Erdoğan: 200 milyar dolara ulaşarak yeni rekor bekliyoruz
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "OECD tarafından yayınlanan son raporlarda Türk ekonomisi için 2021 yılında yüzde 5,7 ve 2022 yılında yüzde 3,4 büyüme öngörülüyor. İnşallah bu tahminlerin de ötesine geçeceğimize inanıyorum. Bu yıl toplam ihracatta 200 milyar dolara ulaşarak yeni bir rekora imza atmayı bekliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Katar Ekonomi Forumu' etkinliğine video mesajla hitap etti. Erdoğan, forumun hayırlara vesile olmasını dileyerek, "Koronavirüs salgını sebebiyle son 1,5 yıldır küresel ekonomi sancılı, sınamalar ve belirsizlikler ile dolu meşakkatli süreçten geçiyor. Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen bu salgın, aşı konusunda yaşanan onca ilerlemeye rağmen dalgalar ve yeni varyantlar halinde ülkemizi etkilemeyi sürdürüyor.
2020 yılına dair ekonomik veriler dünyamızın nasıl bir girdabın içinde olduğunu göstermeye yeterlidir. Mesela 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,5 küçülmüş, küresel ticaret yüzde 10'a yakın daralmıştır. Uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 42 azalırken, 90 milyondan fazla insan aşırı yoksulluk sınırının altına düşmüştür. Küresel borç toplamı 282 trilyon dolara ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Gıda ve metal fiyatları dünya çapında son 10 yılın rekorunu kırdı. Bilhassa küresel sistemin çeperinde yer alan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler salgın karşısında adeta kaderlerine terk edildi" dedi.
'TÜM İNSANLIĞIN AŞISI OLACAK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı kayıtsızlığın aşı konusunda da
sergilendiğini kaydederek, "Aynı kayıtsızlığın salgına karşı en
büyük silah olan aşı meselesinde de sergilendiğine şahit oluyoruz.
Dünyanın 100'e yakın ülkesinin halen ilk doz aşıya dahi ulaşamadığı
vahim bir tablo ile karşı karşıyayız. Üstelik yapılan analizler
2023 yılına kadar 85 yoksul ülkenin aşıya erişim imkanı
bulamayacağını işaret ediyor. İnsanlık olarak bize büyük bir aile
olduğumuzu tekrar hatırlatan salgın ne yazık ki küresel dayanışma
açısından bir fırsata tahvil edilemedi. Aşı ve ilaç adil şekilde
tüm ülkelerin kullanımına açılmadıkça küresel ekonomik canlanmanın
da mümkün olmayacağını biliyoruz.
Türkiye olarak bu hassas dönemde sorumluluk üstlenmekten kaçınmadık. 'Dost kara günde belli olur' diyerek 158 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk. Bir taraftan farklı kaynaklardan temin ettiğimiz aşıları vatandaşlarımıza uygularken diğer taraftan da henüz aşıya ulaşamamış dost ve kardeş ülkelere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Katıldığımız tüm platformlarda aşı meselesinin yeni adaletsizliklere yol açmaması gerektiğinin altını çiziyoruz. Yıl sonuna doğru kullanıma hazır hale getirmeyi planladığımız milli aşı çalışmalarımızı da bu hassasiyet ile yürüyoruz. Türkiye'nin geliştirdiği koronavirüs aşısının inşallah milletimiz ile birlikte tüm insanlığın da aşısı olacağının müjdesini buradan paylaşmak istiyorum" diye konuştu.
'5 YILDA YÜZDE 250 ARTTI'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ırkçılığa da değinerek, "Burada giderek
küresel bir boyut kazanan ırkçılık virüsüne de değinmekte fayda
görüyorum. Salgın sadece ekonomik adaletsizlikleri derinleştirmekle
kalmamış aynı zamanda İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığını da
alevlendirmiştir. Bugün birçok Batılı ülkede kültürel ırkçılık,
farklı dinden, inançtan renkten olana tahammülsüzlük koronavirüsten
daha tehlikeli hal almıştır. İstatistikler buz dağının sadece
görünen kısmı olsa dahi sorunun ulaştığı boyutları ortaya
koymaktadır. Batı'da ırkçı ve İslam düşmanı saldırılar son 5 yıl
içinde yüzde 250, bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin oranı ise
yüzde 700 artmıştır. Camilere, derneklere, Müslümanlara ait iş
yerlerine, Müslüman kadın ve gençlere yönelik ırkçı eylemlerin de
tırmandığını görüyoruz" dedi.
