Sahte senet davasında avukatın 'Rapora çok para döktük' sözleri
ADANA'da, eski futbolcu Ahmet Avcılar (68), yüzde 50 hissesini 5,5 milyona satın aldığı şirketten iddiaya göre, ortağı M.F.'nin tefecilik yaptığını öğrenince senet karşılığı hisselerini geri satıp ayrıldı. Avcılar, 2 kez verilen senetler karşılıksız çıkınca şikayetçi oldu, M.F. de imzaların kendisine ait olmadığını öne sürerek, eski ortağı hakkında suç duyurusunda bulundu.
4 mahkemede senetler incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu ve kriminale gönderilirken, 3'ünde senetlerdeki imzaların M.F.'ye ait olduğu, 1'inde ise olmadığına dair rapor hazırlandı. Bu raporu dosyaya koydurmak isteyen M.F.'nin avukatı hakkında dosyanın kapandığı söylenince "Rapora çok para döktük nasıl olur" dediği için savcı, 'şaibe uyandırıcı husus' gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Adana Demirspor’un eski futbolcusu ve yöneticisi Ahmet Avcılar, 2013 yılında çocuklarının Adana'da bayiliğini yaptığı, Bursa'daki ortopedik cerrahi malzemeleri üretimi şirketine 5,5 milyon TL karşılığında yüzde 50 hisseyle ortak oldu. Bursa'ya taşınan Ahmet Avcılar, iddiaya göre bir süre sonra ortağı M.F.'nin kentteki en büyük tefecilerden biri olduğunu öğrendi. Avcılar'ın fabrikada böyle işlere müsaade edemeyeceğini söylemesi üzerine M.F. ile arası açıldı. Yaklaşık 1 hafta sonra M.F.'den gelen 'hisselerini bana geri sat' teklifini kabul eden Avcılar, ortaklığı böylece bitirme kararı aldı. M.F., hisselerin karşılığı olan 5,5 milyon TL'yi 2 yıl süreli çek-senet ile ödeyebileceğini belirtti. Avcılar, bu teklifi kabul ederek Adana'ya döndü ve çek ve senetleri bankaya koydu.
'ÇEKLERDEKİ İMZALAR SAHTE ÇIKTI'
2015'te çeklerin tahsil gününün gelmesiyle bankaya giden Avcılar,
karşılıksız olduğunu öğrendi. M.F.'yi defalarca arayıp ulaşamayan
Ahmet Avcılar, alacağının ödenmediği gerekçesiyle avukatı
aracılığıyla çek ve senetleri icraya koydurdu. Bunun üzerine M.F.,
çek ve senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığını öne sürerek
Avcılar hakkında, savcılığa 'sahtecilik ve nitelikli
dolandırıcılık' iddiasıyla şikayette bulundu. Söz konusu çek ve
senetler, mahkeme kararıyla kriminale gönderildi. Kriminal raporda
belgelerin üzerindeki imzalar M.F.'ye ait çıkmadı. Bunun üzerine
Avcılar, davayı kaybedince avukatı aracılığıyla itirazda bulundu.
İtiraz sürecinde M.F.'nin mal varlığının üzerindeki haciz kalmaya
devam etti.
'HUKUKEN DEĞİL, MANEVİ OLARAK BORCUM VAR' DEDİ, O SENET
DE SAHTE ÇIKTI
M.F. ve Avcılar'ın arasındaki borç miktarının yüksek olmasından
dolayı ortak arkadaşları ikiliyi Bursa'da bir araya getirerek
M.F.'yi borcu ödemesi konusunda ikna etti. Borcunu ödemeyi kabul
eden M.F., eski ortağı Avcılar’a "Hukuki olarak benim sana borcum
yok ama manevi olarak var. Bunu ödeyeceğim fakat ilk önce
mallarımın üzerindeki haczi kaldırtmanı istiyorum" dedi. Avcılar da
bu teklifi kabul etti. İkili arasında sulh sözleşmesi yapıldı.
