Öğretmen atamaları ve atanamayan öğretmenler

MEB’in planlamasına göre 2023 yılına kadar bakanlığın 1,1 milyon tane öğretmen ihtiyacı vardır. Maalesef daha şimdiden KPSS’de geçerli puanı alan 180 bin aday öğretmeni de göz önüne alırsak hedef rakama ulaşıldığını görmekteyiz.

Ekrem Aytar ekremaytar@internethaber.com

Şu satırları okuyan siz değerli okurlarımdan hanginizin “öğrencilik hatıraları” dediğimde yüreğinizde hemencecik bir dalgalanma olmaz ki? Hepimizin hayatında öğrencilik hatıraları ve unutamadığımız öğretmenlerimiz geniş bir yer tutar. Meslek grupları sayılmaya başladığında en önce akla öğretmenlik mesleği gelir.

Kamuda en fazla personele Milli Eğitim Bakanlığı sahiptir. Devlet kurumlarında çalışan devlet memurlarından 3 kişiden birisi öğretmen kadrosundadır. Eskiden her maaş artışı döneminde, şimdilerde ise her toplu sözleşme döneminde öğretmenlerin hep göz önünde bulunmasının sebeb-i hikmeti bu sayılar olsa gerektir.

Şu an itibarı ile MEB’e bağlı eğitim kurumlarına ilk atama, açıktan ve kurumlar arası yeniden atama ve millî sporcuların ataması kapsamında 87 alanda 40.000 öğretmen ataması yapılması için takvim işlemeye başlamıştır. MEB İnsan Kaynakları’nın yaptığı duyuruya göre öğretmen adayları başvurularını; internet bağlantısı olan herhangi bir bilgisayardan yaparak, 02 -06 Eylül 2013 tarihleri arasında il milli eğitim müdürlüklerine onaylatacaklardır.

Onaylatılmayan başvurular geçersiz olacaktır. Atamalar ise 09-10 Eylül 2013 tarihlerinde yapılacaktır. Ataması yapılan öğretmen adayları 11 Eylül 2013 tarihinden itibaren tebligat beklemeksizin atandıkları il milli eğitim müdürlüğüne gerekli belgelerle birlikte başvurarak göreve başlayabileceklerdir. Öğretmen atamalarına ilişkin duyuru bu kadar.

MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hikmet Çolak’ın açıklamasına göre MEB’e bağlı eğitim kurumlarında şu an yaklaşık 776 bin öğretmen görev yapmaktadır. 11 Eylül tarihi itibarı ile yeni atanacak 40 bin öğretmenle birlikte bu sayı 816 bin öğretmen sayısına ulaşılacaktır.

 Çok değil kısa süre önce MEB 40 bin öğretmen alıyor haberleri çıktığında kamuoyunda büyük bir memnuniyet duyulur basında bunun yansımaları görülürdü. Fakat bugün ise maalesef 40 bin öğretmen ataması yapılacağı haberi medyada duyulur duyulma; atanamayan öğretmenler ve atanamayacak öğretmenlerin durumu konuşulmaya başlamıştır.

Sosyal medyada açılan (heçteglerle) branşlar bazında öğretmenler kendi alanları lehinde ayrıcalıklar istemekte, daha fazla öğretmen alımı yapılması için kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır. İlk zamanlar sosyal medyada oluşturulan bu kampanyalar karşılık bulmakta idi. Çünkü gerçekten mağdur olan kitleleri ilgilendirmekte idi. Bugünkü kitleler mağdur değil anlamı çıkmasın satırlarımdan. O zamanlar sadece belli branşlar söz konusu oluyordu. Şimdi ise baktığımızda sınıf öğretmenleri, sosyal bilgiler öğretmenleri, görsel sanatlar öğretmenleri, müzik öğretmenleri… hepsini yazmaya kalksak herhalde bize ayrılan yer tamamına yetmez.

Her hangi konuda eğitim alırsa alsın, eğitim alan kişi eğitimini gördüğü alanda çalışmak ister. Bu onların en doğal hakkıdır. Tabii ki öğretmenler de yetiştikleri alanda çalışıp, hayatlarını eğitimini gördükleri alandan kazandıkları para ile geçindirme hakkına sahiptirler. Fakat istatistikler bize maalesef böyle pespembe, günlük güneşlik bir tablo sunmamaktadır.

İstatistiklere göre KPSS’ye girerek atama bekleyen öğretmen sayısı 296 bin 500 civarındadır. Bir de bu sayıya öğretmenlik okuyan öğrenci sayısı olan 744 bin kişiyi de ekleyin. Evet karşımıza çıkan tablo gerçekten bizleri ürküten bir yapıdadır. Her yıl öğretmenlik okuyup mezun olanları bu sayılara eklediğimizde MEB’in atadığı ve atayacağı öğretmenlerin sayısının bu yaraya merhem olmayacağı apaçık ortadır. Maalesef atanamayan öğretmenler sorunu gün geçtikçe bir kartopu gibi giderek büyüyecektir. Kamuoyu da atanamayan öğretmenleri ve sorunlarını daha uzun süre konuşmaya devam edecektir.

MEB’in planlamasına göre 2023 yılına kadar bakanlığın 1,1 milyon tane öğretmen ihtiyacı vardır. Maalesef daha şimdiden KPSS’de geçerli puanı alan 180 bin aday öğretmeni de göz önüne alırsak hedef rakama ulaşıldığını görmekteyiz.

Bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar gerekli çalışmaları yapmalı; kapısında milyonlarca gencimizin kuyruk olup beklediği üniversite seçimlerinde de artık gençlerimiz daha bilinçli bir okul tercihi yapmalıdır. Hiç istemesek de atanamayan öğretmenler konusuna daha pek çok yazımızda yer vereceğimiz görülmektedir. Şimdiden atanacak şanslı öğretmenlerimize görevlerinde başarılar diliyorum. (04.09.2013)