Memur Sendikacılığı ve Aktif Eğitimciler Sendikası

Kamuoyunda değişik şekillerde gündeme gelen Aktif Eğitimciler Sendikası’nı daha yakından tanımak ve siz değerli okuyucularımıza tanıtmak için, Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Dış İlişkiler ve Basın Yayın Sekreteri Yakup Pelit beyefendiye bazı sorular yö

Ekrem Aytar ekremaytar@internethaber.com

Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne baktığımızda sendika kelimesi şöyle tanımlanmaktadır. “İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik.” TDK’nın tanımdan, sendika kurma hakkı sanki sadece işçilere mahsus bir özellikmiş gibi görünüyor. Halbuki tarihi seyrine baktığımızda, ülkemizde artık sendika kurma hakkının memurlara da tanındığı ve sendika denilince öncelikle memur sendikalarının akla geldiği herkesin malumudur. Günümüzde adı olan fakat içi boşaltılmış bir işçi sendikacılığı vardır. Bu acı durum ise başlı başına farklı bir yazı konusudur.

Memur sendikacılığının kısa geçmişini şöyle özetleyebiliriz; 1961 Anayasası devlet memurları dahil çalışanlara sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkını vermiştir. Bu hak şöyle veya böyle 1970 tarihine kadar kullanılmıştır.

 1965 yılında 624 sayılı Devlet Personeli Sendikaları Kanunu yürürlüğe konulmuş, 657 sayılı Devlet memurları Kanunu’nun 22’nci maddesi ile kamu çalışanlarına sendika kurma ve kurulmuş sendikalara üye olma hakkı verilmiştir.

Ancak, tüm bunlara rağmen, 1971 yılında çıkarılan 1588 sayılı Kanunla Anayasa’da yapılan değişiklik sonucunda; sadece işçi ve işverenlerin sendika ve sendika birlikleri kurma hakları kabul edilerek, memurların ve işçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin sendika kurabilmelerine ilişkin 624 sayılı Kanun ile 657 sayılı Kanunun 22’nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

20 Ekim 1991 genel seçimi ile iktidara gelen koalisyon hükümetinin (Süleyman Demirel başkanlığındaki DYP_SHP koalisyon hükümeti) memur sendikacılığına yeşil ışık yakması ile birlikte, özellikle 1992 yılında çok sayıda memur sendikası kurulmuştur.

23 Temmuz 1995 tarih ve 4121 sayılı Kanun ile Anayasanın 53’üncü maddesine bir fıkra eklenerek kamu görevlilerine sendika ve üst kuruluşlarını kurma ve toplu görüşme hakkı tanınmış, buna ilişkin usullerin çıkarılarak bir kanun ile düzenlenmesi öngörülmüştür.

Bu arada, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun kaldırılan 22. Maddesi de 12/06/1997 tarihli ve 4275 sayılı Kanunla yeniden düzenlenmiş ve devlet memurlarının Anayasa’da ve özel kanunda belirtilen hükümler uyarınca sendikal ve üst kuruluşlar kurabilmeleri ve bunlara üye olabilmeleri hükme bağlanmıştır.

Yapılan bu çalışmalar semeresini nihayet 2001 yılının Haziran ayında vermiş ve 25/06/2001 tarih ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu (yayımını takip eden 30.günün sonunda olmak üzere) 12.07.2001 tarih ve 24460 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Ülkemizde eğitim iş kolunda hizmet gösteren 30’a yakın sendika vardır. Bu kadar fazla sendika olmasına rağmen, 1 Mart 2012 tarihinde Aktif Eğitimciler Sendikası adı altında yeni bir eğitim sendikası daha kuruldu. Aktif Eğitimciler Sendikası daha yaşını doldurmadan Kasım 2012 tarihinde 25000 üyeye ulaştı. Kamuoyunda değişik şekillerde gündeme gelen Aktif Eğitimciler Sendikası’nı daha yakından tanımak ve siz değerli okuyucularımıza tanıtmak için, Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Dış İlişkiler ve Basın Yayın Sekreteri Yakup Pelit beyefendiye bazı sorular yönelttik. İşte Yakup Pelit beyefendinin cevapları ve Aktif Eğitimciler Sendikası.