'ULUSLARARASI MEDYA SESSİZLİĞE BÜRÜNÜYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılında Yeni Zelanda'nın Christchurch
şehrinde 51 kişinin öldüğü saldırının yaraları henüz
kapanmamışken, 2 hafta önce Kanada'da gerçekleştirilen
benzer terör eyleminin haberini aldıklarını söyledi. Erdoğan,
"Sokakta yürüyen Müslüman bir aile İslam ve insanlık düşmanı bir
terörist tarafından alçakça katledildi. Irkçı terör saldırıları
sadece Müslümanları değil Musevileri, Afrikalıları, Asya
kökenlileri, Romanları da hedef alıyor. Ancak uluslararası medya ve
insan hakları örgütleri bu tür eylemler karşısında bırakınız tepki
göstermeyi derin bir sessizliğe bürünüyor. DEAŞ'la mücadelede
sergilenen küresel dayanışmanın terör parantezine alınarak Müslüman
düşmanı akımlara karşı da gösterilmesi şarttır. Diğer türlü
insanlık medeniyetler çatışması denilen senaryolarından kendini
kurtaramayacaktır" dedi.
'2020 YILINI BÜYÜMEYLE KAPATTIK'
Erdoğan, salgın sonrası dünyanın ekonomik, sosyal ve siyasi
bakımdan büyük değişimlere sahne olacağını şimdiden
görebildiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak hazırlıklarımızı içinde bulunduğumuz asra ve
geleceğe damgasını vuracak uzun vadeli bir vizyonla yürütüyoruz.
Salgın her ne kadar ülkelerimiz ve ekonomilerimiz için riskler
oluştursa da aynı zamandan pek çok fırsat penceresi de açıyor.
Salgın döneminde sadece sağlıkta değil üretim, lojistik, kamu
güvenliği, istihdam, sosyal destek alanlarında da ülkemiz pozitif
yönde ayrıştı. Asya merkezli üretim ağına alternatif arayışlarında
3 kıtayı birleştiren, stratejik konumuyla Türkiye daha fazla ön
plana çıkmaya başladı. Olumsuz ekonomik iklime, tedarik ve lojistik
zincirlerindeki aksaklıklara ve artan korumacılığa rağmen 2020
yılını büyümeyle kapattık.
Yüzde 1,8'lik oranla G-20 içerisinde en yüksek büyümeyi kaydeden ikinci ülke olduk. Yine bu dönemde G-20'de sanayi üretimi en çok artan devletler arasında yer aldık. 2021 yılının ilk çeyreğinde yakaladığımız yüzde 7'lik büyüme oranı yılın geri kalanı için beklentilerimizi artırdı. OECD tarafından yayınlanan son raporlarda Türk ekonomisi için 2021 yılında yüzde 5,7 ve 2022 yılında yüzde 3,4 büyüme öngörülüyor. Bu OECD ülkeleri arasında öngörülen en güçlü toparlanmalardan biridir. İnşallah bu tahminlerin de ötesine geçeceğimize inanıyorum. Bu yıl toplam ihracatta 200 milyar dolara ulaşarak yeni bir rekora imza atmayı bekliyoruz."
'İŞ BİRLİĞİMİZİ İLERLETMEKTE KARARLIYIZ'
Bu gelişmelere paralel olarak 19 yıldır aralıksız sürdürdüklerini
belirttiği reform gündeminden de kopmadıklarının altını çizen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kısa süre önce insan hakları eylem planımız
ile ekonomi reform paketimizi milletimizle paylaştık. Ülkemizi
sivil, daha demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşturma
hedefiyle başlatmış olduğumuz çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Yine
bu süreçte bölgemizdeki sorunları çözmek, küresel istikrar ve
barışa katkıda bulunmak için yoğun bir diplomasi trafiği
yürütüyoruz. Karşılıklı saygı ve eşit ortaklık temelinde
komşularımızdan başlayarak bölge ülkeleriyle iş birliğimizi
ilerletmekte kararlıyız.
Türkiye'nin Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz'de attığı adımların ne kadar isabetli ve yerinde olduğu son günlerde daha iyi anlaşılmıştır. Ülkemiz bu coğrafyaların tamamında üstlendiği sorumlulukla teröre set çekmiş, demokrasiyi korumuş, diyalog ve uzlaşının önünü açmıştır. Katar'a yönelik uygulanan haksız abluka ve yaptırımların kaldırılmasına ve kardeş Körfez haklarının yeniden kucaklaşmasına imkan tanıyan Körfez İş Birliği Konseyi kararlarından duyduğumuz memnuniyeti de buradan tekraren ifade ediyorum" dedi.