Hatıralar ışığında 2014 YGS

2014 Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) 174 sınav merkezinde, 6.475 binada, 106.312 salonda, 309.237 adet personelin görev yapması ve 2.007.685 adayın girmesi ile tamamlanmıştır.

Ekrem Aytar ekremaytar@internethaber.com

1987 yılında lise son sınıf öğrencisi olarak iki basamaklı olan üniversiteye yerleştirme sınavlarının ilk basamağı olan (Öğrenci Seçme Sınavı(ÖSS)’na girmiştim. O yıllarda yaşadığım ilçede sınav yapılmadığı için bir grup arkadaşımızla birlikte sınavdan bir gün önce il merkezimiz olan Çanakkale’ye gitmiştik. Hayatımda ilk defa otelde kalmıştım. Bence bu olay sınavdan çok daha heyecanlıydı. Birlikte geldiğim arkadaşlarım da benden daha az heyecanlı değillerdi. Nerede ise hepimizin ilk şehir dışı gezisiydi. Sınavım nasıl geçti bu gün bile hatırlıyorum dersem doğru söylemiş olmam. Fakat kaldığımız ikinci sınıf otelin gece kapanmayan kapısı, gürültüden tüm gece uyuyamayışımız aklımdan hiç çıkmıyor.

Sınav sonuçları açıklandığı günün ertesi sabahı herkes gibi ben de soluğu gazete bayisinin önünde almıştım. Çünkü sonuçları hala unutmadığım 87 ile başlayan aday numaramla gazeteden bulmaktan başka şansım yoktu. Sonuçlar gazetede yer aldıktan 2-3 hafta sonra ancak posta ile de adreslerimize ulaştırılırdı.

Üniversiteye yerleştirmenin ikinci basamak sınavı olan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) için ise sınavı kazanan arkadaşlarımızdan her biri bir başka şehri yola koyulmuştu. Kimi İstanbul, kimi Bursa, kimi de benim gibi İzmir’i yazmıştı. Benim İzmir’i yazma nedenlerimin başında orada babamın ablasının oğlu Osman dayımın Karşıyaka’da ikamet ediyor olması geliyordu. ÖYS için gittiğim ikinci sınav da hayatımdaki bir çok ilklerin başlangıcıdır. İlk önce Anadolu kasabasından çıkan bir delikanlı olarak ilk kez büyükşehrin diğer yüzü ile karşılaştım. Burada hayat bir başka devam ediyordu. Oradaki kan bağım olanlara göre vakit namazlarını kılmaya çalışan ben, koyu dinci biri idim. İlk kez böyle bir yadırganma ile karşılaşıyordum. Mutfakta ve devamında sofrada alkol gören ben, yemek yemekte zorlanıyordum. Ertesi gün sınava girecek olan genç Anadolu delikanlısının aklında bırakın sınav heyecanını nasıl bir yere geldiğinin muamması dolaşıyordu.

Gerçekten ÖSS’nin ikinci basamak sınavında da gördüklerim karşısındaki hafakanların basmasından daha fazla heyecanlanmamıştım. İkinci basamak sınavının sonuçlarını ise telefon ile açıklandığı gecenin bir yarısı, esnaf olan bir arkadaşımızın babasının iş yerinden İstanbul’daki bir gazetenin gece nöbetçisinin yardımı ile öğrenmiştik. Saatlerce aramalarımız sonucu dört arkadaştan içinde benim de bulunduğum iki kişi kazanmış, diğer ikisi ise kazanamamıştı.

Dün aradan geçen bunca yıl sonra yine YGS için İstanbul Bağcılar’daki Ragıp Akın İlkokulu’ndaydım. Sınava giren bir aday, öğrenci değildim. Sayısını hatırlamadığım kadar görev aldığım bir sınav salon görevlisi de değildim. Ne miydim? YGS sınavına öğrencisi giren bir veliydim. Bu kez gerçekten farklı bir heyecan içerisindeydim. Sabahları erken uyanmayı alışkanlık edinen ben, Pazar sabahı yine erkenden uyanmıştım. Bir süre her sabah mutad olduğu üzere internetten haberleri, takip ettiğim yazarların yorumlarını okudum. Ardından kalkan eşim kahvaltıyı hazırlamaya başladı. Sınava girecek kızımın da uyanması ile hep birlikte kahvaltımızı ettik. İki gün öncesinden kızımın sınava gireceği okulu gidip gördüğümüz için rahattım. Oturduğumuz semte uzak da olsa okulu bulamama gibi bir derdimiz yoktu. Kısa sürede kızımın sınava gireceği okula ulaştık. Bir hayli uğraştıktan sonra biraz uzakta sokak arasında arabamıza uygun bir park yeri bulduk. Sınava daha bir saatten fazla vakit olmasına rağmen okul bahçesi öğrenci ve çok daha fazla sayıda veli ile hınca hınç dolu idi. Bir kenarda kızımla kendimize bir yer bulup biraz soluklandık ve sohbet ettik.

Birden okul bahçesindeki herkes de bir hareketlenme oldu. Veli öğrenci herkes durduğu yerden, okulun giriş kapısına doğru yürümeye başladı. Biz de aynı refleksle ayaklandık ve kalabalığın peşine düştük. Öğrenciler velileri yara yara giriş kapısına yönelip, sınıflara ulaşmaya çalışıyorlardı. Kızıma başarılar dileyip, arkasından okul kapısından içeriye girene kadar onu izledim. Velilerden ağlayan mı istersin, öğrencisine okunmuş pirinç yedirmeye çalışan mı istersin, yoksa sınavla ilgi yüksek bilgi ve öngörülerini yüksek sesle paylaşan mı istersin… Ne istersen burada var. 160 dakikalık maratona giren kızımı bırakıp arabamı park ettiğim yere yöneldim. İki saat 40 dakikalık süreyi planladığım gibi yanımda getirdiğim kitaplarla geçirdim.

Sürenin dolmasına 2 dakika kala kızımı karşılamak üzere okul bahçesinin dışındaki çıkış kapısına yöneldim. Okulun giriş kapısı ve önü çıkışta da veliler tarafından abluka altına alınmıştı. Kızım kapıdan gülümseyerek göründü. Geçmiş olsun sözlerimden sonra, kızımın kuş gibi hafiflemiş olduğunu gördüm. Az sonra konuşmaya başlamasıyla da gerçek dünyamıza döndüğünü sevinerek anladım.    

2014  Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) 174 sınav merkezinde, 6.475 binada, 106.312 salonda, 309.237 adet personelin görev yapması ve 2.007.685 adayın girmesi ile tamamlanmıştır.

ÖSYM bu yıl önceki yıllarda olduğu gibi sınav sorularının hepsini yayınlamamıştır. Sadece sınav sonrası soruların %20’sini adayların kontrol edebilmesi için yayınlamıştır. Sınav sonuçlarını da önceki yıllara göre daha erken bir zamanda açıklayacaklarını ÖSYM başkanı Ali Demir yaptıkları basın toplantısında dile getirmiştir. Bu açıklamaya göre sınav sonuçlarının önümüzdeki hafta içerisinde, Nisan ayının ilk günlerinde açıklanacağını söyleyebiliriz.

Nereden nereye? 1987 ile 2014 üniversite sınavları işte böyle. Tüm adaylara ilk aşama için geçmiş olsun derken, zaman kaybetmeden planlı bir şekilde ikinci aşamaya hazırlanmalarını öneririz. Hepinize iyi bir hafta diliyorum. (24.04.2014)

www.facebook.com/ekrem.aytar.9

www.twitter.com/ekremaytar