Sınav ve Kopya

Sınavlarda kopya çekende, kopya çekilmesine izin verende, kopyayı organize bir şekilde belli kişi ve zümrelerin faydasına kullananlar da hepsi de kabul edilemez şekilde hak ihlâli yapmaktadır.

Ekrem Aytar ekremaytar@internethaber.com

Eğitim sisteminde değerlendirme en önemli işlemlerden biridir. Eğitim sistemimizde yılların verdiği alışkanlıkla değerlendirme denilince aklımıza hemen “Sınav” gelir. Okul hatıraları, öğrencilik yılları konuşulmaya başlanınca da hemen hepimizin dudaklarından okul yıllarımızdaki sınavlar ve kopya hikâyeleri dökülmeye başlar. Eğitim öğretim hayatı süresince “Hiç kopya çekmedim.” diyebilecek öğrenciyi tebrik etmekten başka bir şey elimizden gelmez. Fakat kopya çekmeyen öğrenciyi de mumla arasak bulamayız herhalde. Hiç kopya çekmedim diyen kişi; en azından göz ucuyla arkadaşının, sağında veya solundaki kişinin kağıdından gördüklerini yazmış veya bunlardan etkilenmiştir. En basitinden sıraya bir şeyleri unutmamak için not etmiş, sınavda hatırlamak için bunlara bakmıştır. Klasik hâline gelen “Hababam Sınıfı” sınavlarda kopyanın o dönemdeki envai çeşidini öğrencilere göstermekte ve maalesef hâlâ şimdiki öğrencilerimizi de kopyaya teşvik etmektedir.

Bu bahsettiğimiz kopya türleri belki de en masum; kişisel düzeyde olan kopyalardır. Yıllardır bir şehir efsanesi gibi ulusal çapta yapılan sınavlarda kopya çekildiği anlatılır durulur. Fakat hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan bu dedikoduların, sınavların güvenliğinin yıpratılması için uydurulduğun düşünürdük. Fakat 16.1.2015 tarihindeki Anadolu Ajansı’nın geçtiği şu haber gerçekten ezber bozacak cinsten. “ÖSYM tüm sınavları yeniden inceleyecek ÖSYM Başkanı Ali Demir, 2010'da yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavları'nda (KPSS) kopyaya ilişkin yürütülen soruşturmaya dair, "Bu konuda savcılıktan bize gelen her türlü talebi, kamuoyundan bize gelen her türlü uyarıyı, ihbarı biz son derece ciddi, titiz olarak alıyoruz. İncelemelerimiz, sadece 2010 öncesiyle kalmayacak. 2010 sonrasındaki sınavlarımıza da yeniden kritik bir gözle bakacağız. Hak ve adaleti zedeleyen her türlü unsuru ortadan kaldırmak adına incelemelerimizi yapacağız" dedi.”

Haberin tamamını Anadolu Ajansı’nın internet sitesindeki şu linkten okuyabilirsiniz. ( )

Konu hakkında ilgili ilgisiz herkes bir şeyler söylüyor, bir şeyler yazıyor. Fakat bu hamurun daha çok su kaldıracağı aşikar. Tüm kamuoyunun konu hakkında düşünceleri var. Fakat son sözü yetkililerin söylemesi en doğru hareket.

Milyonlarca öğrencinin liselere yerleşmek, üniversiteye girmek ve devamında mezuniyet sonrası bir işe yerleşebilmek için ter döktüğünü düşünürsek; konunun ne kadar mühim olduğunu daha iyi kavrarız. Kimse kimsenin hakkını haksız yere almamalıdır. Sınavlarda kopya çekende, kopya çekilmesine izin verende, kopyayı organize bir şekilde belli kişi ve zümrelerin faydasına kullananlar da hepsi de kabul edilemez şekilde hak ihlâli yapmaktadır.

Yazıma son verirken; eğitimci arkadaşım Eftal Orhan’ın konu ile ilgili paylaşmış olduğu fıkrayı sizlere iletmek istiyorum. “Temel bir apartmanın yirminci katında oturuyormuş. Asansör bozulmuş. Dursun’la birlikte tabana kuvvet merdivenleri tırmanmaya başlamışlar. Beşinci kata gelmişler. Dursun; ‘Temel sana bir şey söyliycem, demiş.’ Temel; ‘Onuncu kata gelelim öyle söylersin, demiş.’ Onuncu kata gelmişler Dursun; ‘Temel sana bir şey söyliyecektim; demiş.’ Temel; ‘Onbeşinci kata gelelim öyle söylersin, demiş.’ Onbeşinci kata gelmişler. Dursun; ‘Temel sana bir şey diycektim, demiş.’ Temel; “Temel; “Yirminci kata gelelim öyle söylersin,demiş.’ Yirminci kata gelmişler. Temel; “Şimdi söyle bakalım. Ne diyesun?’ Dursun; “Anahtarı arabada unuttuk, demiş.’

Eğitim öğretimin son haftası telafi sınavları ile devam edecek ve Cuma günü alınacak karnelerle bir ara verilecek. Kopyasız, hakkaniyetli değerlendirmelerin gündemimizden hiç çıkmaması ve güzel bir gelenek hâline gelmesi dileklerimizle; hepinize iyi bir hafta geçirmenizi diliyorum. (19.1.2015)