Kira fiyatlarıyla ilgili flaş gelişme! Nedenleri belli oldu
Kira fiyatlarındaki zam oranları son günlerde gündemden düşmüyor. Bazı ilçelerde yüzde 100'ü geçen zam oranları kiralık ev arayanları zor duruma sokuyor. Milliyet yazarı Prof. Dr. Erol Ulusoy, kira artışlarının nedenlerini tek tek açıkladı. İşte detaylar...
Kiracı ve ev sahibi milyonları ilgilendiriyor. Kira fiyatları son dönemde oldukça artış gösterdi. Bir konut için talep edilebilecek kirada üst sınır, prensipte yok. Ancak yine de kirada bir üst sınır olduğu düşünülebilir. O da, Türk Borçlar Kanunu’nun 27 ve 28’inci maddelerindeki ahlaka veya kamu düzenine aykırılık, aşırı yararlanma sebepleri olarak karşımıza çıkıyor. İşte detaylar...
Son zamanlarda emlak piyasasında konut kiralarındaki
artış herkesin dikkatini çekti. Yavaş ve yatay bir şekilde seyreden
kira bedellerinde hızlı ve dikey bir yükselme oldu.
Milliyet'ten Prof. Dr. Erol Ulusoy'un yazısı: Kanaatimce bunun üç
ana sebebi var. Birincisi, üniversitelerin karma eğitime geçmeleri
ile üniversite öğrencileri cephesinde büyük bir hareketlilik
gözlenmeye başladı.
İkincisi, 2021 yılı ikinci çeyreğindeki yüzde 21.7 oranındaki
ekonomik büyüme, nitelikli işgücüne olan ihtiyacı artırdı ve farklı
bölgelerde yeni işe alınmalar da kiralık konuta olan talebi
yükseltti.
Üçüncüsü, göçmeler arasındaki şehirlerarası hareketlilik. Ve
dördüncüsü, pandemi dönemini nispeten daha az sıkı önlemlerle
geçiren, mesai günlerinde dışarı çıkmanın serbest olduğu Türkiye’de
yaşamayı, 15 gün, bazen 1 ay gibi sokağa çıkma yasağına tabi
ülkelerde yaşamaya tercih eden yabancıların konut satın almak
yerine, kiralamayı tercih etmeleri.
İyi ama, kiralık konut arayanlar, kiraların yükselmesindeki
sebeplerle ilgilenmiyorlar. Onlar somut olarak ödeyecekleri
kiranın, aylık gelirlerine oranıyla ilgileniyorlar. İdeal olanı,
bir kimsenin aylık gelirinin üçte birini kiraya ödemesine ayırması,
kalanıyla da hayatını sürdürmesidir.
Borçlar Kanunu...
Hukuken bir konut için talep edilebilecek kirada üst sınır
prensipte yoktur.
Her konut sahibi, kendi belirlediği kira bedelini ödemeye hazır
olana konutunu kiraya verebilir. Kira piyasası ortalaması üzerinde
kira bedeli talep edildiğinde, kiracı bulamaz.
Henüz böyle bir hukuki olayla karşılaşmadım, ama, yine de kira
bedelinin bir üst sınırı olduğunu düşünüyorum. O da Türk Borçlar
Kanunu’nun 27 ve 28 inci maddelerindeki ahlaka veya kamu düzenine
aykırılık, eskiden gabin denilen, aşırı yararlanma
sebepleridir.
Eğer kira bedeli, cari piyasa kira ortalamasında ahlaka aykırılık
oluşturacak derecede fazla ise, kanaatimce kiracı, sözleşmede
yazılan kira bedelini ödemek yerine, cari ortalama kira bedelini
ödeyebilir. Ortalama kira bedeli 1000 TL olabilecek bir konut için
10 bin TL kira bedelli sözleşme yapılmasında durum böyledir.
Keza böyle bir kira bedeli kanaatimce, Anayasal bir ihtiyaç olan
barınma hakkının kamu düzenini bozacak şekilde kötüye
kullanılmasını da oluşturur.
