Rus aşısı ne kadar güvenilir? Riskleri var mı? İşte 10 soruda dikkat çeken yanıtlar...
Osman Müftüoğlu, Rusya'nın Sputnik V aşısı hakkında bilinmeyenleri anlattı. Rus aşısına güvenelim mi riskleri var mı? İşte 10 soruda dikkat çeken yanıtlar...
Pandemide geldiğimiz nokta maalesef biraz sıkıntılı. Sıkıntının nedeni ise hepimizce malum: Elimizde yeteri kadar aşı yok. Ama bilelim ki sadece bizde değil bir iki istisna dışında hemen her ülkede “aşı sıkıntısı” var. Bunun başlıca nedeni de üretici firmaların taahhüt ettikleri miktarda aşıyı üretememeleri. Haklı olabilirler mi? Mümkündür, haklı olabilirler. Bilelim ki aşı üretimi muazzam bir “itina”, yüksek bir “teknoloji”, olağanüstü duyarlılıkta “inceleme aşamaları” gerektiren son derece zor bir iştir. Görünen o ki saydığım bu nedenlerle ne BioNTech/Pfizer ne AstraZeneca/Oxford ne de Moderna, Sinovac, Johnson&Johnson farklı ülkelere verdikleri sözleri maalesef yerine getiremiyorlar. Peki, bizdeki durum ne?
DURUM ŞU
Gündemimizde Sputnik V var
Çinli aşı üreticisi Sinopharm söz verdiği miktarda Sinovac
aşısını bize zamanında teslim edemeyince son anda Rusya üretimi
Sputnik V adeta bir “Hızır!” gibi devreye giriverdi. İşte
bu nedenle bugün sizi halen kullandığımız aşılardan, Sinovac ve
BioNTech’ten çok daha farklı teknolojilerle üretilen Sputnik V
hakkında bilgilendirmeye karar verdik. Hazırsanız buyurun...
SORU 1
Bu aşının sırrı ne?
Sputnik V bir “vektör” aşısı. Gövdesini soğuk algınlığı
(nezle) virüslerinden biri olan “adenovirüs”ler oluşturuyor. Bu
nedenle de aşı bir tür “vektör adenovirus aşısı” olarak da
tanımlanıyor. Aşının yapımında 2 farklı adenovirüs kullanılıyor.
İlk dozunda taşıyıcı olarak adenovirüs 26, ikinci dozunda ise
adenovirüs 5 var. Taşıyıcı (vektör) olarak iki ayrı adenovirüsün
kullanımının nedeni aşının etkinliğini arttırmak, gücüne güç
katmak. Her iki dozda da kullanılan adenovirüslere ek olarak yeni
koronavirüse karşı bağışıklık geliştirmemize yardımcı olabilecek
“antijenik yapılar” da ekleniyor. Yani bu aşıyı “gövdesi ölü
adenovirüslerden, yelkeni ise koronavirüse karşı bağışıklığı
sağlayan koronavirüs antijenlerinden oluşan bir yelkenliye”
benzetebiliriz.
SORU 2
Güvenebilir miyiz?
İtiraf edeyim: 2020 ekiminde Ruslar “Aşıyı biz de bulduk”
açıklamasını yaptıklarında o habere inanmamış, hatta “Bilgiler
netleşene kadar ben bu aşıyı yaptırmam” şeklinde bir kanaat de
açıklamıştım. Ne iyi ki sonraki gelişmeler beni haksız çıkardı.
Rusya’da, Gamaleya Enstitüsü’nün geliştirdiği bu yeni aşının da
etkinlik ve güvenliğini onaylayan veriler ünlü tıp dergisi The
Lancet’te geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Peki o bilgilerde neler
var?
SORU 3
Neden güvenli?
Elimizdeki net bilgiler şunlar: Sputnik V üretilirken
kullanılan taşıyıcı adenovirüslerin 2 temel geni, “E1 ve E3
genleri” özel yöntemlerle etkisiz hale getirilip temizleniyor. Bu
temizlik işi, özellikle E1 geninin temizlenme meselesi çok ama çok
önemli bir ayrıntı. Zira E1 geni virüsün çoğalmasını kontrol eden
bir gen. Eğer o geni tamamiyle silip ortadan kaldıramazsanız aşıyla
birlikte bedeninize giren adenovirüs sizde de çoğalma fırsatı
bulabiliyor. Eğer E1 geni tümüyle silinebilirse taşıyıcı adenovirüs
vücutta asla çoğalamıyor, sadece “taşıyıcılık görevini/vektör”
yerine getirebiliyor. E3 genine gelince... E3 genini silmek de
mühim bir nokta. Bu geni yok ettiğinizde taşıyıcı vektör
adenovirüsün bağışıklık sisteminiz ile iletişime geçmesi daha da
kolaylaşıyor ve dolayısıyla aşının etkinliği maksimuma çıkıyor.
SORU 4
Bu yeni teknoloji mi?
Hayır değil. “Vektör aşı teknolojisi” bilinen bir teknoloji.
Yöntem, Oxford/AstraZeneca ve Johson&Johnson tarafından da
kullanıldı. Bu aşılarda üretim maliyetleri çok daha ucuz. Ayrıca
çok düşük ısılarda depolama mecburiyetiniz olmadığı için vektör
aşıları lojistik açısından da çok avantajlı aşılar.
