Emekli Maaşına Haciz Konulabilir mi?

SGK'dan alınan emekli maaşı, gelir, aylık ve ödeneklere borç dolayısıyla haciz konulabilir mi? Ayrıntılar bu yazıda.

Bünyamin Esen bunyaminesen@internethaber.com

 

Kayseri’den okurumuz Sinan Cantürk soruyor: “Bünyamin bey, esnaflık yapıyorum, bir beyaz eşya spotçu dükkânım var. Bir adama senet ile taksitli mal vermiştim. Borcunun taksitlerini ödemedi. Ben de İcra Müdürlüğü’nden haciz koydurdum maaşına. Adam itiraz etmiş, emekli maaşı kesilmiyormuş diye, şimdi beş kuruş alamıyorum. Benim alacağım ne olacak, 5 bin Liram kaldı içeride. Böyle adalet olur mu? Emekli maaşından borcuma alabilir miyim? Ne yapmamı tavsiye edersiniz? SGK’ya gideyim mi?”

Emekli maaşlarının haciz edilip edilmeyeceği konusu sıkça soru aldığımız konulardan birini oluşturmakta.

Yalnızca okurlar değil icra daireleri ve adliyeler de bu konu ile epeyce uğraşıyor.

Emekli maaşı, yetim maaşı, ölüm geliri veya aylığı alan bir kişinin maaşına haciz konulabilir mi, hangi şartlarda konulabilir; ayrıntılı olarak açıklayalım.

Emekli Maaşı Haciz Edilemiyor

Ülkemizde sosyal güvenlik ile ilgili her türlü düzenleme 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yapılmış durumda. Bu çerçevede emekli maaşlarının nasıl hak edileceği, nasıl bağlanacağı, nasıl kesileceği ve hesaplanması gibi tüm hususlar da 5510 sayılı Kanun’da düzenlenmiş bulunuyor.

5510 sayılı Kanunun 93 üncü maddesine baktığımızda ise sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödeneklerinin özel olarak korunduğunu ve çeşitli hukuki işlemlerden yasakladığını görüyoruz.

Bu çerçevede örneğin, sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir ve aylıkları (topluca ifadesi ile emekli maaşları) ile cenaze ödeneği, emzirme ödeneği, geçici iş göremezlik ödeneği gibi ödenek niteliğindeki alacakları, devir ve temlik edilemiyor.

Dahası, SGK’dan alınan bu gelir, aylık ve ödenekler icraya konularak haczedilemiyor.

Hukuki bir ifade ile söyleyecek olursak Kanun gereği emekli maaşları olarak topluca ifade ettiğimiz gelir, aylık ve ödenekler haczi caiz olmayan mallar arasında.

Nafaka Borcu İçin Haciz Olur

Öte yandan bu durumun birkaç istisnası var.

SGK’ya olan prim borçları için gelir, aylık ve ödeneklerden kesinti yapılabilmesi mümkün.

Bilindiği üzere SGK 5510 sayılı Kanun gereğince kendi icra işlerini kendisi takip etme yetkisine sahip olan bir kurum. SGK’ya olan borcunuzu ödememeniz halinde de SGK bizzat kendisi sizin mal varlığınızdan ve maaşınızdan kesinti yapabiliyor.

Emekli maaşlarının haciz yasağının ikinci istisnası ise nafaka borçları.

Eski eş, çocuk, ana-baba gibi kişilere nafaka ödemeye hükmedilmiş iseniz bu takdirde ilgili kişiler nafaka alacaklarınızı sizin maaşınızdan kestirerek alabiliyor.

Ancak bunun dışında herhangi bir kişisel, ticari veya mali alacak için emekli kişinin maaşına, gelir alan kişinin gelirine haciz koydurulamıyor, alacak maaştan kesinti yapılarak tahsil edilemiyor.

İcra Müdürleri Uygulamıyor

Ülkemiz mevzuatında borç-alacak ilişkisindeki hakların cebren tahsili konusunda genel hükümler 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda bulunmakta.

Öte yandan 5510 sayılı Yasanın emekli maaşlarına getirdiği bu özel haciz yasağı özel bir hukuki düzenleme olarak öne geçmekte.

5510 sayılı Yasa yalnızca haciz yasağı koymakla kalmamış, ayni zamanda haczi yasaklanan bu gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin icra müdürü tarafından reddedilmesini de emretmiş.

Ancak pratikte ne İcra Müdürleri ne de SGK bu kanuni reddetme emrini uygulamıyor.

