Hakim ve savcılara zamma tepki yağıyor
HSYK seçimleri öncesinde hakim ve savcıların maaşlarına yüklü bir zam yapılacağının açıklanmasının ardından tepkiler çığ gibi büyüyor.
VESAYET İÇİN TERBİYE ARACI
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), tarafından yapılan açıklamada Venedik Komisyonu kararlarına atıf yapılarak, yasama veya yürütme için; yargıç maaşlarının, her zaman bir vesayet, koz ve terbiye aracı olarak işlevsel anlam taşıdığı belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Yine bir HSYK seçimi öncesinde, siyasi iktidar tarafından maaş zammı konusu seçim rüşveti şeklinde koz olarak ortaya konmuştur. Yargıçlara maaş zammı, bir hakkın teslimidir, lütuf değildir.
MESLEĞE İHANET EDİLMEYECEK
İnanıyoruz ki, mesleğimizi saygın ve onurlu kılan 'bağımsızlık' özelliği, hiçbir seçim rüşvetine feda edilmeyecektir. Güçlünün değil hukukun ve haklının yanında olan bir mesleğin mensupları nezdinde bu çabalar hiçbir anlam ifade etmeyip, sonuçsuz kalacaktır. Bizler, ilke ve değerlerimizden yoksun bir maddi ve manevi getiriye razı olmayı, mesleğe ihanet olarak görüyoruz.
Onurlu yargıç ve savcılar olarak, siyasi iktidarın (aslında yurttaşına ait olan) maddi gücü ile oluşturduğu çekim alanına kapılmayacağız.
Dört yılda bir seçim döneminde oy istemek için hatırlanan meslektaşlarımızı da bu türlü zaaf içinde görerek hesap yapanlar yanılacaklardır.”
‘Zamla makas iyice açılacak’
Hükümetin hakim ve savcılara zam hazırlığı, adalet çalışanlarının tepkisini çekti. Bursa Adalet Sarayı önünde toplanan Adalet Bakanlığı personeli adına açıklama yapan Türk Büro-Sen Bursa Şube Başkanı İbrahim Bulut, daha önceki yapılan düzenlemelerle hakim ve savcılarla adalet çalışanlarının aldığı ücretler arasında ciddi farklılık oluşturulduğunu belirtti. Bulut, "Yapılacak yeni düzenlemeyle ücretler arsındaki makas iyice açılacaktır. Zam asıl bizim hakkımız. Özlük haklarımız iyileştirilinceye kadar eylemlerimiz devam edecek” dedi.
‘MİT ve CIA ortak çalışacak’
Adalet Bakanı Bozdağ, ABD'de yaşayan Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gülen'in iadesi için ABD Başkanı Obama'dan yardım istendiğini hatırlattı. Bozdağ, bunun için MİT ve CIA'in ortak çalışma
yürüteceğini söyledi.
Gülen ile ilgili önlerine dosya gelmesi durumunda gereğini yapacaklarını savunan Bozdağ, "Mahkemeler kırmızı bülten ile ilgili kararı verir ve önümüze gelirse gereğini yaparız" dedi.
Akredİtasyon uygulandı
Adalet Bakanı Bozdağ'ın Ankara Hakimevi'ndeki toplantısında akreditasyon uygulandı. BUGÜN, Zaman gazeteleri ile Samanyolu TV, Kanaltürk TV ve Cihan Haber Ajansı’nın da aralarında bulunduğu bazı medya organları toplantıya alınmadı.
‘Bunun adı siyasal rüşvet’
Muhalafet partileri, hakim ve savcılara yapılacak zammın zamanlamasına dikkat çekerek tepki gösterdi. HSYK seçimlerinin 12 Ekim'de yapılacağına vurgu yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bunun adı siyasal rüşvet" dedi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 91. kuruluş yıl dönümü kapsamında, yeni Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin de bulunduğu partililerle genel merkezde bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından soruları yanıtladı.
Bir soru üzerine hakim ve savcılara yapılacak zammı değerlendiren Kılıçdroğlu şöyle konuştu:
BAŞBAKAN İLE NE İŞLERİ VAR?
“12 Ekim'de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimi yapılacak, itirazım şu: Neden hükümete gidiyorsunuz? Bunların bir birlik grubu var.
Hükümete neden gidiyorlar? Seçimi hükümetle mi yapacaklar? Yoksa yargıçlar ve savcılar kendi aralarında mı seçim yapacak? Kendi aralarında seçim yapacaklarsa Adalet Bakanı'nın, Başbakan'ın yanında işleri ne? Kimse kusura bakmasın ama zam açıklaması, ‘Benim listemi desteklerseniz maaşlarınıza zam yapacağım’ açıklamasıdır. Bunun adı siyasal rüşvettir. Hakimler ve savcıların karar alırken, bu tür sürecin içinde ezilmelerini kabul edemiyorum. Onların kendi vicdanını dinleyerek, gerçek anlamda hakim ve savcıları HSYK'ya seçeceğine inanıyorum."
SEÇİM İÇİN POZİSYON ALIYORLAR
CHP Milletvekili Müslim Sarı da, zam girişiminin rüşvet olduğunu savunarak, “HSYK seçiminde pozisyon alma şeklidir. Ahlaki, hukuki ve etik değil. sorunlu bir durum” dedi.
‘AKP bir rant partisidir’
CHP lideri Kılıçdaroğlu'na, İstanbul'da CHP'li belediye Ataşehir'de kurulan "Finans Merkezi" arazisinin, torba kanuna eklenen maddeyle, AK Partili Ümraniye Belediyesi'ne bağlanması da soruldu. CHP lideri, "Adalet ve Kalkınma Partisi bir rant partisidir.
