Öğretmenler bu şartlarla alınacak!

Başbakan Erdoğan’ın 2014'te devlete 50 bin öğretmen alınacağı açıklamasının ardından ortaya çıkan, ‘bu kadar alım olanaksız, bütçe kanunu bu kadar alımı sınırlıyor’ itirazlarına Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, açıklık getirdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Bütçe Kanunu'nda öngörülen 70 bin yeni kadronun dağılımını henüz yapmadık. Başbakan nasıl takdir ederse, onu yapacağız. Gerekirse kamunun diğer birimlerine hiç eleman vermeyeceğiz. Sayın Başbakanın takdirinde. Daha fazla eleman alınsın, derse oturur değerlendiririz. Bunun maliyetini çıkarır, ona göre tedbirini alırız. Çok açık net, ya vergiyi artırırız ya da borçlanma yaparız" dedi. Şimşek, kredi kartlarıyla ilgili düzenlemelerin büyümeyi sınırlayacağını belirtti.

Hürriyet gazetesinin haberine göre; Maliye Bakanı Şimşek, 2. Türkiye Kamu-Özel Sektör İş Birlikleri Konferansı'nda yaptığı konuşmanın ardından soruları yanıtladı. Şimşek, Bütçe Kanunu'nun bu yıl istisnasız tüm kurumlara 'emekli olanların yerine eleman alamama' sınırı getirdiğine dikkat çekti. Ancak Şimşek'e Başbakan Erdoğan'ın 24 Kasım Öğretmenler Gününü'nde "2014'ün şubat ayında yeni bir atamayla 10 bin öğretmen alınacak. Ağustos'ta öyle zannediyorum ki 40 bin öğretmen daha ilave edeceğiz. Çok eksiğimiz var, çok öğretmen ihtiyacımız var, bunun farkındayız" sözleri soruldu.

VERGİLERİ ARTIRIRIZ!

Şimşek, 2014 Bütçesinde alımı öngörülen 70 bin kadronun dağılımının henüz yapılmadığını, Başbakan'ın talimatı doğrultusunda dağıtım yapılacağını söyledi. "Gerekirse kamunun diğer birimlerine hiç eleman vermeyeceğiz" diyen Şimşek, Başbakanın 'daha fazla eleman alalım' demesi halinde oturup değerlendirme yapacaklarını belirtti. Şimşek, "Tabii o zaman tedbirimizi alırız. İlave kadroların maliyetini çıkarırız. Çok açık net bu maliyeti karşılamak için ya vergileri artırırız ya da borçlanırız. Üçüncü bir yol yok" dedi.

KREDİ KARTINA SINIR

Bakan Şimşek, kredi kartları ve tüketici kredileriyle ilgili alınan son önlemlerle ilgili bir soru üzerine, amaçlarının sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlamak olduğunu vurguladı. Ancak tüketici kredilerindeki hızlı artışın sürdürülemez olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Kısa vadede alınan makro tedbirlerin büyümeyi sınırlayıcı etkisi beklenmelidir. Biz zaten Türkiye'nin cari açığını makul seviyelere çekene kadar daha mütevazı büyüme öngörüyoruz. Aldığımız tedbirler büyümeyi sınırlayıcı ama büyümenin kalitesini artıran, sürdürülebilirliğin sağlayan tedbirler" dedi.

BANKALARA ÇOK YÜKLENİYORUZ ÇÜNKÜ...

Türkiye'nin cari açık sorununa dikkat çeken Şimşek, tüketici kredilerini sınırlarken, KOBİ'lere yönelik, üretimi istihdamı artıracak proje kredilerini teşvik ettiklerini anlattı. Ama hane halkının borçluluğunu artıracak, bankaların riskini yükseltecek kredi artışına izin vermediklerini belirten Şimşek şöyle devam etti:

"Bütün bunlar makro ekonomik istikrarı tehdit eden unsurlar. Hane halkının dövizle borçlanmasını da, kredilerde değişken faizi de yasakladık. Böylece hem vatandaşı hem bankaları korumayı amaçlıyoruz. Bankalara çok mu yükleniyoruz? Sağlıklı, sürdürülebilir, iyi sermaye yapısı ve karlılıkları için bu tedbirleri alıyoruz. Piyasalar kendi başına bırakılırsa ne kadar büyük zarar görüleceğini küresel krizle gördük. Biz artık, inovasyonu, yeniliği sınırlamayan ama biraz daha müdahaleci, makro ekonomik ihtiyatla gidiyoruz. Bunu hem bankalar, hem vatandaş hem de makro istikrar için yapıyoruz"