Bu köşeden eski Emekli Sandığı iştirakçileri ile 4/1-c
sigortalılarını, bir başka deyişle ilk defa memur, subay,
yedeksubay, astsubay, adli personel olarak görev yapmaya Ekim
2008’den önce başlayanlarla sonra başlayanlar arasında emeklilik
haklarlı bakımından bir çok fark bulunduğundan dem
vurmuştuk.
Ekim 2008’den önce emekli Sandığı’na bir şekilde iştirakçi olmuş
olanlar 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında
korunan haklara sahip bulunuyorlar.
Elbete bu fark Ekim 2008’den önce Emekli Sandığı olmuşlardan yana
bir fark. Örneğin yeni 4/1-c sigortalılarında aylık bağlama hesabı
bakımından tamamen SSK’nın uyguladığı yöntem uygulanacak olup, bir
memurdan kesilen kesenek ve karşılıklarla SSK aylık hesabı
mantalitesine göre bağlanacak aylık her hal u kârda zaman unvan,
sınıf derece ve kademeye göre bağlanan Emekli Sandığı aylık bağlama
sistemine göre hesaplanacak aylıktan daha düşük olacaktır.
Örneğin yeni memurun özel sektörde geçen hizmetleri kazanılmış hak
aylığında değerlendirilse bile emeklilik yönünden eski memur gibi
değerlendirilmiyor. Zira yeni memurun emekli aylığı derece ve
kademesine bağlı olmadığından bu intibak işlemi emeklilikte bir
değer taşımıyor.
İşte bu nedenle de çeşitli durumlarda memurun 5434 sayılı Kanuna
tabi olup olmadığı ya da bu Kanundan kaynaklanan haklarının olup
olmadığı merak konusu oluyor. Bugünkü yazımızın konusu da bu farklı
durumlar.
Ekim 2008'den önce mesela 1996 yılında emekli Sandığı iştirakçisi
olan bir memur Ekim 2008’den itibaren 4/1-c sigortalısı sayılsa da
5434 sayılı Kanundan kaynaklanan korunmuş hakları olacaktır.
Keza 1985-1990 yılları arasında memuriyet yapmış ve 2010 yılında
yeniden memuriyete atanmış bir sigortalının da 5434 sayılı Kanundan
kaynaklana hakları olacaktır.
Örneğin 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı
Kanuna tabi bir göreve giren ancak, aylığından tam kesenek
kesilmeden bu görevinden ayrılan ve Kanunun yürürlük tarihinden
sonra yeniden bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında göreve başlayan sigortalılar hakkında da 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacaktır. Yani bir memur
03.10.2008’de göreve başlayıp 13.10.2008’de görevden istifaen
ayrılmışsa bu kişiden hiç kesenek kesilmemiş olsa bile fiilen
memuriyet yaptığı için 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan korunmuş
hakları var sayılır.
Bunlara karşın Ekim 2008 ayından önce 5434 sayılı Kanuna tabi
hizmeti bulunmayan ve 15.10.2010 tarihinde ilk defa memur olarak
göreve başlayan sigortalı hakkında 5434 sayılı Kanun
uygulanmayacak, tamamen 5510 sayılı Kanun hükümleri
uygulanacaktır.
Yine örneğin muvazzaf askerlik hizmetini 1992 yılında yedek subay
olarak yaptıktan sonra 506 sayılı Kanuna tabi çalışan ve 2011
yılında birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden 4/1-a (SK)
sigortalılığı kapsamında yaşlılık aylığı bağlanan sigortalı,
12.03.2015 tarihinde memur olarak göreve atanmıştır. Buna göre,
2008 yılı Ekim ayı başından önce yedek subay olarak görev yapmış
olan bu sigortalı hakkında 5434 sayılı Kanunun mülga hükümleri
uygulanması gerekiyor.
Keza 2004-2005 öğrenim yılında Harp Okulunda öğrenime başlayan,
öğrenimini tamamlamadan 2007 yılında Harp Okulu ile ilişiği kesilen
ilgili, 15.07.2015 tarihinde bir kamu kurumunda 657 sayılı Kanuna
tabi memur olarak göreve başlamıştır. Bu kişi Harp Okulunu
tamamlamadan ayrıldığından 15.07.2015 tarihinden sonra başlayan
memuriyet hizmeti nedeniyle hakkında 5434 sayılı Kanunun mülga
hükümlerinin uygulanmasına imkan olmadığından doğrudan doğruya 5510
sayılı Kanuna tabi olması gerekiyor.