüleri ve diğer tüm detayları
Çarşamba günü 22.00'da TGRT Haber'de anlatacağım.
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: