Seyyar satıcılar ayda 4 bin lira kazanıyor!

İSTANBUL'da seyyar satıcılıktan aylık 4 bin lira kazanmak mümkün. İşte ayrıntılar...

İSTANBUL'da, üst geçitlerinde seyyar satıcıların aylık kazancı 4 bin lirayı bulurken, ne ararsanız bulabileceğiniz üst geçit piyasası metrekare kirası 42 doları bulan AVM'lere adeta meydan okuyor.

İstanbul'da bazı üst geçitlerdeki ticari yoğunluk, metrekare kirası 42 İstanbul'da günde 12 milyon insan toplu ulaşımı kullanırken, İETT verilerine göre 2.2 milyon kişi, metro, tramvay,Marmaray gibi raylı sistemleri tercih ediyor. 10 milyon yolcu ise otobüs gibi karayolu araçlarını kullanınca, duraklar ve üst geçitlere akın eden seyyar satıcılar buraları şehrin en popüler alışveriş merkezi haline dönüştürüyor. Şirinevler, Yenibosna, Acıbadem gibi insan trafiğinin yoğun olduğu yerler satıcılar için gelir kapısı. Yağmurda şemsiye, güneşte su derken her birinde kazançlar 4 bin liraları buluyor.

YAŞAM MALİYETİ UYGUN

İnsan Kaynakları Firması Mercer'in beş kıtada 209 şehri kapsayan 2016 Yaşam Maliyeti Araştırması'na göre, İstanbul, 101. sırada ucuz şehirler arasında yer aldı.Konut, ulaşım, yiyecek, giyim gibi 200'den fazla kalemde İstanbullular bir şekilde geçinmenin ve ay sonunu getirmenin yolunu bularak göğsümüzü kabarttı. Bu konuda vatandaşın imdadına her zamanki gibi seyyar satıcılar koştu diyebiliriz. Ataköy-Şirinevler metrosundaki üst geçidi aştığınız an, fiyatlar, kiralar, hayatlar kısacası gerçekler tümüyle değişiyor.

İki dünya arasında hemen fark edilen çelişkiyi, üst geçit bağlıyor, kimi zamanda ayırıyor. Ataköy tarafına yürüyen merdiven ile Şirinevler'e insan yığınıyla düz merdivenden inmek zorundasınız. Bu üst geçit, İstanbul'daki benzerleri gibi seyyar satıcıların akınına uğrarken, ticaret hacmi ve ürün çeşidiyle AVM'leri aratmıyor. Öğrendiğimize göre, bölgedeki değnekçilere işgaliye ödeyerek tezgah açabilirsiniz. İş çıkış saatlerinde yürümenin imkansız olduğu bu yerin sosyolojisi 'Hayaller İstanbul, gerçekler yine İstanbul' dedirtiyor.

GÜNDE 150 AYDA 4 BİN LİRA KAZANÇ

Tişört satıcısı Mustafa Akın, 10 yıldır yaptığı işi üst geçitlere taşımış. Burayı anlata anlata bitiremeyen Akın, günde 10'ar liradan en az 30 adet tişört sattığını ve aylık 4 bin liradan fazla kazandığını söylüyor. Mustafa Akın, taklit mal piyasasının eko-politiğini anında özetliyor:

“Yahu Kayseri'deki fabrikadan çıkan 2 liralık tişörtü marka basıp, 150 liraya satıyorlar. Zengin zaten mağazadan alıyor, Nişantaşı'ndaki adam, bizim yolumuzdan geçmez ki. Asgari ücretlidir müşterimiz. Onu da çok görmesinler, hem bizim renkler her kesimden vatandaşın hoşuna gidiyor.” İş çıkış saatinde 200 adet simit Acıbadem'de simit satan Mansur K. halinden memnun olanlardan. Sohbetimizde sıra, Serbest Piyasa'nın en esaslı sorusuna geliyor: “Ne kadar mı kazanıyorum? Vallahi herkes burada, 40 kuruşa aldığımız simidi 1.25'ten satıyoruz. Günde 200 adedi bulur, aylık 4 bin liradır. Ama bunun için günde 12 saatten fazla köşe başını tutman lazım.” Az ötede, telefonu kılıfı tezgahı açan Halim A. ise, günde 50'den fazla satış yaptığını belirterek, "Dükkanda bekleyen ancak 5 tane satarken, biz o rakamı 1 saatte buluyoruz" diyor.

NEDEN TİŞÖRT BU KADAR RAĞBET GÖRÜYOR? 

Bir yer düşünün, fiyatların tavan yaptığı Ataköy'e yürüyen merdivenle, orta halli Şirinevler'e ise düz ayak iniliyor. Birbirini parçalayan insanların içinde peynir ekmek gibi tişört satan Mustafa Akın'ın "Bizim renkler her kesimden vatandaşın hoşuna gidiyor” sözlerine hak veriliyor. 'Pembe Metrobüs' talepleri daha iyi anlaşılıyor. Ezilmekten an itibariyle kurtulmuş biri, oturduğu dönercide saçma sapan şarkılarla da coşabiliyor. Anlayacağınız üzere kafa biraz yor yor yor... Bu arada, bizim haberler Ece Seçkin'in de hoşuna gidiyor.

UCUZ YOLDAN ALIŞVERİŞ

Her kesimden insanın rağbet ettiği bu metro-AVM'leri ucuz yollu alışveriş yapmak isteyenlerin de ilk adresi olunca, buradaki ticaret hacmi dudak uçuklatıyor. Kayıtdışı pazarda günlük ortalama 3-4 saatlik çalışma ile ayda 4 bin lirayı aşan gelir elde etmek mümkün. Satışlarda ilk 3 sırayı gıda, giyim ve teknoloji alıyor. Sadece bu üst geçitte aynı saatlerde 20'ye yakın satıcıyı görebilirsiniz. Hatta merdivenlerdekileri hesaba katarsak sayı 30'u buluyor.

Öğretmen olma umudunu çoktan yitirmiş olan Serkan T. Bağcılar'da bir çocuk giyim dükkanı açmış, AVM'lerle yarışmadığını ve 2 ayda kirasını ödeyemeyip kapattığını söylüyor. Şimdilerde metro çıkışlarını kendine mesken tutmuş, ticarethaneye dönüştüğünü iddia ettiği üniversitelere tepkili ve “Bilseydim okumazdım ya teknik liseya gider ya da bir yerde çıraklık yapardım. Altın bileziğim olurdu” diyor. Eşofman satan Serkan T. İçin işler yolunda olsa da zabıtalardan kaçıp, geleceği olmayan bu işi yapmak zor. Benzeri birçoğu haberdeki seyyar satıcıların verdiği “Okuyun bizim gibi olmayın” mesajının tam tersini duyuyoruz.