Malatya’da depremlere meydan okuyan tarihi camide restorasyon
1893 depreminde tamamen yıkılan ve Sultan 2. Abdülhamid döneminde yenilenen, 2020 yılında yaşanan Elazığ depreminde de hasar gören Malatya’daki Yeni Cami’nin restorasyonu devam ediyor. Caminin Kurban Bayramı’nda ibadete açılması planlanıyor.
Malatya’nın sembolü haline gelen ve 100 yılı aşkın süredir ayakta duran Yeni Cami, 24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde hasar görmüştü. Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü de depremde hasar gören caminin restorasyonu için çalışma başlattı. Caminin Kurban Bayramı’nda ibadete açılması, tarihi yapıya uygun şekilde devam eden restorasyonun ise eylül ayında sona ermesi planlanıyor.
Camideki restorasyon çalışmaları hakkında bilgi veren Malatya
Vakıflar Bölge Müdürü Kenan Doğan, 2020 yılında yaşanan depremde
birçok kültürel yapı ile birlikte Yeni Cami’nin de ağır hasar
aldığını, artçı depremlere karşı tekrar hasar görmemesi için hızlı
bir şekilde çalışmalara başladıklarını belirtti. Doğan, “Yaşanan
depremde birçok kültr varlığımız hasar gördü. Bu yapılardan birisi
de Teze Camii. Bunun üzerine biz gerekli tespitleri yaptık.
Öncelikle artçı depremlere karşı tekrar hasar görmemesi için acil
eylem kapsamında bir ihale yaptık. Kubbe kasnaklarında sargılar
yaptık, artçılardan daha fazla hasar görmemesi için. Sonraki
yaşamış olduğumuz artçı depremlerde de bunun ne kadar yerinde bir
karar olduğunu görmüş olduk. Proje sürecine baktığımızda yapının
ehemmiyetli olması, mesela 1965’teki depremde de hasar görmüş yapı.
Zaten ilk yapı 1893’te tamamen yıkılmış bir yapıydı. Dolayısıyla
nasıl bir eylem yapmamız gerektiği konusunda Aksaray Üniversitesi
İnşaat Bölümü hocalarından da yardım aldık. 2020 tarihinde
restorasyon sürecini başlatmış olduk” şeklinde konuştu.
Depreme dayanıklılığı arttırmak için özel ürün kullanıldı
Doğan, restorasyon sürecinde yapıların güçlendirilmesi adına yurt
dışından özel bir ürün getirdiklerini vurgulayarak, “Restorasyon
sürecinde gerekli söküm gibi şeyler yapıldıktan sonra ilk etapta
beden duvarlarının güçlendirilmesi gerekliydi. Bu anlamda doğu ve
batı da destek payandaları yapıya yapıldı. Bu destek payandalarıyla
her taş bir birine kenetlenerek yapıyla ankrajı yapıldı ve yapıyla
bir bütün halinde hareket etmesinin sağlanması için bütün taşlar
birbirine bağlandı. Duvarlarda ejeksiyon çalışmaları yapıldı. Üst
örtüde kurşunları söktükten sonra tonozlardaki çatlaklıklar biraz
daha fazla olduğunun tespitini yaptık. Bunun üzerine yurtdışından
özel bir malzeme getirdik ve tonozlar ve küçük kubbeler
yurtdışından getirdiğimiz malzemelerle içerden ve dışardan
sarılarak güçlendirildi. Yapının bir bütün halinde olması ve
dağılmasının önüne geçilmesi için tıpkı araç camlarında uygulanan
malzeme gibi. Ana kubbedeki hasar boyutu daha farklıydı. Kubbeyi
sökmeden bu hasarın giderilmesinin imkanı yoktu. Bunun üzerine ana
kubbeyi söktük. Şuanda çalışmalar içerisinde diğer çalışmaları
hemen hemen tamamladık. Ana kubbenin örümüne devam ediyoruz”
dedi.
Doğan, bütün imalatların neredeyse tamamlandığını, işçilik aşamalarının kaldığını ve caminin iç kısmını bayrama yetiştirmeye çalıştıklarını belirterek, “Bütün sağlam olan malzemeleri ayırdık, numaralandırdık. Hasar gören taşlar yerine yenilerini yaparak sıfırdan örüyoruz ana kubbeyi. Şu anda çalışmalarda güçlendirme mahiyetinde dediğimiz bütün imalatlar hemen hemen bitti. Şimdi ince işçilik dediğimiz aşamalara geçtik. Burada da duvarlarda sıvaları bitirdik. Tonozlarda sıvaları içerden bitirdik, dışardan da son aşamasındayız. Bir yandan da boyası yapıldı. Kalem işçilikleri noktasında kalemkarlar girdi. Şu anda da süslemelerin çalışmalarına da başladık. Biz, bayrama yetiştirmek adına bütün ağırlığımızı içeriye verdik. Ama tabii dışardaki tadilatlar daha devam edecektir ve eylül ayı gibi tamamen bütün imalatlar bitmiş olacaktır” diye konuştu.