Dünyaca ünlü yat firmasının suçlanan ortakları konuştu
Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı kırsal Bozburun Mahallesi’nde bulunan ve dünyaca ünlü yat firmasında geçtiğimiz günlerde yaşanan gerginliğin ardından şirketin suçlanan ortakları açıklamalarda bulundu.
Avrupa’nın en büyük tersanesi olarak nitelendirilen Muğla’nın
Marmaris ilçesi Bozburun Mahallesi’ndeki DSV Yatçılık firmasında
ortaklar arasında çıkan anlaşmazlık sonrası hareketli saatler
yaşanmış ve ortaklar karşılıklı birbirini suçlamıştı şirketin
kurucu ortağı Hülya Alizade Kuçeruk diğer şirket ortaklarını zorla
şirkete girerek darp ettiklerini iddia etmişti.
Aynı zamanda Marmaris Yapı firmasının sahibi olan ve DSV Yatçılık
firmasının da yüzde elli ortağı olan Arzu Kayaoğlu ve şirket
avukatları Suna Öztaşdöneren yaşanan tatsız olaylar ile ilgili
açıklamada bulundu.
Marmaris Yapı firması ve DSV yatçılık firmasının ortaklarından Arzu
Kayaoğlu yaptığı açıklamada, "Bizler sadece DSV yat firmasının
ortakları değiliz, aynı zamanda Marmaris’te ve İzmir’de faaliyet
gösteren inşaat firmasıyız. İş dünyasında adımızın bu şekilde bir
olayda anılması hem şahsi hem de firmam açısından utanç verici. Ne
yazık ki kendisini iş kadını olarak nitelendiren hanımefendi yüzde
elli ortağı olduğumuz ve yasal haklarımızın bulunduğu şirketimize
girmemizi hem engelliyor hem de bize karşı iftiralarda bulunuyor.
Adli makamlar ve kolluk kuvvetlerimiz sürecin başından bu yana
konuya şahit oldular. Konu ile ilgili hukuki süreci başlattık, darp
eden taraf biz değil onlardır. Kimsenin odasına çilingir ile
girmedik yargının bize tanıdığı hak ve tüm ortakların imzaladığı
belge ile kendimize ait yönetim ofisine girmek istedik ama böyle
tatsız bir durum ile karşılaştık, konu yargıda gereken yerlere
iletildi. Görüntüleri servis etmek istemiyoruz ancak ileri bir
tarihte önce memleketimiz olan Marmaris’te sonra da tüm ülkede bu
kişilerin yapmış olduklarını belgeler ve bilgiler ile açıklayarak
firmamız ve şahsımız adına yapılan tüm karalama çalışmalarını
bertaraf edeceğiz" şeklinde konuştu.
Marmaris Yapı Şirketinin sahipleri ve DSV Yatçılık firmasının yüzde
elli ortağı olan Arzu Kayaoğulları ve Muzaffer Özlü’nün şirket
avukatı olan Av. Suna Öztaşdönderen "20 Ağustos 2020 yılında
yargıya taşıdığımız konu ile ilgili savcılığa suç duyurusunda
bulunduk. Bulunduğumuz suç duyurusu ortağı olduğumuz DSV yat
şirketi ile ilgili idi. Denizlerimizin bizim için ne kadar önemli
olduğunu son zamanlarda görüyoruz. Çoğu iş insanın iş güvenliği
tacir güvenliği açısından ne sıkıntılar yaşadığını adliyelerde çok
tanık oluyoruz bu da onlardan biri. Aslında ortağı olduğu şirketin
ancak ve ancak savcılık soruşturma başlattıktan sonra polis el
koyma kararı ile birlikte rahat rahat gelebilmiştir yani benim
müvekkillerimin yüzde 50 ortak olmasına rağmen şirkette bırakın
varlık göstermesini bir oda verirken bile kavgayla gürültüyle işte
büyükelçiyi arayacağız onu arayacağız bunu arayacağız gibi
tehditler ile ve yanıltıcı bilgiler ile kamuoyunu yanıltıcı aynı
zamanda insanları da korkutucu ürkütücü iklimler
oluşturmaktadır.