Eğer bir alacaklı emekli maaşı bulunan kişinin maaşının haczedilmesi için İcra Müdürlüğü nezdinde takip yaptırır ve takip sonucu borç kesinleşir ise, talep üzerine İcra Müdürünce SGK’ya maaşın dörtte birinden az olmamak üzere haciz yazısı yazılıyor ve SGK da maaştan kesinti yapmaya başlıyor.

Öte yandan emeklinin İcra Tetkik Hakimliği’ne “haczi caiz olmayan malının haczedildiği” gerekçesi ile kesinti için itiraz etmesi halinde ise kesinti duruyor; maaş kesildiği dönemdeki ödenmiş borçlar ise geri döndürülemiyor.

Borçlunun Muvafakati Varsa İş Değişir

5510 sayılı Kanunun getirdiği emekli maaşlarına haciz yasağı emredici bir yasak olmadığından uygulanmaması, delinmesi hukuken mümkün…

Ancak bunun için borçlu kişinin (gelir, aylık veya ödenek alan kişinin) muvafakati, rızası ve onayı gerekiyor.

Borçlu olan emekli maaşından icra kesintisi yapılarak borcunun tahsil edilmesine muvafakat ederse, borç maaştan kesilebiliyor.

Muvafakat kişinin yazılı olarak önceden maaşına haciz konulmasını ve borcuna mukabil maaşından kesinti yapılabilmesini kabul ve ikrar etmesi yahut da İcra Dairesi’ne giderek maaştan kesinti yapılabilmesine izin verdiğini beyan etmesi anlamını taşıyor.

Bu nedenledir ki hukukçular emekli maaşı olan bir kişiye borç verir, evinizi kiralar ve benzeri bir borç-alacak ilişkisine girerken tarihsiz bir muvafakatname imzalatmayı alacağın garantiye alınması açısından tavsiye ediyor.

Düzenleme Yapılması Gerekli

Öte yandan bu yasak mutlak bir yasak, emredici bir yasak değil; daha çok koruyucu bir yasak. Haciz yasağının temel amacı zaten kişinin yaşlılığından geçimi amacıyla verilen emekli maaşının garanti altına alınması…

Tabii, ülkemizde 600 Lira emekli maaşı alan da var 3500 Lira alan da. Emekli maaşı yüksek olan kişilerin maaşlarının da haczedilememesi bir sorun yaratıyor. Aslında emekliyi korumayı hedefleyen pozitif ayrımcılık niteliğindeki bir düzenleme istenmeyen bir etki yaratıyor. Alacaklı kişilerin aslında oldukça iyi geliri olan borçlulardan İcra ve İflas Kanunu gereğince hakları olan alacaklarını tahsil edememeleri sonucunu doğuruyor.

Kötü niyetli kişiler haciz yasağına güvenerek borcundan kaçınabiliyor.

Çok sık gördüğümüz üzere insanlar emekli olana kiralık ev vermemeye başladı…

Bu nedenle emekli maaşlarının haciz yasağında bir sınır getirilmesi en makul düzenleme… Kaldı ki zaten 2004 sayılı Kanunun 83 üncü maddesi de emekli maaşlarının geçimlik kısmı düşüldükten sonra kalan kısmı üzerinden haciz yapılabileceğini düzenlemiş durumda.

Bu doğrultuda 5510 sayılı Kanunda yapılacak bir düzenleme ile, belirli bir maktu değere kadar yahut da örneğin her ay alınan maaşının örneğin asgari ücrete kadar olan geçimlik bir kısmının saklı tutulması, geri kalan kısım hakkındaki haciz yasağının kaldırılması veyahut da aylık maaşın % 15-30 arasında değişen bir oranın haczedilebilmesinin sağlanması gerisinin saklı tutulması ise en makul çözüm.

Böyle bir çözüm hem borcunu ödemeyen kötü niyetli kişileri engeller hem de emekli maaşının geçimlik bir kısmının korunarak kişinin muhtaç duruma düşmesinin önüne geçer. Buradan yasa yapıcılara seslenmiş olalım…

Ancak böylesi bir yasal düzenleme yapılana kadar tüm alacaklılara tavsiyemiz emeklilere borç vermeden önce tarihsiz bir muvafakatname almaları.

---

Kıssadan Hisse

“Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır.”

- Tevfik Fikret

---

 

Sorularınız:

Yazarın tüm yazıları için: