"Öldürmek istesem bin türlü yolunu biliyorum! Ben özel harekatçıyım"
ANTALYA'da CHP Döşemealtı eski İlçe Başkanı Hasan Haluk Yalçın'ı öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan eski Özel Harekat Polisi Hakan Balcı'nın (50) yargılanmasına başlandı.
Cinayeti işlemediğini öne süren Balcı, “Maktulün boğularak öldüğünü Adli Tıp raporunda okudum. Boğuşma sırasında Hasan Yalçın başkanın boynundan tutmuş olabilirim. Ben özel harekatçıyım. Öldürmek istesem bin türlü yolunu biliyorum" dedi.
Olay, geçen yıl 28 Eylül tarihinde, Döşemealtı ilçesinde meydana geldi. Eski arkadaş oldukları belirtilen CHP Döşemealtı eski İlçe Başkanı Hasan Haluk Yalçın ile Hakan Balcı, bir mekanda karşılaştı. Tartışan Yalçın ve Balcı, otomobille ormanlık alana gitti. Emekli Özel Harekat Polisi Hakan Balcı, burada Hasan Haluk Yalçın'ı tabancayla yaralayıp, boğarak öldürdü. Balcı, sonrasında cesedini yakmak için ormanı ateşe verip, bölgeden ayrıldı.
Çevredekilerin yangın ihbarı üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangına müdahale edip söndüren ekipler, vücudunda kısmen yanıklar oluşan Hasan Haluk Yalçın'ın cansız bedeniyle karşılaştı. Yalçın'ın cenazesi, yapılan incelemenin ardından, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
Soruşturma başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Döşemealtı Sanayisi'nde büfe işleten Hakan Balcı'yı evinde gözaltına aldı. Hakan Balcı, ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
İDDİANAMEDE ÇARPICI DETAYLAR
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 7.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi. Cumhuriyet Savcısı Haki
Çeliker imzasını taşıyan iddianamenin hukuki nitelendirme ve
değerlendirme kısmında, şüpheli ve maktulün olay tarihinde bir
eğlence merkezinde karşılaştıklarına dikkat çekilerek, şöyle
denildi:
“Şüpheli maktulü darbedip, iteleyerek zorla aracına bindirerek ormanlık alana götürmüştür. Burada maktulü darbetmeye başladığı ve ardından tabanca ile maktule bir kez ateş etmiştir. Ancak kurşun öldürücü mahiyette değildir. Şüphelinin Özel Harekat polisi olması, yakın dövüş sanatını bilen birisi olması sebebiyle maktulü darbederken boyun bölgesine bası uygulamak sureti ile boğmuştur. Bilahare olay yerine tekrar giderek cesedi ortadan kaldırmak için ormanlık alanı ateşe vermiştir. Tüm dosya kapsamında şüphelinin hem 'kasten öldürme', hem de 'cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan sorumlu tutulması gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır."
'İSTESEM SENİ DEFALARCA ÖLDÜRÜRDÜM'
Ömür boyu hapsi istenen Hakan Balcı, Antalya 7. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık Balcı, duruşmaya
cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılırken, maktulün yakınları ile
taraf avukatları salonda hazır bulundu. Savunmasında cinayet
iddiasını kabul etmeyen Hakan Balcı, maktul ile birlikte ortak büfe
işlettiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Hasan Haluk 2019 yılının haziran ayında işi bıraktı. Bana ve maliyeye borcu vardı. Maliye benim maaşıma haciz koydu. Olaydan bir hafta önce evimi sattım. Olay günü, Döşemealtı ilçesi Çığlık Mahallesi'nde eğlence merkezinin sahibi ve bir arkadaşımla alkol alıyorduk. 23.00 sıralarında ayrılmak üzere iken, Hasan Haluk ve 3 arkadaşı geldi. Araçları çamura saplanmıştı. 3 kişi aracı çamurdan çıkarmaya çalışırken, Hasan Haluk onlardan biraz uzaktaydı. Yanına yaklaşarak, 'Haluk başkan iki yıldır sana ulaşmaya çalışıyorum.
Neredesin?' diye sordum. Koluna girdim ve yürümeye başladık. 'Konuyu çözelim' dedim. Haluk başkan da 'Benim kimseye borcum yok. Borcun var diyenin de.' diyerek küfretmeye başladı. Kendisine bendeki senetlerini ve iş yerinde yediği cezaları söyledim ama kabul etmedi. Beni ittirince sendeledim ve yere düştüm. Kalktıktan sonra üzerine atladım. Kafa attım. Sendeledi ama düşmedi. O sırada arabayı çamurdan çıkarmaya çalışan arkadaşları mekana girmişlerdi. İş yeri sahibi yanımıza gelerek mekanın önünde kavga etmememizi ve başka yerde konuşmamızı istedi. Kendisinden özür dileyerek, Haluk başkana 'Gel gidelim' dedim. O da 'Tamam, istediğin yere gidelim.
Senden korkan mı var' dedi ve aracımın arka koltuğuna bindi. 50 metre gittikten sonra durduk ve tuvalet ihtiyacımızı giderdik. Sonrasında tekrar araca bindik ancak bu kez Haluk başkan öne oturdu. Araçta tartışmaya devam ettik. Bana sürekli küfrediyordu. Ben de karşılık verdim. Araçta alkol almayı sürdürdük ve ormana gittik. Araçtan indik ve tartışmamız sürdü. Hasan Haluk'a hitaben 'Borçları kapatacağını söylemiştin' dedim. Bu sözüme karşılık da küfretti ve üzerime yürüdü. Boğuşmaya başladık. Bu sırada üzerimdeki tabancayı belimden çıkardım ve ona 'Başkan istesem seni defalarca öldürürdüm. Bu işi hal yoluna koy' dedim. Silah elimde iken Hasan Haluk üzerime atladı. 8-10 metrelik dereye yuvarlandık. Silah bir kez ateş aldı. Ortam karanlıktı. Silahın kendisine isabet edip etmediğini bilmiyorum. İkimiz de oturur vaziyetteydik. Hasan Haluk yine küfretmeye başladı.
Boğuşmaya devam ettik. Bana borcunun olmadığını söyleyerek, küfretmeyi sürdürdü. Ben de 'Allah belanı versin. Şu düştüğüm hale bak' dedikten sonra olay yerinden ayrıldım. Onu soranlara da yolda bıraktığımı söyledim."
'ONA ZARAR VERME GİBİ DÜŞÜNCEM OLMADI'
Mahkeme başkanının olay yerine daha sonra tekrar gidip gitmediği
şeklindeki sorusuna Balcı, "Gitmedim" karşılığını verdi. Hasan
Haluk Yalçın'ın öldüğünü ve ormanın yandığını kolluk kuvvetlerinden
öğrendiğini sözlerine ekleyen Hakan Balcı, “Maktulün boğularak
öldüğünü de Adli Tıp raporunda okudum. Boğuşma sırasında Hasan
Yalçın başkanın boynundan tutmuş olabilirim. Ben özel harekatçıyım.
Öldürmek istesem bin türlü yolunu biliyorum. Benim ona zarar verme
gibi bir düşüncem olmadı. Yaşananlardan dolayı üzgünüm" ifadelerini
kullandı.
Tanıkların dinlenmesinin ardından, sanığın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.