Haşim Kılıç reddin gerekçesini böyle açıkladı
Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nde bireysel başvuru konusunda bilgi vermek üzere gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, zorunlu eğitimi 12 yıla
çıkaran ve kamuoyunda 4 4 4 olarak bilinen kanunun iptali istemiyle
açılan davanın reddiyle ilgili, ''Kanunda çok tartışılan yaşla
ilgili bölüm de reddedildi. Biz işin anayasal boyutuyla ilgilendik.
Anayasal sorun ya da anayasal adalet açısından herhangi bir sorun
gözükmediğine, oybirliğiyle reddine karar verdik'' dedi.
CHP'nin 2008-2009 Mali denetimine ilişkin soruları yanıtlayan
Kılıç, Siyasi Partiler Kanunu'nda 2010 yılında yapılan değişiklikle
partilerin artık rahatladığını, ancak 2010 yılına kadar olan
aşamada eski sıkıntıların devam ettiğini söyledi. 2010 yılından
sonra mali denetim konusunda biraz daha rahat olunacağını ifade
eden Kılıç, ''Bazı şeyleri artık bundan sonra 'Evet bu bir
siyasi partinin, siyasi hareketinin bir devamı, sonucu, ona uygun,
ona katkı veren bir faaliyeti' diye yorumlayıp bunları artık
görmemezlikten geleceğiz. Ama 2010 yılına kadar maalesef Siyasi
Partiler Kanunu böyle bir imkanı vermiyordu. Artık 2010'dan sonra
bu tür şeyler çok fazla olmayacak'' dedi.
Siyasi parti mali denetimlerinde dikkat ettikleri konuları anlatan
Kılıç, siyasi partilerden yaptıkları harcamalara, görevlendirmelere
ilişkin belge istediklerini, ancak siyasi partilerin bu konuda
özensiz davrandıklarını ifade etti.
'AVUKATLAR YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR'
''Bir siyasi parti milletvekili veya yetkilisi, herhangi bir ile
giderken uçak bileti alıyor ve biletini kendi adına kestiriyor.
Denetim yapılırken biz o siyasi partinin bir faaliyet için mi yoksa
şahsı için mi gittiğini bilemiyoruz. Davalarla ilgili
avukatlar zamanında bazı yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Bundan
dolayı da bazı cezalar çıkıyor. Bunlar partinin görevini yerine
getirmemesi, ihmal etmesinden kaynaklanıyor.
Losyonundan, traş bıçaklarından tutun nereye kadar yani özel
birtakım kendisinin harcaması gereken şeylerin tamamını siyasi
parti bütçesinden ödendiğini görüyorsunuz ki bu tabii kabul
edilemez bir şey. Bunun siyasi faaliyetle hiçbir ilgisi
yok. Bizim için önemli olan devlet tarafından yapılmış yardımın,
gerekse vatandaşlardan toplanan üyelik aidatının siyasi amaçlarına
uygun şekilde harcanmış olması. Bizi ilgilendiren
orası.
Siyasi parti, 'şu kişi şurada görevlendirilmiştir' diye belge
göndermezse yapılan harcamaların kendi adına mı parti adına mı olup
olmadığını ayırt edemiyoruz.''
Kılıç, yeni yapılan düzenlemeyle siyasi parti denetimlerinin artık
Sayıştay tarafından yapılacağını, ancak son kararın Anayasa
Mahkemesi'nce verileceğini belirtti.
ASKER KİŞİLERİN YARGILANMASI
Başkan Kılıç, dün askeri mahkemeden gelen bir başvuruyu da karara
bağladıklarını belirterek, başvuruda, askeri teşkilatta çalışan
sivil memurların asker sayılacağına ilişkin kuralın iptalinin
istendiğini ifade ederek, ''Biz bu kuralı iptal ettik. Bundan sonra
askerin içinde çalışan sivil memurlar artık sivildir ve bu
kişilerin gerek görevleriyle gerekse şahıslarıyla ilgili bütün
fiiller, eylemler, suçlar artık sivil mahkemelerde görülecek''
dedi.
Anayasa'nın 145. maddesinde yapılan değişiklikle artık sivillerin
sivil yargıda yargılanması gerektiğini vurgulayan Kılıç, bu kapsama
artık askeri teşkilat içindeki sivil memurların da dahil olduğu
sonucuna vardıklarını kaydetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) de bu konuda, bu yönde
verdiği kararlar bulunduğunu anımsatan Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nin
de AİHM'in bu kararları doğrultusunda ve Anayasa'nın 145.
maddesinde yapılan değişiklik uyarınca bu kararı verdiğini
söyledi.
4+4+4 NEDEN REDDEDİLDİ?
Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran ve kamuoyunda 4 4 4 olarak bilinen
kanunun iptali istemiyle açılan davayı da dün karara bağladıklarını
hatırlatan Kılıç, şöyle devam etti:
''6287 sayılı Kanun'da çok tartışılan yaşla ilgili, ilköğretim
dönemiyle ilgili olan 6 yaş konusunda 'Çok küçüktü, çok büyüktü,
sonu 14 müydü, 13 müydü' gibi tartışmalarla ilgili bölüm de
reddedildi. Orada herhangi bir sorun gözükmedi. Bizim için anayasal
bir sorun yok. Ama bazı uygulamayla ilgili eleştiriler var
ki kamuoyunda yapılan eleştirilerin çok büyük bir bölümü anayasal
sorundan, anayasal adaletten ziyade biraz daha uygulamaya dönük
eleştirilerdi. Onlar bizi çok fazla ilgilendirmedi. Biz işin
anayasal boyutuyla ilgilendik. Anayasal sorun ya da anayasal adalet
açısından herhangi bir sorun gözükmediğine, oybirliğiyle reddine
karar verdik. Seçmeli derslerle ilgili olan bölüm de oy çokluğuyla,
yani iki arkadaşımızın muhalefeti, 15 arkadaşımızın onayıyla
anayasaya aykırı görülmedi.''
Seçmeli derslerle ilgili bölümün anayasanın laiklik ilkesine
aykırılık iddiasıyla mahkeme önüne getirildiğini belirten Kılıç,
''O anlamda laiklik ilkesine aykırı olmadığı konusunda 15
arkadaşımın görüşü yoğunlaştı. Sadece seçmeli Kuran-ı Kerim ve Hz.
Peygamberin hayatı bölümüyle ilgili'' dedi.
Kılıç, kanunun iptal isteminin reddine ilişkin gerekçeleri çok
ayrıntılı şekilde yazacaklarını bildirdi.