Kısa çalışma ödeneği alanlar dikkat! Maaşa vergi geliyor

Pandemi sürecinde kısa çalışmaya tabi tutulan işçiler, çalışmadıkları süreler için kısa çalışma ödeneği (KÇÖ) alıyorlar. Kimi işveren, işçilerin mağdur olmaması için normal maaş ile ödenek arasındaki farkı ödedi. Hazine Maliye Bakanlığı, bu şekilde yapılan maaş tamamlama ödemelerinden gelir vergisi kesilmesi gerektiğini bildirdi.

Pandemi sürecinde yaklaşık 4 milyon işçi kısa çalışmaya tabi tutuldu. Bunların bir kısmı ayda 2 – 3 hafta, bir kısmı ise ayın 30 günü kısa çalışma kapsamında yer aldı.

Kısa çalışmadaki işçilere, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) aracılığıyla işsizlik fonundan brüt ücretlerinin yüzde 60’ı oranında kısa çalışma ödeneği (KÇÖ) veriliyor. Kısa çalışma süresince işçinin cebine giren para azalıyor. Kimi işveren bu dönemde işçilerinin mağdur olmaması için normal ücretleri ile ödenek arasındaki farkı tamamlamak için karşılıksız olarak ücret farkı ödedi. Ücret farkı ödemesi özellikle sendikalı iş yerlerinde gerçekleştirildi.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Özgür Burak Akkol, geçen hafta Dünya Gazetesi’ne verdiği demeçte, üye iş yerlerinin tek seferde 400 milyon liralık destek ödemesi yaptıklarını ifade etti. Sendikalı iş yerleri dışında bazı işverenler de işçilerine maaş tamamlama ödemesi yaptı.

ÖZEL OKUL VERGİ DAİRESİNDEN AÇIKLAMA TALEP ETTİ

Kayseri’de bir özel okul, vergi dairesine başvurarak, pandemi sürecinde, işletmeciliğini yaptığı okulların faaliyetlerine ara verilmesi ve daha sonra uzaktan eğitime geçilmesi sebebiyle personelin çalışılmayan süreler için kısa çalışma ödene aldığını ve ödenek ile normal dönemdeki ücretleri arasındaki farkın şirket tarafından personele ödendiğini belirtti. Şirketin yaptığı maaş tamamlama ödemelerinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hususunda açıklama istedi.

“VERGİ KESİNTİSİ YAPILMASI GEREKİR”

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yayımladığı özelgede, kanuna göre işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerin “ücret” olarak kabul edildiği vurgulandı. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının, onun mahiyetini değiştirmeyeceği belirtildi.

İşverenin, personele ödenen ücretler ile ücret sayılan ödemelerden gelir vergisi kesintisi yapması gerektiği ifade edilen özelgede, kısa çalışma ödeneği gelir vergisinden istisna olduğundan bu ödeme üzerinden vergi kesintisi yapılmasının söz konusu olmadığı kaydedildi. Buna karşılık, şirket tarafından personele ödenen fark ücret tutarlarının ise gelir vergisine tabi tutulması ve aylık asgari geçim indirimi (AGİ) düşüldükten sonra varsa kalan vergi tutarının beyan edilerek ödenmesi gerektiği belirtildi.

Buna göre, işveren işçiye ödediği ücret farkı için, işçinin tabi olduğu gelir vergisi dilimi üzerinden ayrıca gelir vergisi ödeyecek.

TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, HAK – İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol, mayıs ayında yaptıkları ortak açıklamada, işveren tarafından kısa çalışma ödeneği kapsamında çalışanlara yapılan ücret farkı ödemelerine gelir vergisi muafiyeti sağlanması çağrısında bulunmuştu.