Korkunç olayda ifade veren o doktor açıkladı! "Kişinin kendisini boğarak öldürmesi mümkün değil"
KOCAELİ'nin İzmit ilçesinde, 112'i arayıp, intihar ettiği ihbarında bulunduğu 3 aylık eşi Beyzanur Fidan'ın (22) ölümünün şüpheli bulunması üzerine tutuklanan Ömer Fidan'ın (26) yargılanmasına devam edildi. Beyzanur Fidan’a olay yerinde müdahalede bulunan doktor M.Ç. ifadesinde, "Maktulün boynunda görülmesi beklenen izlere rastlamadım. Bu nedenle durumdan şüphelenerek polis ekibine durumu aktardım. Benim tıbbi tecrübeme göre bir kişinin kendisini boğarak öldürmesi pek mümkün değildir" dedi.
Olay, 21 Mart'ta Alikahya Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana geldi. 3 ay önce evlendiği eşi Beyzanur Fidan'ı yatak odasında hareketsiz bulduğunu öne süren Ömer Fidan, 112'yi aradı. Eve gelen sağlık ekibi, Beyzanur Fidan'ın ölümünü şüpheli bulması üzerine Ömer Fidan polis tarafından gözaltına alındı. Ömer Fidan çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
Soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcılığı’nca yapılan incelemelerde, Beyzanur Fidan'ın olay öncesinde eşine, "Ölürsem gökyüzüne bakıp güleceksin. Söz ver. Ben gidiciyim hissediyorum. Merak etme, rüyalarda buluşuruz sevgilim" yazılı mesajlar gönderdiği ve olayın bir gün öncesinde internet üzerinden intihar yöntemlerini araştırdığı tespit edildi.
Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Ömer Fidan hakkında dava açıldı. Davanın bugün ikinci duruşması görüldü. Beyzanur Fidan'ın ailesinin de katılarak şikayetçi olduğu duruşmada savunması alınan tutuklu sanık Ömer Fidan, eşinin hayatını kaybettiği geceyi anlattı. O gece eşiyle tartıştıklarını söyleyen Fidan, "Olay günü eşim abla dediği bir arkadaşının evine oturmaya gitmişti. Giderken evde ablası dışında kimsenin olmayacağını söylemişti. Fakat ablasının kardeşi de varmış. Bu sebepten tartıştık, o gün benim moralim de biraz bozuktu. Sonrasında birlikte yatak odasında film izledik. Daha sonra ben odadan çıkıp mutfağa geçtim. Eşim de arkamdan geldi. Sonra banyoya gidip tekrar yatak odasına geçti ve kapıyı kilitledi. Yaklaşık 10 dakika sonra hem konuşmak hem de kapıyı neden kilitlediğini sormak için yatak odasına gittim. İçeriden ses gelmiyordu. Kapıyı açmasını söyleyerek 5-10 dakika kadar bekledim. Ancak herhangi bir cevap alamadım. En son içeriden sprey sesine benzer bir ses duydum. Kendisini zehirleyebileceğini düşünerek derhal banyoya gidip oradaki spreyleri kontrol ettim. Sonrasında kapıyı zorlayıp, araladım. Bu aralıktan ayaklarını görünce kapıyı tekmeleyerek açtım" dedi.
‘BORNOZ İPİ BOYNUNDA DURUYORDU’
Yatak odasına girdiğinde eşinin hareketsiz olduğunu söyleyen Ömer
Fidan, "Ben odaya girdiğimde eşim hemen kapının önünde yatıyordu.
Bir tane bornoz ipi boynunda duruyordu. İp gevşek bir şekildeydi ve
boynuna bağlanmış değildi. Eşimin dili şişmişti, ağzından köpük
çıkıyordu ve kulakları morarmıştı. Bunun üzerine derhal ambulansı
aradım. Daha sonra da annesine ulaşmaya çalıştım. Annesine
ulaşamayınca, teyzesini arayarak durumu bildirdim. Sonrasında
ambulansı tekrar arayarak evi tarif ettim. Bu sırada telefondaki
görevlinin verdiği direktifler doğrultusunda eşime ilk yardımda
bulunmaya çalıştım. Bir süre sonra polis geldi ve beni oradan
aldılar. Ben eşimi öldürmedim. Aramızda herhangi bir geçimsizlik
yoktu. İşlemediğim bir suç nedeniyle cezaevindeyim. Mağdur
durumdayım. Eşimin mezarına bile gidemedim" ifadelerini
kullandı.
‘BİR KİŞİNİN KENDİSİNİ BOĞARAK ÖLDÜRMESİ MÜMKÜN
DEĞİL’
Tanık olarak ifade veren ambulans doktoru M.Ç. ise, "Olay tarihinde
bize verilen bilgi üzerine sanığın evine gittik. Gittiğimizde
maktulü evin giriş kapısının karşısındaki odada yatar vaziyette
gördük. Kendisine ilk müdahaleyi yaptık. Biz müdahale ettiğimizde
hayati bulguları yoktu. Bununla birlikte geri döndürmeye çalıştık.
Ancak başarılı olamadık. O anın sıcaklığı içerisinde çevreye fazla
dikkat edemedim. Olayda maktulün ası ile öldüğü konusunda bize
bilgi verilmişti, fakat oradaki şartlar içerisinde bunun mümkün
olmadığını düşündüm. Ayrıca ası durumunda maktulün boynunda
görülmesi beklenen izlere rastlamadım. Bu nedenle durumdan
şüphelenerek polis ekibine durumu aktardım. Benim tıbbi tecrübeme
göre bir kişinin kendisini boğarak öldürmesi pek mümkün değildir.
Bahsi geçen sprey sesinin neyle ilgili olduğunu bilemem. Bugüne
kadar ölen kişiden böyle bir ses çıktığını duymuş değilim. Biz
oraya gittiğimizde maktul yatak odasındaydı. Hayati bulguların
hiçbiri yoktu. Vücudunda ben o anda bir darp izi göremedim. Odada
ekstra bir dağınıklık gördüğümü de söyleyemem. Yatağın üzerinde
pembe renkli bir bornoz ipi bulunuyordu. Herhangi bir şeyin
kokusunu duymadım. Bizim sanıkla da herhangi bir diyaloğumuz
olmadı. İlk geldiğimizde sanık çok telaşlı bir haldeydi. Sonrasında
polisler kendisini gözaltına aldılar" dedi.
112 GÖRÜŞME KAYITLARI DİNLENİLECEK
Duruşmada daha sonra A.G., M.G. ve E.F. isimli
tanıklar dinlendi. Mahkeme heyeti, 112 Çağrı Merkezi'nden
görüşme kayıtlarının istenmesi ve Adli Tıp Kurumu'ndan Beyzanur
Fidan'ın kesin ölüm sebebine dair raporun beklenilmesine, Ömer
Fidan'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 13
Ocak tarihine erteledi.