'En geç 20 gün içinde aşılılara pozitif ayrımcılık gelmeli'
MARMARA Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. İsmail Cinel, "Acilen, en geç 20 gün içinde aşı olanlara pozitif ayrımcılık yönünde kesin adımlar atılmalı" dedi.
Türkiye'de Kovid-19 vaka sayıları 25 binlere yaklaşırken aşılamalarda halen istenen toplumsal bağışıklık düzeyine ulaşılamadı. İstanbul'un en büyük pandemi merkezlerinden biri olarak şimdiye dek binlerce Kovid hastasına şifa veren Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım yatışları çok artmasa da vaka sayılarında büyük bir yükseliş trendi olduğuna dikkat çeken Başhekim ve Yoğun Bakım Klinik Şefi Prof. Dr. İsmail Cinel, Demirören Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Cinel,
"Şu anda 4'ncü pik içerisindeyiz. Mayıs'ta yaşadığımız 3'üncü pikte, hasta sayılarımız 2'nciye oranla daha fazla artmasına rağmen, 33 bin- 60 bin oldu, neredeyse iki katı oldu; ama buna rağmen ilk dalgada yaşanan yoğun bakımlardaki 6 bin sayısı geriye geldi, 3 bin 550 olarak maksimum gerçekleşti. Yaşlı popülasyon aşılandığı için de yaş ortalaması 12-15 yaş geriledi. Aşı olmayan ikinci pikle şu anı kıyasladığımızda ise 25 binlerdeki vaka sayımıza rağmen yoğun bakımlarda normalde 4 bin- 4 bin 500 hasta olabilecekken şu anda bu sayı 1000 rakamının altında. Ölen vakaları da aşılı aşısız diye çıkardığımız zaman, tıpkı İngiltere, tıpkı ABD'deki gibi aşısızlar büyük bir çoğunluğun olduğunu, yüzde 90-95-98, bunu görüyoruz" dedi.
"YAZLIKÇILAR DÖNMEDEN YAPILMASI LAZIM"
Kimsenin aşı olmaya zorlanamayacağını ancak büyük metropollerde
yaşamanın bunu zorunluluk haline getirdiğini belirten Prof. Dr.
Cinel, "Aşı olmazsınız, ben sizi aşı olmaya zorlayamam ama büyük
metropollerde yaşamazsınız, gidersiniz izole vaziyette köyünüzde
yaşarsınız, bu olur. Ama büyük şehirlerde yaşıyorsanız,
kalabalıklara karışmak zorundaysanız, toplu taşıma araçlarını
kullanıyorsanız, sosyal yaşamınızda konsere, tiyatroya, okula
gidiyorsanız, ders veriyorsanız, sizin bir sorumluluğunuz var, bu
sorumluluk da aşı olmanız yönünde. Bu nedenle aşı olanlara pozitif
ayrımcılığın çok kısa sürede, önümüzdeki 20 gün içerisinde bir an
önce getirilmesi lazım. Eylül'de okulların açılacağı, sayfiye
yerlerinden, memleketlerinden insanlarımızın büyükşehirlere
geleceği, toplumsal hareketliliğin büyükşehirlerde artacağı
düşünüldüğünde, zaten yukarıya doğru seyreden bir pik söz konusu,
yeni bir varyant da var, bunların yapılması lazım" diye
konuştu.
"TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR VARYANT ÇIKMASINA ENGEL
OLALIM"
Aşıdan beklentilerin de çok yanlış değerlendirildiğini belirten
Prof. Dr. Cinel, aşıların hiçbir zaman hastalığa yüzde 100
yakalanmama garantisi için olmadığına dikkat çekti. Cinel "Biz ne
istemiyoruz? Bir, bu hastalıktan dolayı ölmek istemiyoruz; iki, bu
hastalıktan dolayı yoğun bakıma düşmek istemiyoruz; üç, yoğun
bakıma düşsek de yoğun bakımdan kalıcı hasarlarla 'yarım insan
olarak' taburcu olmak istemiyoruz; dört, hastanede uzun süre yatmak
istemiyoruz. Vaka sayısı çok artmasına rağmen İngiltere'de ölüm
sayıları ölüm oranları çok fazla düştü. Neden? Büyük kitleyi
aşılamayı başardıkları için. Önümüzdeki 2-3 ayda toplumsal
bağışıklığı bir noktaya getirmek zorundayız. Eğer getiremezsek,
Hindistan örneğinde olduğu gibi yeni yeni mutantların karşımıza
çıkma olasılığı doğuyor. Silah geliştirmiş virüs varyantlarına
karşı hep birlikte güçlü olalım, Türkiye'den yeni bir varyant,
buraya özgü bir varyant çıkmasın" şeklinde konuştu.
AŞI, HASTALANSANIZ DA ORGAN FONKSİYONLARINIZI
KORUYOR
Hastalığa yakalananların yüzde 80'inin hafif geçirdiğini ama asıl
sorunun, bunun kime denk geleceğinin bir garantisinin olmadığını
ifade eden Prof. Dr. Cinel, "Diyelim ki hiç aşı olmayın.
Evet, yüzde 80'iniz hafif geçirecek, yüzde 15-20'niz tehlikeli
grupta. Yüzde 5'iniz de yoğun bakıma düşecek. Orası çok tehlikeli
işte. Garantisi olsa yüzde 80'inin hafif geçirmek yönünde, buyurun
hastalığı geçirin ve bağışıklanın derdik. Biz aşı ile hastalığı
hafif geçirmenizi sağlıyoruz. Bu detay çok önemli. Annem aşı oldu,
hastalığa yakalandı. Hastalığa yakalanmış olabilir, hafif
geçirmiştir, ölmemiştir, yoğun bakıma düşmemiştir. Ayrıca aşı
olduktan sonra 15 gün geçecek, ondan sonra bağışıklık oturacak. Aşı
oldu, 2 gün sonra hastalandı. Bunun aşı ile alakası yok. Yoğun
bakımlarda gördüğümüz şu; eğer aşısızsa bu hastalığı şiddetli
geçiriyorsa, akciğeri alanlara ayırdığımızda, sağ akciğer sol sağ
akciğer dörder alana ayırdığınızı düşünün, aşısız olanlarda tutulum
6-7 alanda birden olabiliyor. Eğer aşılı ise yoğun bakıma düşse
dahi organ fonksiyonları korunuyor, akciğer tutulumu göreceli daha
az oluyor, entübasyona gitmeden çok iyi bir şekilde hastamızın
hayatını kurtarabiliyoruz. Aşı, organ fonksiyonlarını koruyor"
ifadelerini kullandı.