AİLE HEKİMLERİ İLE KAMUDAKİ HEKİMLERİN İŞYERİ HEKİMLİĞİ
YAPMA UMUTLARI BAŞKA BAHARA KALDI
Ülkede bir iş sağlığı ve güvenliği, işyeri hekimliği tartışması
sürüp gidiyor. Tam 10 yıldır, işyeri hekimleri ile ilgili
eğitimler, davalar, tam günler, reçete yazmalar, yetki meseleleri
vb konular tartışılıp durdu. Nihayetinde yasal düzenlemeler
yapıldıktan sonra bazı taşlar yerine oturmuştu ki bir de baktık
işyeri hekimlerinin sayısı oldukça az.
Haklı olarak Sağlık Bakanlığı da sağlıkta dönüşüm projesi
kapsamında hizmetlerin aksamaması konusunda bir dizi tedbirler
almak istedi.
Tam gün yasasını çıkardı. Anayasa Mahkemesi iptal etti. Yenisini de
TBMM çıkaramadı. Anayasa Mahkemesinin verdiği süre de doldu.
Aslında tam hukuki boşluk var mı? Evet var.
Tam da bu sırada torba yasa imdada yetişmişti. Bir Türk klasiğidir.
Parlamentonun kapanmasına yakın tarihlerde son dakikada bir torba
yasa gelir her şeyi içine koyarsınız.
Tasarıya eklenen bir madde ile kamudaki hekimler ve aile hekimleri,
de artık mesai sonrası işyeri hekimliği yapacaktı. Böylece hem
işyeri hekimi sıkıntısı çözülecekti, hem de hekimlerimiz 3-5 kuruş
daha ilave gelir elde edeceklerdi. Bu haber üzerine
hekimlerin büyük çoğunluğu işyeri hekimliği belgesi almak içim
eğitim kurumlarına hücum ettiler, belgesi olanlar da yenileme
eğitimlerini aldılar.
12 Temmuz 2013 günü TBMMM’de kabul edilen ve sayın Cumhurbaşkanına
giden 6495 sayılı torba kanunda böyle bir değişiklik yok. Yani kamu
ve aile hekimleri işyeri hekimliği yapamayacaklar.
Sonuç, işyeri hekimliği yapmak için devletle bağınız olmayacak,
aile hekimi olmayacaksınız. Geriye ne kaldı? Emekli olanlar ile
özel sektörde çalışan hekimler ancak işyeri hekimliği
yapabileceklerdir.
Bu mesele daha çok tartışılacak. Neden mi?
Bir düzenleme yaparken AB ülkelerini değil kendi ülkenizin
şartlarını göz önünde bulunduracaksınız. Göç yolda düzelmiyor
maalesef. Sokağın sesini duyan sayın Başbakan neden başarılı?
Çünkü halk, piyasa ne istiyor onu biliyor. İş sağlığı ve
güvenliği konusunda da işçi ve işveren dünyası ile bu alandaki tüm
aktörleri dinlemeden aceleyle yapılan işlerin hepsi Bağdat’tan geri
dönüyor.