Elbette, bir sözleşmedeki karşı edimler arasındaki aşırı
orantısızlığa işaret eden aşırı yaralanma da, kira sözleşmesinde
kira bedelinin cari piyasa oranına çekilerek ödenmesini haklı
kılabilir. Düşünün, ortalama kirası 1000 TL olabilecek bir konut,
10 bin TL’ye kiralanmışsa, sizce de burada kiralayanın bir aşırı
yararlanması yok mudur?
Kanaatimce kira bedelinin üst sınırını, işte TBK Md 27 ve 28’deki
bu kurallar oluşturur.
Artış miktarı ne olur?
Kira piyasasındaki artış, halen kirada oturan kiracıları
endişelendirmesin. Onlar rahat olsun. Çünkü TBK Md 344 kuralı,
kiracıları tüketici olarak kabul etmektedir ve kira artışını bir
önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık
ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla geçerli
saymaktadır.
TBK Md 344, son iki aylık tüketici fiyat endeksi ortalamasından
fazla bir kira artışı sözleşmeye yazılsa bile, bu yasaktır. Daha
doğrusu, ben onu TÜFE olarak uygularım, diyor. Sözleşmede daha
yüksek veya farklı bir oran yazsa bile, örneğin enflasyon oranı,
dövizdeki veya altın fiyatlarındaki artış gibi, yine de 12 aylık
tüketici fiyat endeksi kadar kira artırılabilir.
Ev sahibi daha yüksek artış talep etse bile, sizin tüketici fiyat
endeksine göre artırıp ödemelerinizi düzgün yapmanız, yeterli.
Sözleşmeyi ihlal etmiş sayılmazsınız ve dolayısıyla bir tahliye
sebebi oluşmaz.
Kiralık evin bulunduğu bölgedeki ortalama kiralar yüzde 30 artmış
olsa bile Temmuz 2021 itibariyle 12 aylık TÜFE ortalaması
15.15 olduğundan, kira da ancak bu kadar artırılabilir. Kiralayanın
katlanacağı kanuni bir sonuç.
Ortalama kiralar TÜFE oranından daha az artsa, bu durum kiracının
aleyhine olmasına rağmen, kiracı da buna katlanmak zorunda.
Sözleşmeye artışla ilgili hiçbir şey yazılmamışsa, kira bedeli,
bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık
ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim
tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre
belirlenir. Artışla ilgili sözleşmeye bir şey yazılmamış olsa bile,
artışa hakim karar verir.
Ama hakim de bu konuda serbest değildir. Oniki aylık TÜFE oranından
fazla bir kira artışına karar veremez. Kiralar o bölgede TÜFE
oranının iki katı artmış olsa bile.
5 yıllık süreye dikkat
Diyelim ki 1 yıllık kira sözleşmeniz bitmesine rağmen ev sahibiyle
anlaşıp çıkmadınız, oturmaya devam ediyorsunuz. Kira sözleşmeniz
belirsiz süreli hale geldi. İşte yıllık kira artışınızı TÜFE
ortalamasına göre yapma hakkınız, 5 yıl ile sınırlı. Beşinci yılın
sonunda ev sahibi mahkemeye başvurarak yeni kira yılında
uygulanacak kira bedelini hakimin belirlemesini isteyebilir. Hâkim,
tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim
oranını, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde
tutarak hakkaniyete uygun biçimde belirler.
O halde şunu söyleyebiliriz. Beş yılın sonunda kira artışı
mahkeme kararı ile piyasa ortalamasına denk gelecek şekilde
yükseltilebilir.
Sonrası? Sonra yine bir beş yıl daha sadece TÜFE oranı kadar
artırılabilir.
Sonuçta devam eden kiralarda kira artışı sistemi şöyledir; ilk beş
yıl, en fazla yıllık TÜFE ortalaması kadar artırılabilir.
Sonrasında ise kira bedeli piyasa ortalamasının altında kalmışsa
hakim kararıyla piyasa ortalamasına denk gelecek kadar
artırılabilir. Devam yıllarda yine sadece TÜFE ortalaması kadar. Bu
her beş yılda bir tekrarlanabilir.
Ev sahibi beşinci yılın sonunda mahkemeye başvurup kira artışı
talep etmezse, yine TÜFE ortalaması kadar artış yeterlidir.