Göğüs kafesindeki çukurluk, solunumu ve kalbi zor durumda bırakabilir
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Serhat Yalçınkaya, göğüs kafesindeki çukurluğun solunumu ve kalbi zor durumda bırakabileceğini söyledi.
Göğüs kafesinin yanlarda kaburga adını verdiğimiz sağda ve solda 12’şer tane kemik, önde göğüs kemiği ve arka tarafta da omurga dediğimiz kemiklerin birleşmesinden oluştuğunu ifade eden VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Serhat Yalçınkaya, “Bu kafesin içeriye doğru çukurlukları veya öne doğru kabarıklıkları, bizim için normalin dışında olan birtakım rahatsızlıkları oluşturmaktadır. Bunlardan özellikle en sık rastladığımız tipi içeriye doğru olan çukurluklardır. Halk arasında ‘kunduracı göğsü’ olarak bilenen bu rahatsızlığa, tıp literatüründe ‘pektus ekskavatum’ adı verilmektedir. Çocuklarımız büyüme çağındayken, doğduktan sonra görünüm farklılıkları oldukça ufaktır. Ancak ilerleyen yaşlarda belirginleşmektedir. Gelişim çağındayken, çocuklar belli bir yaştan itibaren banyolarını kendileri yaptığı için aileleri bu sorunu fark edemeyebilir. Gençlerin ailelerinden uzak kaldığı zamanlarda suya girerken, farklı sporları yaparken arkadaşları tarafından fark edilebilir. Ailenin de bazen tesadüfen görmesi neticesinde de ortaya çıkabilir” dedi.
Kendilerine başvurulduğunda hastalarını mutlaka en ince
ayrıntısına kadar muayene ettiklerini belirten Doç. Dr. Yalçınkaya,
“Omurgada eğrilik veya dönüklük varsa, göğüs kafesinin kalan kısmı
da buna uyum gösterecek şekilde biçim ve şekil değişikliğine
uğruyor. Hastadan mutlaka öne doğru eğilip kalkmasını isteyerek
sırtındaki omurga kemiğinde bir eğrilik var mı, yok mu diye fiziki
muayenesini yaparak kontrol ediyoruz. Ayrıca hastamızın bu
çukurluğu esnek mi, yoksa katılaşmış bir çukurluk mu diye anlamamız
için hastanın ıkınma manevrasını yapmasını sağlıyoruz. Eğer
ıkındığında göğüs kafesi öne doğru geliyorsa, esnek bir çukurluk
olduğunu anlayabiliyoruz” diye konuştu.
Hastanın ne zaman ameliyat edilmesi gerektiğine de değinen Doç. Dr.
Yalçınkaya, “Bilgisayarlı tomografide enine alınan gövde
kesitlerinde özel bir orantıya bakıyoruz. Son yıllarda bu
çukurluklar için emme yapan birtakım cihazlar da söz konusudur.
Bunlar özellikle esnek olan şekil değişikliklerinde başarılı sonuç
vermekteyken göğüs kafesi sertleşmeye başladıysa, bunların fayda
görme ihtimali düşük oluyor. Bunların haricinde kapalı yöntem ile
de problemin hızlıca düzeltilebilme imkanı da var. Bir kamera
vasıtasıyla göğüs kafesindeki çukurluğun en derin olduğu bölgeye
girerek, özel aletlerle bir tünel açılarak özel şekil verilmiş bir
metal destek yerleştirilerek gerekli düzeltme sağlanıyor. Bu
yöntemle daha ameliyat masasında gözle görülür bir düzelme oluyor.
Ancak 3 yıl boyunca itina ile takip ile devamlılığı sağlanıyor.
Eğer tedavi edilmezse, bu çukurluk sol taraftaysa, arkada olan
kalbin çok fazla hareket alanı olmadığı için burada baskı altında
kalması, ayrıca göğüs kafesinin hacminin daralması da akciğerin
normal işlevini kısıtlaması söz konusu olabilir. Bu durumlarda
solunum ve kalp normal fonksiyonlarını gerçekleştiremeyebilir.
Koşmak, bisiklete binmek sıkıntı oluşturabilir, ayrıca hastanın
gelişmesinin yavaşlamasına ve durmasına yol açabilir” dedi.