Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şehitlerimizin aileleri ve çocukları bize emanettir, biz onları asla açıkta bırakamayız. Hatta şehitlerimizin, gerek asker gerek polis, bu noktada bir şey de denklerinin alabileceği terfiler neyse, o terfileri de şehidimiz gıyabında almaya devam edecektir. Eğer albaylığa kadar çıkacaksa, yarbay, binbaşı buralara kadar çıkacaksa, buraya kadar yine çıkacaktır, yine bu terfisini alacaktır, tüm özlük haklarıyla beraber. Aynı şey polis için de geçerlidir, onlarda da yine böyle bir terfi noktasında, terfi alacaksa, bu terfisini almaya yine devam edecektir. Yani hiçbirisinin kıdemi asla kaybolmayacak, bunları almaya devam edeceklerdir." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi MGK toplantı salonunda, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve beraberindeki çocukları kabul etti.

Çocukların, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını yürekten kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'nin açılışının 96. yıl dönümünde tüm şehitleri ve gazileri rahmetle, minnetle andı.

Erdoğan, 23 Nisan 1920'de açılan TBMM'nin ilk başkanı, Kurtuluş Savaşı'nın Başkomutanı, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal'i ve silah arkadaşlarını da rahmetle tazim ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu dünyanın bize, atalarımızın mirası olmaktan ziyade, çocuklarımızın emaneti olduğuna inanıyorum. Bunun için en önemli milli bayramımız sizlere ithaf edilmiştir. Bizim de ülkemizi geleceğe hazırlamak için yürüttüğümüz çalışmalar, sizlere daha güzel bir Türkiye bırakma arzumuzdan kaynaklanıyor. Her nesil, sonrakine daha iyi bir Türkiye devretmekle mükelleftir. Kendi vatandaşları yanında bölgemizdeki ve dünyadaki tüm mazlumlara da umut kaynağı olacak bir Türkiye'yi ancak bu şekilde inşa edebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Edebiyata, sanata, kültüre, tarihe özel ilgi göstermenizi bekliyorum"

Bugün burada bulunan çocukların ve milyonlarca yaşıtlarının içinden, geleceğin cumhurbaşkanları, başbakanları, milletvekilleri, bürokratları, akademisyenleri, mühendisleri, doktorları, iş adamları öğretmenlerinin çıkacağına dikkati çeken Erdoğan, "Eğitim ve iş hayatınız boyunca kariyeriniz yanında edebiyata, sanata, kültüre, tarihe özel ilgi göstermenizi bekliyorum. Dünyaya estetiğin ve duygunun penceresinden bakmayı öğrendiğimizde, eminim her şey daha güzel olacaktır. Sizlerin yüreği gibi güzel bir dünya için, bu bakış açısını asla kaybetmemeliyiz." diye konuştu.

"Tarihimizin her dönemi ayrı başarı hikayeleriyle doludur" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Yakın tarihimizde Çanakkale gibi, Sakarya gibi, Kut'ül Amare gibi gerçekten çok önemli zaferlerimiz vardır. Bunların her biri, bize bugün nereden geldiğimizi, nerede olduğumuzu, nereye gittiğimizi ve kim olduğumuzu gösteren birer pusula gibidir. Pusulasız bir gemi nasıl denizde yönünü bulamazsa, tarihinden habersiz nesiller de istikametlerini kaybeder. Bunun için tarihimizi çok iyi öğrenin. Özellikle Çanakkale Şehitliğini mutlaka ziyaret edin."

Çocuklara, "Çanakkale Şehitliğini ziyaret eden var mı?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 çocuğun parmak kaldırması üzerine, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya dönerek, "Nabi Bey, biz bu çocuklarımızın tespitini yapıp, demek ki bu okullar hiç gitmemiş, hemen biz bu yavrularımızın okullarını planlayalım ve süratle onları bu yıl bitmeden Çanakkale'ye götürelim." dedi.

"Nasıl, iyi mi?" diye soran Erdoğan'a çocuklar, "iyi" karşılığını verdi.