Rant partisi olduğu için İstanbul ile ilgili, belediyelerin alanlarını değiştirmekle ilgili zaman zaman kararlar aldığını biliyoruz. ‘CHP'li bir belediyenin gelir kaynaklarını kısıp o kaynakları başka alanlara nasıl aktarırız', onun arayışı içindeler. Yeni bir olay değil. İtirazlarımızı yaptık, çıkan karara hukuk açısından bakacağız, Anayasa'ya aykırılık varsa Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız" dedi.
MHP: Ahlak dışı
MHP Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu: Hepimizce malum ki iktidar partisi, HSYK seçimleriyle direkt ilgilenmektedir. Geçen hafta iktidar partisinin desteklediği adayların Başbakan ile buluşması yargı camiası açısından faciadır. İktidar kendi aleyhinde gelişebilecek davaları kaynağından engellemek istiyor. Zam girişimi ahlak dışı bir teklif.
‘Bu teklifi yasalaştıracağız ama seçimden sonra yasalaştıracağız.12 Ekim'de sonuçlar bizim lehimize olmazsa avucunuzu yalarsınız' diyorlar. İyi niyetle yapsalar Ataşehir düzenlemesinde olduğu gibi bir önergeyle torba yasaya koyabilirlerdi. Havuç göstererek HSYK seçimlerini etkilemek istiyorlar. Satın alınabilecek hakimler varsa bu devlet ve adalet adına utanılacak bir durumdur. Böyle bir şeyi düşünmek dahi istemiyoruz.
________________________________________________________________
BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyon) Genel Başkanı Bayram Zengin bir basın açıklaması yaparak, Adalet Bakanı Sn. Bekir Bozdağ’ın hakim ve savcıların maaşlarına seyyanen bin 155 lira zam yapılmasına ilişkin açıklamasına tepki göstererek, memurlar arasında cübbeli cübbesiz ayrımı yapılmasının çalışma barışına darbe vuracağını belirtti.
BASK Genel Başkanı Bayram ZENGİN, basın açıklamasında şöyle dedi:
“Adalet Bakanı Sn. Bekir Bozdağ bugün yaptığı basın toplantısında, hakim ve savcılar ile Yargıtay ve Danıştay üyelerinin maaşlarına seyyanen bin 155 lira artış yapılmasını öngören yasa tasarını Meclise sunacaklarını ve Ekim ayında yasalaştıracaklarını açıklamıştır.
62. Hükümetin ilk icraatının iki buçuk milyon memuru bir kenara iterek hakim ve savcıların maaşlarına seyyanen bin 155 lira artış yapmak olması yaralayıcı, üzücü ve inciticidir.
2014 Ocak ayında aralarında hakim ve savcıların da olduğu memurlara net 123 lira artış verilirken, sadece hakim ve savcılara bir kalemde seyyanen bin 155 lira artış verilmesi çalışma barışını bozacak, kamuda çalışan değişik meslek grupları arasında kıskançlık ve husumet doğuracaktır.
62. Hükümet ilk icraatında ilk düğmeyi yanlış iliklemiştir. Anlaşılan odur ki, bundan sonraki düğmelerin yanlış iliklenmesine devam edilecektir.
1 Eylül 2014 tarihinde TBMM Genel kurulunda okunan 62. Hükümet programında “İlk defa 2012 yılı için memur maaşları toplu sözleşme ile belirlenmiştir.” İfadesini kullanarak 2014 yılında düşük zam verilmesinin vebalini sarı sendikalara yükleyenler, hakim ve savcılara yapılan seyyanen bin 155 liralık artışı nasıl açıklayacaklardır?
BİZ BU FİLMİ DAHA ÖNCE DE GÖRMÜŞTÜK
90’lı yıllarda “postallı-postalsız memur” ayrımı ile sadece asker ve polis maaşlarına yapılan olağan dışı artışlar hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır.
Bu kez de memurlar arasında “cübbeli – cübbesiz” ayrımı yapılarak çalışma barışı bozulmaktadır.
Günün her saatinde ve ülkenin her köşesinde gerektiğinde canı pahasına kamu hizmetini vatandaşa sunan milyonlarca kamu görevlisini yok saymak, hiçe saymak, mesleklere veya sınıflara göre farklı işleme tabi tutmak kimsenin hakkı değildir.
Bu yaklaşım memurları üzmüştür, incitmiştir, yaralamıştır, kırmıştır.
Memurlar ilk kez 2014 yılı Temmuz ayını zamsız geçirirken, ilk kez enflasyon farkları “toplu peşkeş sözleşmesi” bahane gösterilerek ödenmezken, sadece hakım ve savcıların maaşlarına bir kalemde yüzde 29’luk zam yapılması insafla bağdaşmamaktadır ve vicdanları kanatmaktadır.
Buradan Sayın Başbakana çağrıda bulunuyorum:
Bu yaklaşım adil bir yaklaşım değildir. Bu yaklaşım yeni işbaşı yapmış bir Hükümete yakışmamaktadır. Bu yaklaşım hükümetin ilk icraatı olmamalıdır.
Sayın Başbakanın olaya el koyarak bu yanlış uygulamayı durdurmalı, sözkonusu yasa tasarının seyyanen artışı tüm memurları kapsayacak şekilde düzenleyerek adaletin gereğini yerine getirmesini umuyor ve bekliyoruz.