Meclis'te kavgaları bitirecek değişiklik!

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Meclis Genel Kurul'da oturma düzeninin kaldırılması Meclis'teki kavgaları bitirecek adım olduğunu dile getirdi.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman, kavga kültürünün ortadan kalkması gerektiğini belirterek Meclis Genel Kurul'da oturma düzeninin kaldırılması gibi çalışmaların gündeme geleceğini ileri sürdü. 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Kahraman, bir özlemini de dile getirerek, "Milletvekilleri Genel Kurul Salonu'nda istedikleri yerde otursalar, farklı siyasi partilere mensup kişiler yan yana oturumu takip etseler, sohbetler yapsalar, kaynaşsalar. Biri lehte reyini verirken, diğeri aleyhte reyini verse ve bu nedenle kimsi kimseye bir şey demese. Tabii bu Siyasi Partiler Kanunuyla, iç tüzükle ilgili bir mevzu" dedi.

SEÇKİN İNSANLARIN TOPLANDIĞI... 

Türkiye Parlamenterler Birliği "Parlamento" dergisine röportaj veren Kahraman, siyaset dilinin sertleşmesini ve zaman zaman Meclis'te kavgaların yaşanmasını değerlendirdi. Meclis'in Türkiye'deki seçkin insanların toplandığı fevkalede üst seviyede bir yer olduğuna dikkat çeken Kahraman, fikri, temsil, örnekleme bakımından her yönüyle mükemmel olduğunu kaydetti.

 

"İYİ TARAFLARI SÖYLEMEZ, KÖTÜ TARAFLARI YAKALAR"

"Militarist sistemi özleyenler, istisna olan birkaç ismi öne sürerek Türkiye'deki mevcut yapıyı tenkit ederler, oysa bu yanlıştır" diyen Kahraman, şöyle devam etti:

"Zira her ilimizden seçilerek gelen fevkalede kabiliyetli, meziyetli bir kadro vardır, fakat aralarından yüzde bir-iki çıkabilir, bu da istisnanın istisnasıdır. Peki, milletvekilleri dışarıda beraber oturur, konuşur, dolaşırlar da kürsüye çıkınca niye kavga ederler? Bir yanlış anlayış var Türkiye'de. Tenkit illa menfi olarak alınıyor. Oysa tenkit ikiye ayrılır; müspet tenkit, menfi tenkit. Türkiye'de tenkit illa menfi olarak ele alındığı için bir mevzuda konuşma yapan kişi iyi tarafları söylemez, kötü tarafları yakalamak ister. Benim şöyle bir özlemim olmuştu: Milletvekilleri Genel Kurul Salonu'nda istedikleri yerde otursalar, farklı siyasi partilere mensup kişiler yan yana oturumu takip etseler, sohbetler yapsalar, kaynaşsalar. Biri lehte reyini verirken, diğeri aleyhte reyini verse ve bu nedenle kimsi kimseye bir şey demese. Tabii bu Siyasi Partiler Kanunuyla, iç tüzükle ilgili bir mevzu.

"KAVGA HALİ TOPLUMA YANSIYOR"

Grup disiplinine dayalı bir sistem olduğu için sizin kanaatiniz akside olsa grubun lehine rey vereceksiniz, bir başka partinin genel başkanı geldiğinde ayağa kalkmayacaksınız, kürsüdeki kişi doğru şeyler de söylese sizin partinizden olmadığı için alkışlamayacaksınız. Niye? Halbuki o salondaki herkes milletvekili. Milletin vekili olarak oraya gelmişler. Niye alkışlamıyorsun, niye kavga ediyorsun? Bir de Meclis Televizyonu yayında olduğu sırada ekrandan seçmene mesaj veriliyor; bakın nasıl konuşuyorum, nasıl kavga ediyorum diye. Bu kavga hali topluma yansıyor. Mesela futbolda transfer mevsimi geliyor, bir futbolcu rakip takıma gidiyor, eskiden onu alkışlayan taraftarlar şimdi ona hain diyor. Oysa ortada sportif bir hadise var. Bu kavga kültürü ortadan kalkmalı. Peki, bunun öncülüğünü neresi yapacak. Tabii Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kendisi. Bu konuda çalışmalar da gündeme gelebilir."