Çocuklara, anne ve babalarının kıymetini çok iyi bilmelerini, arkadaşlarına değer vermelerini, öğretmenlerine saygı duymalarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her yerde her zaman söylüyorum, ben rastgele herkesin elini öpmem, ama üç kişinin elini öpmek, benim için çok önemli. Bir annemin elini öperim, babamın elini öperim, hatta annemin bir de ayağının altını da zaman zaman öpmüşümdür. Çünkü cennet annelerin ayakları altındadır. Üçüncü elini öptüğüm, sadece öğretmenlerimiz. Biz de bazı yerlerde zorla el öptürme adetleri var. Bizde de maalesef olumsuz bir gelenek. Ama biz öptürmeyeceğiz, tamam, bu konuda anlaştık, ama anne babayı unutmayın, öğretmenlerinizi unutmayın." ifadelerini kullandı.

- "Milletin kültürüne, değerlerine, sembollerine sahip çıkın"

Çocuklardan inançlarının esaslarını en iyi şekilde öğrenmelerini, vakti geldiğinde de harfiyen uygulamalarını isteyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Mensubu olduğumuz milletin kültürüne, değerlerine, sembollerine sahip çıkın. Bayrağımızın ifade ettiği anlamı asla unutmayın. Rengi biliyorsunuz, şehidimizin kanı, hilal, bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız, şehitlerimizin ta kendisidir. Çünkü her şehit, bizim için adeta bir yıldız, düşen bir yıldızdır. Bu vatan bizim binlerce yıllık tarihimizdeki adeta sığınağımızdır. Vatanımızın her taşına, her karış toprağına gerekirse hayatınız pahasına sahip çıkın. İstiklal Marşımızı verdiği mesajları anlayarak, adeta sindirerek tekrar tekrar okuyun. Benim gözümde sizler, İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif'in ifade ettiği 'Asım'ın neslisiniz.' Yine benim gözümde sizler, Üstad Necip Fazıl'ın, 'Bir gençlik' diyerek hasretini dile getirdiği nesilsiniz. Sizlerin teknolojiyi en etkili şekilde kullanacağınıza ama asla teknolojinin esiri olmayacağınıza inanıyorum. Yaşınızın kıymetini bilin. Bunlar geride kaldığında, bir daha asla gelmeyecek güzel günlerdir, bunu unutmayın."

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tebrik eden Erdoğan, "Verdikleri mücadeleyle hayatları pahasına bizlere bu toprakları vatan kılan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, rahmetle, minnetle, tazimle yad ediyorum. Her birinizi sevgiyle kucakladım, kucaklıyorum, gözlerinizden öpüyorum. Şimdi sözü ve koltuğu Cumhurbaşkanımıza bırakıyorum" diyerek sözü, Sincan Hacı Bektaş-ı Veli Ortaokulu öğrencisi 11 yaşındaki Başak Tahan'a bıraktı.

- "Tüm çocukların imrenerek baktığı bir bayrama sahip olduğumuz için çok şanslıyız"

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 96. yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda Cumhurbaşkanlığı Külliye'sinde, tüm çocuklar adına bu konuşmayı yaptığı için son derece mutlu ve gururlu olduğunu ifade eden Başak Tahan, "Biz çocuklar için çok özel ve anlamlı bu günde, bizleri makamına kabul eden ve bana bu temsil fırsatını sunan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a yürekten teşekkür ediyorum. Dünyadaki tüm çocukların imrenerek baktığı bir bayrama sahip olduğumuz için bizler çok şanslıyız. Ülkemdeki çocuklar ve arkadaşlarım başta olmak üzere tüm çocuklar için kardeşçe mutlu, huzurlu ve sevdikleriyle birlikte geçirebilecekleri güzel günler diliyor ve tüm çocukların bayramını en içten duygularımla kutluyorum." diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tahan, bir gazetecinin, "Bugünün Cumhurbaşkanına bir sorum olacak, bugüne kadar hep erkek cumhurbaşkanları gördük, sizin olduğunuz koltukta. Ama bugün, farklı bir fotoğraf var, eğer bugün bir şey yapma şansınız olsaydı, kadınlar, anneler için ne yapardınız?" şeklindeki sorusuna, "Öncelikle kadın ve erkeği eşit tutmalıyız. Burada hep erkeğin olması, erkeğin kadınlardan üstün olması anlamına gelmez, kadınlar da üstündür ki hatta kadınların ayağının altında cennet vardır. Bence bugünde kadın ve erkeği eşit tutmalıyız." karşılığını verdi.

"Ben siyaset sormak istiyorum, bugün Cumhurbaşkanısınız, kamuoyunda önemli tartışmalar yürütülüyor takip ediyorsunuzdur. Başkanlık sistemi tartışmaları var, nasıl görüyorsunuz? Başkanlık sistemi, Türkiye için nasıl bir sistem olabilir?" şeklindeki soru üzerine ise Tahan, "Bunlarda, Sayın Cumhurbaşkanımız gerekeni yapıyor. O nedenle bunu tartışmak bana düşmez." dedi.

