Komşular 'tasma' kavgası nedeniyle birbirinden şikayetçi oldu
ŞANLIURFA'nın simgesi olan Göbeklitepe'de 20 yıl kazı yapan ve 7 yıl önce hayatını kaybeden Alman arkeolog Klaus Schmidt'in eşi Çiğdem Köksal ile aynı sokakta oturan komşusu Özge Dursun (47) arasında köpeğe tasma takılmaması nedeniyle çıkan kavgada taraflar, birbirinden şikayetçi oldu. Köksal'ın suçlamalarını kabul etmeyerek mağdur olduğunu söyleyen Dursun, "Köpeğim, 1 yıl içerisinde Çiğdem Köksal'ın köpeğinin 5 kez saldırısına uğradı. En son ölümden döndü" dedi.
2014 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Alman arkeolog Klaus Schmidt'in kendisi gibi arkeolog olan eşi Çiğdem Köksal'ın sahiplendiği köpek, komşusu ev kadını Özge Dursun'un köpeğini ısırdı. Taraflar arasında kavga çıktı, Çiğdem Köksal demir sopa ile saldırıya uğradığını öne sürdü.
'BAŞIMI DEFALARCA KALDIRIM TAŞLARINA VURDU'
Şikayetçi olan Köksal, darbe sonucu yüzünde oluşan morlukları
gösteren fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaştı. Köksal,
paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
"1 sene önce sokaktan sahiplendiğim köpeğim, kendi küçük cins köpeğini ısırdı diyerek günlerdir beni taciz eden, yanlış beyanlarla köpeğimi belediye ekipleri tarafından aldırtmaya çalışan komşu kadın dün gece beni yine şikayet etti. Karakolda uzun süren ifade verme sürecinden sonra sabaha karşı evime döndüğümde, sokakta tekrar karşılaştım. 1,5 metre uzunluğunda demir bir sopayı, pusu kurmuş gibi birdenbire ortaya çıkarıp, beni yerde hareketsiz hale getirdi. Başımı defalarca kaldırım taşlarına vurdu. 2 defa bayılır gibi oldum, kendime geldiğimde sesim çıktığı kadar çığlık attım. Bu sırada hep, 'bak kimse sesini duymuyor, kimsenin umurunda değilsin, köpeğin bile duymuyor, öldüreceğim seni' diyordu. Yine güçsüzleştiğimde, demir sopası ile birlikte sırıtarak kapısını hırsla çarptı, kapattı."
'ARAMIZDAKİ TEK SORUN TASMAYDI'
Suçlanan Özge Dursun ise avukatı aracılığıyla Çiğdem Köksal
hakkında suç duyurusunda bulundu. Asıl mağdurun kendisi olduğunu
belirten Dursun, yaşananları şöyle anlattı:
"Benim küçük bir köpeğim var. Karşı tarafın ise kangal cinsi çok büyük bir köpeği var. Onu tasmasız dışarı salıyor. Tasmasız dolaştığı sırada köpeğime saldırıyor. Aramızdaki tek sorun; köpeğine tasma takmamasıydı. Çünkü onunla arkadaşız, oturduğum evi almama yardımcı oldu. Uyarılarımız üzerine tehdit ve hakaretlere maruz kaldım. En son olayda da evimin önüne gelip beni tehdit etmeye başladı. Evimin duvarındaki briketlere sandalye ve şarap şişeleri atmaya başladı. Evimde bana saldırıldı, bunun üzerine şikayetçi oldum."
'GÖBEKLİTEPE İSMİNİN KULLANILMASI BENİ
ÜZDÜ'
Şanlıurfa'yı çok sevdiğini belirten Dursun, “Benim için üzücü olan
bu olayın medyaya Göbeklitepe ismiyle yansıtılması. Burada asıl
mağdur olan ve saldırıya uğrayan benim. Fakat Göbeklitepe ismi
kullanılarak bu olay, çok ters gösterildi. Bu olay beni her açıdan
etkiliyor. Kendimi onun saldırısından korudum. Olay zaten benim
evimin önünde gerçekleşti. Sabah 05.00'te evimin önüne gelip,
kapımı tekmeledi. Sonra da saç saça birbirimize girdik, tırnakları
yüzümü parçaladı. Hayatımda ilk defa fiziksel bir kavgaya girdim.
Bir kangal cinsi köpek insanı öldürebilir. Köpeğimin en son
uğradığı saldırıda karında diş izleri vardı, veterinere götürdüm.
Tasma takmasını rica ettim. Bir türlü tasma takmadı" dedi.
'SALDIRIYA KARŞI KENDİNİ KORUMUŞTUR'
Dursun'un avukatı Ömer Avcı ise müvekkilinin başvurusu üzerine
şikayetçi olduklarını belirterek, "Göbeklitepe isminin bu
olaya bulaştırılması ve tek taraflı sosyal medya üzerinden algı
yapılması müvekkilimizi üzmüştür. Buna ilişkin suç duyurusunda
bulunduk. Çiğdem Hanım sanki kendisine bir saldırı yapılmış, demir
sopayla dövülmüş gibi bir izlenim verdi. Tam tersine müvekkilimin
evinde kendisine saldırı yapılmıştır. Bu saldırıyı karşı kendini
korumuştur" diye konuştu.