M.F., ertesi gün tekrardan ödeme planı çıkarıp, senetleri
imzalayarak Avcılar’a verdi. Senetlerin ödeme günü geldiğinde yine
karşılıksız çıkması üzerine Avcılar, tekrardan hukuki süreç
başlattı. M.F. 2015'te olduğu gibi "Senetteki imzalar benim
değil" diyerek itiraz etti ve Avcılar hakkında Adana
Cumhuriyet Başsavcılığı’na 'sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık'
iddiasıyla yeniden şikayette bulundu.
4 SENET ALEYHİNE SONUÇLANDI
M.F.'nin imzaladığı öne sürülen 10 senet, incelenmek üzere 4'e
bölünerek Adana 1, 6, 7 ve 2'nci icra mahkemeleri tarafından
incelenmesi için Adana Adli Tıp Kurumu ve Ankara Jandarma Kriminal
Dairesi'ne gönderildi. Buralarda yapılan incelemeler sonucu Adana
1'inci, 6'ncı, 7'nci icra mahkemelerinin gönderdiği senetleri
M.F.’nin imzaladığına yönelik rapor verildi. Bunun üzerine Avcılar
hakkında 'sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık' şikayetiyle
açılan dosyaya yeniden takipsizlik kararı verildi. İki ay sonra
Adana 2'nci İcra Hukuk Mahkemesi’nin gönderdiği senetlerin kriminal
rapor sonucunun gelmesiyle Ahmet Avcılar, şaşkınlık yaşadı. Ankara
Jandarma Kriminal Dairesi'nden, gönderilen 4 senetteki imzanın
M.F.'ye ait olmadığı yönünde rapor çıktı. Senetleri aynı anda
M.F.'den aldığını ve icraya verdiğini, sonucun kabul edilemez
olduğunu belirten Avcılar, "İtiraz ettik. Bunlar sıralı senetler.
Aynı kurum. Fakat aleyhimize çıkan bu karar, bizi çok
şaşırttı" dedi.
'RAPORA ÇOK PARA DÖKTÜK, NASIL OLUR?'
Borçlu avukatı E.Ş., müvekkilinin lehine çıkan kriminal raporunu
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek Avcılar'ın hakkında
yaptıkları 'sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık' şikayeti
dosyasına eklettirmek istedi. Avukat E.Ş.'ye Cumhuriyet savcısı
tarafından dosyanın kapandığı, tekrar yeni soruşturmaya kayıt
edilmesi gerektiğini söyledi. Bunun üzerine E.Ş., "Rapora çok para
döktük nasıl olur" cevabını verince Cumhuriyet Savcısı tutanak
tuttu. Savcı, tutanakta E.Ş.'nin Cumhuriyet Başsavcılığı makamına
yönelik olarak saygısız tutumda bulunduğu ayrıca yargılama
konusu bilirkişi raporlarının delil olduğu hususu göz önünde
alındığında bu raporlar hakkında şahsın şüphe uyandirici beyanda
bulunduğu, bu suretle yargılama konusu dosyalar hakkında şaibe
uyandırıcı bir hususun olup olmadığının araştırılması amacıyla suç
duyurusunda bulunulması gerektiğini belirtti.
'SONUNDA ÖLÜM OLSA DA PARAMI ALACAĞIM'
Konuyla ilgili gerek Adana ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıklarına
ve CİMER'e şikayette bulunduklarını anlatan Avcılar, yaşadıkları
nedeniyle ağır süreç geçirdiğini dile getirdi. Avcılar, bu işin
peşini bırakmayacağını çünkü 60 yıllık birikimini tefeciye
kaptırdığını kaydetti. Parasını almak için elinden gelen her şeyi
yapacağını vurgulayan Avcılar, "Öyle ya da böyle hakkımı alacağım.
Sonunda ölüm olsa bile paramı alacağım. Beni öldürmekle, kiralık
katil tutmakla bile tehdit ettiler. Öldürmekle benden
kurtulabilirler ama o zaman da çocuklarım bu işin peşini hukuki
olarak bırakmayacak" diye konuştu.