Eğitim alanında birçok sendika olmasına rağmen, niye Aktif Eğitimciler Sendikası isimli farklı bir sendika kurma ihtiyacı hissettiniz?

Günümüzde öğretmenlerin özlük hakları problemi hala problemse, eğitim sistemimiz hala tam anlamıyla (Bütün kurum ve kuruluşları ile)  şekillenmemişse/genel kabul görmemişse,  dünya standartlarının yakalayamamışsak, eğitim ortamlarının ihtiyaç duyduğu fiziki şartlar hala dünya standartlarına ulaşamamışsa, o zaman bu sorunların çözümlerine katkı sunacak birilerine ihtiyaç devam ediyor demektir. Bunu söylerken mevcut sendikalar hiçbir şey yapmamıştır, bunların hepsini biz yapacağız diyerek de diğer sendikalara haksızlık yapmak istemeyiz, ancak biz de kendi yöntemlerimizle bu sorunların çözümüne katkı sunmak istiyoruz.

Sendikacılık alanında farklı olarak, diğer eğitim sendikalarından ayrı neler yapmayı planlıyor ve hedefliyorsunuz?

Biz sadece sendikacılık parolası ile yola çıktık. Siyasi veya ideolojik ön kabulle problemlere bakmayacak, çözüm odaklı düşünüp, çözümün tüm tarafları ile bir araya gelerek sorunların ortadan kalmasını sağlamaya çalışacağız.

Biz hak arayışı yaparken diğer eğitim unsurlarının temel eğitim haklarını engellemeyeceğiz.

Sendikacılık alanında sahaya inmiş olmanız, aynı kulvarda koştuğunuz rakiplerinizi de oluşturmuş oluyor.  Aktif Eğitimciler Sendikası, kendine rakip olarak hangi sendikaları görüyor?

Eğitim Öğretim ve Bilim hizmet kolunda faaliyet gösteren yaklaşık otuz sendika var. Biz bunların hiç birini rakip olarak algılamıyor, bilakis eğitim öğretimin hedeflenen seviyeye ulaşmasını sağlamak için birer refik olarak addediyoruz.

 Aktif Eğitimciler Sendikası ile aynı tabana hitap ettiğini düşündüğümüz sendikalardan toplu istifalar olabileceğini öngörüyor musunuz? Bu sendikaların bu konuda endişelenmesine gerek var mı?

Sendika olarak belirlediğimiz temel ilkelere sadık kalmak kaydı ile biz faaliyet gösterdiğimiz hizmet kolunda çalışan herkesi yanımızda görmek isteriz. Ancak falan kişi gelsin, falan kişi gelmesin gibi görüş beyan etmemiz, bu hizmet kolunda çalışan meslektaşlarımıza büyük nezaketsizlik olur. Kaldı ki bu yola çıkarken bileştirici bir harç olmayı hedefleyen sendikamızın misyonuna da bu yakışmaz.

Sendikaya üye olmak isteyen öğretmenler niçin Aktif Eğitimciler Sendikası’nı tercih etmelidir?

Tüzüğümüzde de belirttiğimiz gibi, “Büyük millet olma şuurunun bütün fertlerin topyekûn katılımıyla gerçekleşeceğine ve büyük hedeflere küçük fakat samimi adımlarla yürüneceğine inanan Aktif Eğitimciler Sendikası, şahsi arzuların yerine millî ruh ve millî düşüncenin; egonun yerine diğergamlık ve kolektif şuurun geçeceği, birbirini tanımayan fertlerin, kendileri gibi kimselerin varlıklarını hissedeceği ve hemen herkesin içtimaî bir varlık olduğunu yeniden duyup yaşayacağı dönem için birleştirici ve yumuşatıcı bir harç olarak çalışmayı amaçlayan herkesi sendikamıza bekliyoruz.”  

Şu an üye kayıtlarınız devam ediyor mu? Üye sayınız ne kadardır?

Yurt genelinde hızla üyelik çalışmaları ve teşkilatlanma çalışmalarımız devam ediyor. Üye sayımız bu gün itibari ile (29/11/2012) 25.000 (Yirmibeşbin) üyeye ulaşmış durumdayız.

 Aktif Eğitimciler Sendikası olarak birinci sendika olup yetkiyi almak için kendinize ne kadar bir zaman belirlediniz?

Buna meslektaşlarımız karar verecek.