Kıdem tazminatıyla ilgili flaş gelişme! Çalışan herkesi ilgilendiriyor
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Kıdem tazminatını kim kaldırıyor? Ben kıdem tazminatını savunan bir adamım. Bu konuda yazılarım var. Onu nereden çıkardınız? Kıdem tazminatını kimse kaldırmıyor. Birisi kaldırırsa da ben çıkarım kıdem tazminatını savunurum." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin TBMM Plan Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. CHP'li bazı milletvekillerinin Sosyal Güvenlik Kurumundaki (SGK) yolsuzluk iddialarıyla ilgili soruları üzerine Bilgin, şu ifadeleri kullandı:
"Bakanlığa geldiğimizden bu tarafa bu yolsuzlukla ilgili
iddiaların üzerine gittik. Birtakım isimler sayıldı. Bu
bürokratları değiştirmemiz doğrudan doğruya bu mücadelede daha
etkin bir ekip kurma arayışından dolayıdır. Elimize ulaşan
bilgilerden, soruşturmalardan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla
herhangi bir yolsuzluğa asla müsaade etmeyiz. Bu konuda sizin
duyumunuz varsa bunu da bana iletin. Bu konuda sonuna kadar
gideceğiz. Bu yolsuzlukla mücadele konusunda, yerin altında çalışan
maden işçisinin, direğin tepesindeki elektrik işçisinin primleriyle
oluşan sigorta sisteminden beş kuruş kimseye çaldırmayız.
Çalınmasına, çırpılmasına, yolsuzluk yapılmasına, istismar
edilmesine asla izin vermeyiz. Buna göz yummayız. Bu konuda
elinizde bir bilgi varsa verin. Takip etmezsek bizi kamuoyunun
karşısında eleştirin. Biz kimin yakını olduğuna bakmayız. Bu
yolsuzluğu ben ortaya çıkarttım. Kimse de beni aramamıştır, 'Vedat
Bey bu benim yakınımdır...' Bu iddialar sosyal medyada çıkan
iddialardır. Bu iddiaları ciddiye almıyorum. Ben işime bakıyorum.
Ortada bir sorun varsa, o sorunun üzerine gidiyorum. O sorunları
sonuna kadar da götüreceğim. Neticelendiği zaman kamuoyunun
bilgisine sunacağımdan tereddüdünüz olmasın."
"İşsizlik Sigortası Fonu kendi fonksiyonlarında
değerlendirecek"
İŞKUR tarafından yürütülen Toplum Yararına Programların (TYP) bazı
meslek gruplarında kaldırılmasıyla ilgili bir soru üzerine Bilgin,
şunları kaydetti:
"İşsizlik Sigortası Fonu'ndan güvenlik görevlisi olmaz. Ben bunu
doğru bulmuyorum, dolayısıyla bunu durdurdum, vermeyeceğiz.
İşsizlik Sigortası Fonu'ndan, toplum yararına fayda üretecek
çalışmanın nasıl yapılacağı, ilgili mevzuatta açıkça
belirtilmiştir. Kanun ile yönetmelik arasında bazı sorunlar vardı.
Yönetmeliği tamamen değiştiriyorum, bunu tamamen İşsizlik Sigortası
Kanunu'nun fonksiyonlarına dönüştüreceğiz. Orada bürokratik
ihmalleri, geçmişten kalan bazı sorun ve alışkanlıkları ortadan
kaldıracağız. İşsizlik Sigortası Fonu'nu kendi fonksiyonlarında
değerlendirecek bir şekilde işleteceğimi ifade etmek isterim."
Muhalefet milletvekillerinin kıdem tazminatının kaldırılacağı
yönündeki eleştirilerine tepki gösteren Bilgin, "Kıdem tazminatını
kim kaldırıyor? Ben kıdem tazminatını savunan bir adamım. Bu konuda
yazılarım var. Onu nereden çıkardınız? Kıdem tazminatını kimse
kaldırmıyor. Birisi kaldırırsa da ben çıkarım kıdem tazminatını
savunurum." karşılığını verdi.
Bilgin, kamuda işe alımda mülakat sistemiyle ilgili eleştirilere
cevap olarak, "Personel sistemimizde liyakatın çok önemli olduğunu
düşünüyorum. Mülakat bizim icat ettiğimiz bir şey değil. Bu çok
eski bir uygulamadır. Ben bunların objektif şartlar içerisinde
teknik düzenlenmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum." ifadelerini
kullandı.
"Müfettiş göndermişiz, 8 milyon lira ceza
kesmişiz"
Bazı üniversitelerin toplu sözleşmeden istifade etmediğine ilişkin
soruya Bilgin, "Bunlar bizim yaptığımız toplu sözleşme çerçeve
anlaşmasının içindedir. Rektörler veya iş verenler, buna uymak
zorundadır. Aksi halde haklarında gerekli her türlü yasal işlemi
yaparız. Toplu sözleşmenin hukuki niteliği kanun düzeyindedir ve
buna uymak zorundadırlar. Kamu işverenlerinin buna uymamak gibi
keyfiyetleri yoktur." yanıtını verdi.
Bilgin, Trakya'da işçilerin sendikal haklarını
engelleyen bir iş yeriyle ilgili soru üzerine, şu değerlendirmede
bulundu:
"Biz oraya müfettiş göndermişiz, 8 milyon lira ceza kesmişiz.
Ayrıca, onlarla ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda
bulunmuşuz. Türk hukukuna, bizim çalışma hukukumuza uymayan,
sendikal özgürlükleri kısıtlayan işverenlerin kapısını zorlarız ve
onları bu hukuka uymaya mecbur ederiz. İşçiler haklarını
kullanırlar. İşverenler de buna riayet etmek zorundadırlar. Böyle
bir keyfilik olamaz."
"Sermaye, emeğin hukukuna rıza gösterecek"
Türkiye Cumhuriyeti'nin sermayenin devleti olmadığını vurgulayan
Bilgin, sermayenin, Türk hukuku ve evrensellik çerçevesinde
şartlarını ortaya koyacağını ancak emeğin hukukuna da rıza
göstereceğini söyledi.
Bilgin, görevlerinin çalışma hukukunun prensiplerini korumak ve
bunu emeğe ve sermayeye uygun bir şekilde işletmek olduğunu
belirterek, burada hiç kimseye ayrımcılık yapamayacaklarını dile
getirdi.
Bilgin, çalışma hayatı sorunlarının başında işsizlik
geldiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"İşsizlik meselesinin birkaç boyutu var. Sadece bizimle ilgili
boyutu değil. Kendimizle ilgili boyutu nedir? İşe uyum sağlamak,
aktif iş gücü programlarıyla iş kabiliyetini artırmak. Bazı
projelerden de söz ettim, bunları Türkiye çapında uygulayacağız.
Ama bunun eğitim boyutu var. Daha önemlisi istihdam
üreten bir büyümenin gerçekleşmesi var. Türkiye'nin bu büyümesini
sürdürmesi var. Yani bir yıl yüzde 3, bir yıl yüzde 7, bir yıl
yüzde 11 büyüyebilirsiniz ama bunu istikrarlı bir şekilde ileriye
taşımak lazım. Bunun da hem ulusal hem de uluslararası şartlarla
bağlantılı olduğunu biliyoruz."
Bakan Bilgin'in açıklamalarının ardından, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumlarının bütçeleri
komisyonda kabul edildi.