Dosyalarımız şu an bilirkişilerdle hepimiz bekliyoruz.
Bilirkişiler bir şekilde raporları hazırlasın ve bizlere en azından
bir şekilde tebliğ edilmesini ve bilirkişilerin bizim davalarımızda
ne şekilde destekleyici veya ne şekilde karşı verecek bir tablo
oluşturduğunu görmeyi bekliyoruz. Bu süre içerisinde bu şirketin de
devam etmesi gerekiyor. Bu ülkede sermayenin ne kadar tehdit
altında olduğunun bir göstergesi olarak şirketin müşterek müdürü
içeri her girdiğinde sıkıntı yaşıyor, çalışanları her girdiğinde
taciz edilip hakarete uğrayıp tehdit ediliyorlar. Savcılıkta 40’a
yakın bu konular ile ilgili dosya var hepsi bekliyor. Bir şekilde
karar verilmesini bekliyoruz. İddialarda bulundukları olaylar ile
ilgili bir tane belgeleri yok. Şirket çalışanlarından hiç kimse ne
şirket ortağı olan Ulviye Alizade Kuçeruk’a ne de orada olan başka
bir kişiye herhangi bir şiddet uygulamıştır ve kendisinin
hakaretlerine karşılık vermiştir ‘’ dedi.
"Karşı tarafın avukatı tarafından şiddet
gördüm"
Avukat Öztaşdönderen darp iddiaları ile ilgili ayrıca şunları
ekledi; ‘’Maalesef ki bir avukat erkek tarafından darp edildim ve
darp raporu da mevcut bunun peşini bırakmayacağımı belirtmek
istiyorum. Tabii öyle ya da böyle bir karar verecek, ya dava
açılacak ya da takipsizlik kararı verecek. Bizim şahsi olarak da
şirket olarak da hukuka saygımız sonsuz, öyle ya da böyle bunu
sonuna kadar götüreceğiz’’ dedi.
"31 Mayıs’a kadar süre verilmişti iki hafta da biz
verdik"
Av. Suna Öztaşdönderen 14 Haziran günü yaşanan olay ile ilgili ise
"O gün şirkete gitmemizdeki amaç şu. Zaten şirketin yüzde elli
ortağıyız oraya gitmemizde yasal olarak bir sakınca yok.
Çalışanlarımız orada ve mevcut çalışanlarımız çıksın diye işgalden
şikayette bulundular. İfadelerimiz alındı, idari soruşturma
kapsamında ve idari bir karar verdi, taleplerini reddetti. Akabinde
bütün ortakların 16 Ekim 2020 tarihinde vermiş olduğu kararla
yukarıdaki dairelerden biri tarafımıza tahsis edilecekti. Ve bu
daire karşı tarafın basın açıklamasında belirtildiği gibi Bay
Valeri’nin odası değil bizim şirketimize yasal olarak tahsis
edilmiş bir odadır. 31 Mayıs 2021 tarihine kadar süre istediler ve
o tarihte bu odayı boşaltacaklarını belirttiler. Söz uçar yazı
kalır hesabı, bütün ortaklar birlikte hareket ederek bir sözleşme
imzaladılar. Hatta hakaretlerde bulunan yüzde yirmi ortak Ulviye
Alizade Kuçeruk ve vekilinin imzaladığı teslim edeceği bir tutanak
hazırlandı. 31 Mayıs’ı bekledik üzerine 2 hafta daha geçti ancak
boşaltmadılar. Biz hukuken konunun takipçisiyiz, şirkete her
girdiğimizde bu sıkıntıları yaşıyoruz ne yazık ki. Çalışanlarımızın
hatta avukat olarak benim bile can güvenliğim yok ‘’ şeklinde bir
açıklama yaptı.