Köpeğini vurup sahibini tehdit etti! "Nasıl olsa tek geziyorsun!"
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde üniversitesi öğrencisi Fatma Karakuş'un 'Bambam' isimli köpeği, komşuları M.G. tarafından tüfekle vuruldu. Fatma Karakuş, köpeğinin yanına gittiğinde, yanına gelen M.G.'nin kendisini, "Kes sesini yoksa köpeğe yaptığımın aynısını sana da yaparım" diyerek tehdit ettiğini söyledi. Genç kız, komşusunun tutuklanmasını istedi.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (IUBÜ) Isparta Meslek Yüksekokulu (MYO) İnsan Kaynakları Bölümü öğrencisi Fatma Karakuş, Manavgat'ın Çardak Mahallesi'nde hayvancılık yapan ailesine yardımcı olmak için kendilerine ait keçileri otlatırken, geçen yıl yavru bir çoban köpeğini kendilerine yardımcı olması için sahiplendi. Koronavirüs nedeniyle internet üzerinden yapılan uzaktan eğitimlere katılan Karakuş, boş vakitlerinde de 'Bambam' adını verdiği köpeğiyle keçilerini otlatmaya gitti.
Geçen hafta sabah erken saatlerde evlerinin yakınlarında 2 el silah sesi ve ardından köpeğinin acı acı ulumasını duyan Fatma Karakuş, başına bir şey geldiğini düşünerek ailesine de haber verip, aramaya çıktı. Bir süre sonra Karakuş, köpeği ormanın kenarında bir su yolunun içerisinde arka bacaklarında vurulmuş yaralı buldu, jandarmaya ve veterinere haber verdi.
Olay yerine gelen jandarma ekipleri, köpeğe Karakuş ailesinin komşusu M.G.'nin tüfekle ateş ettiğini tespit etti. Bu sırada fenalaşan Fatma Karakuş, Manavgat Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedaviye alınırken, köpeği de veterinere götürüldü. Veterinerin yaptığı incelemede köpeğin arka bacaklarında çok sayıda saçma bulunduğu belirlendi. Saçmalar çıkarılırken, köpeğe ilaç tedavisi uygulandı. M.G. hakkında ise adli işlem başlatıldı.
'SAKLANMIŞ BİR ŞEKİLDE KANLAR İÇİNDE
BULDUM'
DHA muhabirine olayı anlatan Fatma Karakuş, "Sabah erken saatlerde
evdeydim. 2 el tüfek sesi duydum. Hemen ardından da köpeğin sesleri
yükselmeye başladı. Dışarıya koşarak ailemin yanına keçilerimizin
olduğu yere geldim. Annem keçilerle ilgilenirken, M.G.'nin köpeği
yanına çağırdığını ve bilinçli bir şekilde köpeğe silah sıktığını,
köpeğin de ormana kaçtığını söyledi. Ben de köpeği aramaya başladım
ve derenin içerisinde saklanmış bir şekilde kanlar içinde buldum.
Köpeği bulduğumda resmen acı çekiyordu, her tarafı kandı, ölecekti.
Hemen veterinere ve jandarmaya haber verdik. Ben köpeğimin kanaması
dursun diye bastırmak için bez alıp geldim. Kanaması olmasın diye
başında bekliyordum. En azından veteriner gelinceye kadar ölmesin
diye yardım ediyordum" dedi.
'KES SESİNİ YOKSA KÖPEĞE YAPTIĞIMIN AYNISINI SANA
YAPARIM'
Aradan bir süre geçtikten sonra fısıltı halinde bir telefon
konuşması duyduğunu anlatan Karakuş, "Bir yarım saat kadar oldu,
ben bekliyorum, tam o esnada kulağıma sessiz bir şekilde bir
telefon konuşması geldi. Ondan sonra M.G., tam emin olmak için,
öldüremediyse öldürmek, öldüyse ölüsünü kaybetmek için yanıma
geldi. Telefonda 'ölmediyse öldüreyim, öldüyse ölüsünü kaybedeyim'
gibi konuşmaya başladı. Ben o anda çok korktum. O sırada yaklaştı
ve beni görünce irkildi, şaşırdı. Beni köpeğin başında beklemiyordu
herhalde. Bana, 'kes sesini yoksa köpeğe yaptığımın aynısını sana
da yaparım. Nasıl olsa dağda keçi güdüyorsun, tek başına
geziyorsun' dedi. Ne olduğumu hatırlayamıyorum, köpeğin yanında
kalmışım. Beni buradan hastaneye götürmüşler. Hastanede açtım
gözümü" diye konuştu.
'ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GEZELİYOR'
Köpeğinin kendileri için çok farklı olduğunu belirten Fatma
Karakuş, "Hayvanlar asla böyle bir şeyi hak etmiyor. Onlar hayvan
değil, bizim için bir canlı, arkadaş. Vücudundan 70- 80 tane saçma
çıktı. Böyle bir şeyi yapan şahıs cezasını çekmeden elini kolunu
sallayarak geziyor" dedi.