Bu sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da gülümsediği gözlendi.

Tahan, başka bir gazetecinin, "Suriyeli mültecilere de ev sahipliği yapıyor Türkiye, bunların arasında Suriyeli çocuklar da var, onların eğitimiyle ilgili yapmayı planladığınız bir projeniz var mı ya da Sayın Bakan'a bir talimatınız olacak mı?" şeklindeki soruyu da "Kesinlikle bu soruda eğitim şarttır ülkemizde, gelen mültecilerle de ülkemizi paylaşabiliriz, onlara da ücretsiz okullar, evler kurabiliriz ve böylelikle hem büyüyünce daha iyi bir mesleğe sahip olmuş olurlar hem de ülkemizi onlarla paylaşmış oluruz." diye yanıtladı.

Bu cevap üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gördüğünüz gibi Cumhurbaşkanımız tam bir 'Ensar', paylaşımcı yani" ifadesini kullandı.

- "Medya sustu"

Bir süre gazetecilerin soru sormasını bekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başka sorusu olan yok mu? Hayret, medya sustu." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, flüt çalmak istediğini söyleyen Tahan'a, "O flüt çalan cumhurbaşkanı, buyur bakalım" karşılığını verdi.

Tahan, bugün 23 Nisan olduğu için günün anısına, "Hayat bayram olsa" eserini çalmak istediğini belirterek, bu şarkının melodilerini flüt ile seslendirdi.

Şehitler için İstiklal Marşı'nı çalmak istediğini ifade eden Başak Tahan, İstiklal Marşı'nı da flüt ile çaldıktan sonra, "Bütün şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum" diyerek, eğildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında ben de tüm buradaki yavrularımızın, aynı şekilde Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını tekrar kutluyorum, başarılarının artarak devamını diliyorum. Şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize şifalar diliyorum ve nice 96 yıllara diyor, sizleri tekrar tebrik ediyorum." dedi.

- "Şehitlerimiz gıyabında terfilerini almaya devam edecektir"

Misafir ettiği çocukların sorularını alan Erdoğan'a, Necip Can Köroğlu ismindeki öğrenci, "Ülkemizde terör olayları oluyor, terörü bitirmek için ne gibi şeyler yapmaya çalışıyorsunuz?" sözlerinin ardından, ağlamaya başladı.

Bu soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröristlerle ilgili mücadelenin yoğun bir operasyon dizisiyle devam ettiğini, milletin huzuru, refahı için bu terörle, teröristlerle sonuna kadar mücadeleyi devam ettireceklerini belirtti.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çünkü bizim şehidimizin kanı yerde kalamaz, kalmayacak. Onun için de bu mücadelenin devamı gerekiyor, tabi özellikle şu anda Güneydoğu Bölgesi başta olmak üzere, buralarda bildiğiniz gibi bir taraftan bu operasyonlar devam ederken, diğer taraftan da biz oralarda şehitlerimize ve gazilerimize yönelik, bildiğiniz gibi devletimizin aldığı bir dizi yardımlar paketi var, bunların içerisinde konut edinmeden tutunuz, şu anda bölgeye yönelik de oralarda yeniden konutların inşasına yönelik birçok bakanlıklarımızın yapmakta olduğu çalışmalar var. Gerek altyapı, atık su kanallarından içme suyu kanallarına, şebekelerine varıncaya kadar, yağmur suyu kanallarına varıncaya kadar, doğalgaz, enerji şebekeleri, bunlara varıncaya kadar, bir taraftan bunlar yapılıyor, bir diğer taraftan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın planlamasıyla, TOKİ eliyle orada yerel mimariye de uygun olarak konut yapımları şu anda başlıyor, başlayacak ve bu konutlarla birlikte de orada mağdur olan tüm ailelere konut inşallah verilmiş olacak."

