Hamile eşi kayalıklardan düşüp hayatını kaybetmişti! Bugün hakim karşısında

7 aylık hamile olan Semra Aysal, 19 Haziran 2018 tarihinde eşi Hakan Aysal ile gezmeye çıktığı Fethiye Kelebekler Vadisi'nde kayalıklarda fotoğraf çektirmek isterken, yaklaşık 300 metre yükseklikten düştü. İhbar üzerine bölgeye Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE), Arama Kurtarma Derneği (AKUT), Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekipleri gönderildi. Uçuruma inen ekiplerin yaptığı kontrolde, Semra Aysal'ın öldüğü belirlendi.

Otopsinin ardından Aysal’ın cenazesi, İstanbul’da toprağa verildi. Başlatılan soruşturma kapsamında ise Hakan Aysal, eşini iterek öldürdüğü iddiasıyla geçen Kasım ayında tutuklandı. Aysal hakkında, 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın iddianamesinde Hakan Aysal’ın, 7 aylık hamile eşi Semra Aysal’a tek lehdarı (bedelin ödeneceği kişi) kendisi olacak şekilde 400 bin lira teminat bedeli bulunan ferdi kaza sigortası yaptırdığı, bu parayı alabilmek için Semra Aysal’ı ortalığın tenha olmasını bekledikten sonra aşağı ittiği öne sürüldü.

'SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ'
Davanın görülmesine bugün Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Tutuklu sanık Hakan Aysal'ın cezaevinden SEGBİS ile katıldığı duruşmada Semra Aysal’ın ağabeyi Naim Yolcu ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkemece savunması alınan Hakan Aysal, ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyerek, eşi Semra Aysal’ın düştüğünü iddia etti  Aysal, "Kayalıklarda otururken Semra fotoğraf çektirmek istediğini söyledi. Telefon, yaklaşık iki metre uzaklıktaki çalıların orada duran çantalarımızdaydı. Çantaları almak için gittim. Geriye döndüğümde Semra yoktu. Polisi aradım. Sonra da sinir krizine girmişim. Beni hastaneye kaldırdılar. Eşim ve karnındaki çocuğumun öldüğünü de orada söylediler" dedi.

Mahkeme başkanının, ferdi kaza sigortasını neden yaptırdığını sorması üzerine Aysal, "2014-25’ten bu yana ekstrem sporlarla ilgileniyorum.; Paraşüt, bungee jumping, rafting. O yüzden evlenmeden önce de hayat sigortası yaptırmıştım" diye konuştu.

Aysal, kaza ferdi sigortasında yer alan "Semra Aysal’ın hayatını kaybetmesi durumunda varisi Hakan Aysal, Hakan Aysal’ın hayatını kaybetmesi durumunda ise varislerinin aile yakınları" olacağı yönündeki maddenin sorulması üzerine de "Poliçeyi çok incelemedim. Bankacı doldurdu. Ben de eşime imzalatıp getirdim. Böyle bir maddenin olduğunu bilmiyordum" yanıtını verdi.
Eşinin mirasını istemediğini savunan Aysal, “Veraset ilanını eşimin abisi aldı. Ardından da bana bu konuları sormaya başladılar. İmzalamam gereken bir şey varsa imzalayıp malları onlara bırakacağımı söyledim. 'Herkes ne alıyorsa alsın, yolumuza gidelim’ dedim. Ben kazanın olduğu yeri çok severim. Eşim de severdi ve o yüzden o gün oraya gittik" diye konuştu.

'ŞİKAYETÇİYİM'
Semra Aysal'ın ağabeyi Naim Yolcu da Hakan Aysal'ın çelişkili ifadeleri üzerine şüphelendiklerini ve kardeşinin ölümünü araştırmaya başladıklarını belirtip, "Cenazeyi almak için Adli Tıp Kurumu’na gittiğimizde Hakan arabada oturuyordu. Ben ve ailem yıkılmıştık ancak Hakan’da öyle bir durum yoktu. Kardeşim kredi çekmeye hep karşıydı. Üzerine olan kredileri de öldükten sonra öğrendik. Ayrıca yükseklik korkusu vardı, ne ekstrem sporu? Kardeşim bana birkaç kez sorunları olduğunu söyledi ama konuşmak kısmet olmadı. Hakan’ın çelişkili konuşmalarından şüphelenip, veraset ilanını aldıktan sonra her şeyi araştırıp, öğrendik. Şikayetçiyim" dedi.