SORU 5
Bağışıklığı nasıl sağlıyor?
Sputnik V’nin üretiminde kullanılan adenovirüsler, koronavirüsün
hücrelerimize girmek için kullandığı Spike proteinlerinin genetik
kodu ile yüklenmiş durumda bedene veriliyor. Aşılanan kişinin
bedeni bu Spike protein kodlarını tanıyarak B lenfositleriyle
antikor, T lenfositleriyle de hücresel bir bağışıklık geliştiriyor.
Sputnik V’de ilk ve ikinci dozlar için iki farklı adenovirüsün
kullanılması oldukça önemli bir ayrıntı. İlk dozda kullanılan
adenovirüs 26, ikinci dozda kullanılan ise adenovirüs 5 tipi.
Üretici firma 2 farklı vektör kullanarak aşının etkinliğini daha da
arttırmayı hedeflemiş. Ve anlaşılan o ki başarılı da olmuş. Tek
vektör kullanılan iki aşıdan AstraZeneca’nın etkinliği yüzde 76,
Johnson&Johnson’ın etkinliği ise yüzde 85’ler düzeyinde.
Sputnik V’de ise bu oranın yüzde 90’ları geçtiği belirtiliyor. Ama
şu notu da düşelim: Mevcut verilerle Sputnik V’nin etkinliğini
kesin olarak saptamak şimdilik bize göre de bir hayli güç.
SORU 6
Riskleri var mı?
Bugüne kadar kullanıma sunulan aşıların tümü için bazı şüphe ve
riskler muhakkak ki var. Sputnik V’yi üreten firma ise bugüne kadar
-diğer aşılarda olduğu gibi- yorgunluk, baş ağrısı, nezle, grip
benzeri belirtiler, aşı yerinde cilt tahrişi ve ağrı dışında ciddi
bir yan etkinin görülmediğini iddia ediyor. Ama ne Avrupa aşı
otoritesi EMA, ne de Amerika aşı otoritesi FDA bu verilerin de
yeterli olduğunu henüz onaylamış değil.
SORU 7
Hangi ülkelerde kullanılıyor
Sputnik V aşısı bugüne kadar Hindistan, İran, Bangladeş,
Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Meksika, Gana, Sri
Lanka dahil 60’a yakın ülkede kullanıldı, kullanılmaya da devam
ediliyor. Avrupa’ya gelince... Avrupa aşı otoritesi EMA onaylamamış
olsa da Macaristan ve Slovakya da aşıya “acil kullanım onayı”nı
çoktan vermiş durumda. Macaristan şu anda da aktif bir biçimde
kullanmayı sürdürüyor. Aşıyı üreten Rusya’ya gelince... Rusya’da
bugüne kadar yaklaşık 17 milyon kişiye bu aşı uygulandı. Çift doz
aşı uygulanan kişilerin sayısı ise henüz 6.5 milyon civarında.
SORU 8
Almanya'da uygulanacak mı?
Alman yetkililer de geçtiğimiz günlerde Sputnik V aşısı ile
ilgili bir ön anlaşma için Rusya ile görüştüklerini açıkladılar.
Bavyera yerel hükümeti ise Avrupa Sağlık Ajansı’nın (EMA)
onaylaması halinde 2.5 milyon dozluk Sputnik V aşısını satın almak
için bir ön anlaşma imzaladığını duyurdu.
SORU 9
Sputinik V’ye çekince koyan ülkeler var
mı?
Rusya aşıda ulaştığı bu başarılı sonucu Sputnik V’nin
sonundaki V’yi “victory/zafer” sözcüğü ile tanımlayarak
başarısından gurur duyuyor ama aşıya karşı çekincesi süren bazı
ülkelerin olduğunu da bilmemizde fayda var. Mesela Slovakya
bunlardan biri. Slovakya sağlık otoritesi ülkelerine gelen Sputnik
V aşısının yapısını güvenli bulmayarak Rusya’ya iade etme kararı
aldı. Çekya sağlık otoritesi de kendilerine gönderilen aşı
dokümanlarını yetersiz bulup uygulamayı durdurdu. Sputnik V’ye son
itiraz ise Brezilya’dan geldi. Brezilya sağlık otoritesi aşıdaki
“E1 geninin yeterince silinmediğini” ileri sürerek aşıyı uygulamama
kararı aldı.
SORU 10
Bu itirazlar nasıl değerlendirilmeli?
Her ülkede olduğu gibi bizde de uygulamaya geçirilecek her
yeni aşı uygulamanın hemen öncesinde ciddi bir denetimden
geçiriliyor. İthal edilen veya ülkemizde üretilen Sputnik V aşıları
da çok ciddi bir güvenlik denetiminden geçirilecek. Aşıya “geçici
ve hızlı bir onay” verilmiş olsa da gelen her parti aşı için tek
tek güvenlik incelemeleri yapılacak. Ve bilelim ki bu incelemeler
sadece COVID-19 aşıları için söz konusu değil. Hemen her aşı için
zaten bu incelemeler dikkatle yapılıyor. Herhangi bir sorundan
kuşkulanıldığında ise o aşı kullanıma sokulmuyor.