"Bunları gerek Sayın Başbakanımız, gerekse ilgili bakanlar, sürekli olarak zaten televizyonlarda, yazılı medyada açıkladılar, açıklıyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bütün bunların yanı sıra bu mağduriyetlerin giderilmesi noktasında, ailelere bağlanan maaşlar vesaire bunlar var, bütün bu mağduriyetleri gidermeye yönelik atılan adımlar var, çünkü şehitlerimizin aileleri ve çocukları bize emanettir, biz onları asla açıkta bırakamayız. Hatta şehitlerimizin, gerek asker gerek polis, bu noktada bir şey de, denklerinin alabileceği terfiler neyse o terfileri de şehidimiz gıyabında almaya devam edecektir. Eğer albaylığa kadar çıkacaksa, yarbay, binbaşı buralara kadar çıkacaksa, buraya kadar yine çıkacaktır, yine bu terfisini alacaktır, tüm özlük haklarıyla beraber. Aynı şey polis için de geçerlidir, onlarda da yine böyle bir terfi noktasında, terfi alacaksa, bu terfisini almaya yine devam edecektir. Yani hiçbirisinin kıdemi asla kaybolmayacak, bunları almaya devam edeceklerdir."

Şehitlerin çocuklarının eğitim, öğrenimleriyle ilgili olarak da Erdoğan, "Devlet bütün şehit ailelerinin çocuklarını da okutmayı taahhüt etmiştir, bunları üniversite sonuna kadar okutacaktır, kaldı ki ben bu arada özel sektörün yapmak istediklerini, onları kastetmiyorum, birçok STK'larımız da burada ayrıca devreye girmek suretiyle, onlar da birçok katkıları veriyorlar." dedi.

 

Soruyu soran çocuğa adını ve memleketini soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencinin "Necip Can Köroğlu" ve "Çorum" cevabını vermesi üzerine, "Sen yiğidin harman olduğu yerdensin." ifadesini kullandı.

- "Bu söylediğiniz çok önemli"

Bir öğrencinin, "Fabrikalarda üretim yapılırken çevreye bir sürü atık veriliyor, bu atıkları önleyebilir miyiz, bunlara bir şey yapılabilir mi?" şeklindeki sorusu üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Bu konuyla ilgili geneli itibarıyla böyle bir şey kalmadı artık, bu çok çok bazı yerlerde kaçaklar oluyor tabi ama geneli itibarıyla baktığımız zaman, emisyon ölçümü diyoruz buna, emisyon ölçümleri sürekli olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından yapılır. Eğer buralarda bu tür kaçaklar varsa, oralara gerekli cezai müeyyideler uygulanır ve Başbakanlığımın başından itibaren hassasiyetim bu konuda ileri derecededir ve bacalardan eğer hakikaten emisyon ölçümlerine uymayanlar varsa, onların üzerine gidilmektedir, hassasiyetimiz burada çok çok fazla, bundan sonra da aynı kararlılıkla buna devam edeceğiz. Çünkü bunlara müsaade etmek mümkün değil, her türlü hastalığın kaynağında bunlar yatıyor, bu söylediğiniz çok önemli."

Kyoto protokolüne dikkati çeken Erdoğan, "Kyoto protokolüne de imza atmış bir ülkeyiz, bu da bizim iktidarımız döneminde bu imza atıldı. Dün itibarıyla da Çevre ve Şehircilik Bakanımız Amerika'da, orada da COP adı verdiğimiz, bu protokolle ilgili Türkiye adına imzayı atmak için oradalar. Bu ikinci bir etabıdır bu işin, orada da imzayı atacaklar, bundan sonraki süreç, sadece ülkemiz için değil, tüm dünyada bu konuda bir kararlılık var. Üzerine üzerine gidiliyor, gideceğiz." diye konuştu.

Başak Tahan, konuşmasını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tüm çocuklar adına çiçek takdim etti.


Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da öğrencilerle birlikte Külliye'deki makamına geçti.

Erdoğan, misafir ettiği çocuklarla öğle yemeğinde bir araya gelecek ve öğrencilere çeşitli hediyeler verecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi MGK toplantı salonunda misafir ettiği öğrencilerin isimleri şöyle:

"Başak Tahan, Yaren Aydoğdu, Mehmet Üresin, Ayşe Günaştı, Necip Can Köroğlu, Elif Sude Özbayram, Merve Dağdeviren, Sara Aydoğan, Yağmur Çankaya, Sümeyra Demirhan, Mesut Efe Güngör, Kadir Muslu, Ömer Faruk Kara, Ayşe Begüm Çamur."

Hakkari Şemdinli'de 2015'te terör saldırısında şehit olan Başkomiser Ahmet Çamur'un kızı Ayşe Begüm Çamur'un yanı sıra diğer iki kızı Zeynep Ela Çamur ve Elif Tuğçe Çamur da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Külliye'de misafir edildi.