AĞABEYİ TANIKLIK YAPTI
Duruşmada tanık olarak ifade veren Hakan Aysal'ın ağabeyi Murat Aysal ise, "Hakan ve eşi telefonla arayıp bize geleceklerini söylediler. Beraber gelip, bir gece bizde kaldılar. Ertesi gün gezeceklerini söyleyip, ayrıldılar. Ben kuafördeyken Hakan beni arayarak durumu söyledi. Olay yerine gittiğimde Hakan kendini paralıyordu. Evliliklerinde de hiçbir sıkıntı yoktu. Maddi sıkıntıları gördüğüm kadarıyla yoktu. Doğacak çocuklarının adını 'Toprak koyacaklarını söylemişlerdi" dedi.

Tanın Nihat Baz da sanığın olay yerinde ağladığını belirterek, "Kendisi yılda birkaç kez  eniştemlere (Murat Aysal) ziyarete geliyordu. Geldiğinde paraşütle atlardı. Olay günü çalışırken eniştem beni arayıp, ‘Hakan’ın eşi kayalıklardan düşmüş’ deyince hemen olayın olduğu yere gittik. Hakan ağlıyordu. Ben de rahatlatmaya çalıştım ama dişleri kilitlendi" diye konuştu.

'BİR GARİPLİK YOKTU'
Hakan Aysal'ın yengesi Dürdane Aysal, "Hakan, beni arayıp sürpriz yapacaklarını söyledi. Geldiklerinde hep beraber bize gittik. Yemek yiyip, günlük şeylerden konuştuk. Sabah eşim işe gitti. Hakan, ben ve Semra evden çıktık, ben isşe gittim. Onlar da gezmeye gideceklerini söylediler" dedi.

AVUKAT: 10 DAKİKA ÖNCE ÇEKİLEN FOTOĞRAFTA ÇANTASI SEMA'NIN YANIDA
Tanıkların dinlenmesini ardından verilen arada açıklama yapan Semra Aysal'ın ailesinin avukatı Kerem Özgen, "Savunmalar uzun sürdüğü için mahkeme ara verdi. Sadece avukatların savunmaları kaldıktan sonra ara karar çıkacak. Biz en azından tutukluluk halinin devamı yönünde karar alınmasını bekliyoruz. Sanığın ifadeleri arasında çok fazla çelişki var. Bu ifadeleri düzeltmeye çalışırken de mahkeme heyetine çıkıştı. Sanığın abisi de emniyette verdiği ifadeyle çelişti. Biz de bunları sorduk ve zapta geçirilmesini sağladık. Olayın yaşandığı dakikadan 10 dakika önce kardeşlerine bir fotoğraf yollamışlar. O fotoğrafta çantanın ve telefonun Semra Aysal’ın yanında olduğu açıkça görülüyor. Uzanıp alınmasını gerektiren hiçbir durum söz konusu değil. Biz de o fotoğrafı dava dosyasına koyduk" diye konuştu.

MAHKEME, SİGORTA POLİÇESİNİ DÜZENLEYEN BANKACIYI DİNLEYECEK
Yaklaşık yarım saat süren aranın ardından yeniden başlayan duruşma, sanık koca Aysal'ın tutukluluk halinin devamına, 400 bin liralık ferdi kaza sigorta poliçesini düzenleyen banka görevlisinin tanık olarak dinlenmesine, çift adına 2016-2018 yılları arasında çekilen kredilerin tespitine, cenaze tarihinde yapılan bireysel emeklilk aylık ödemesinin otomatik ödemeyle yapılıp yapılmadığının tespiti için bankaya yazı yazılmasına, el yazısı örneklerinin incelenmesine ve Hakan Aysal'a bir dönem tedavi gördüğü Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden verilen raporların  Adli Tıp Kurumu tarafından incelenmesine karar verilerek ertelendi.