Sinovac’da 3’üncü ay sonuçları: Antikor düşse de hastalanan kişi sayısı yüzde 2’lerde kaldı
Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Sinovac aşısı uygulanan sağlık çalışanları üzerinde yürütülen bağışıklık 3. ay izlem sonuçlarına göre, sağlık çalışanlarının yüzde 97’si antikor pozitif iken 3. ay sonunda bu oranın yüzde 77’ye düştüğü ancak çalışanların sadece yüzde 2.8’i Covid-19’a yakalandığı tespit edildi.
Bu sonuçlar doğrultusunda 3’üncü ay sonunda çalışma grubunun çoğunluğunda antikor düzeyleri düşse de sağlık çalışanlarının aşılama sonrasında Covid-19’a karşı iyi bir şekilde korunduğu vurgulandı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları, Halk Sağlığı ve Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim elemanları tarafından yürütülen “Sinovac Aşısının Bağışıklık Yanıtı 3. Ay İzlem Sonuçları” konusundaki bilimsel çalışma tamamlandı. Uygulanan bilimsel çalışmanın sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Yapılan açıklamada “Başlangıçta Covid-19 antikoru negatif olan, bir ay arayla iki doz Sinovac aşısı olmuş 1053 sağlık çalışanının 26’sı (yüzde 2.4) ikinci aşıyı izleyen 28. gün 3 aylık süre içinde Covid-19 hastalığına yakalanmışlardır. Bu dönemde PCR testi yapılmamış olmakla birlikte üçüncü ayda bakılan Covid-19 antikor düzeylerinde azalma beklenirken aşırı düzeyde yükselmiş olan dört kişinin de, semptomsuz (belirtisiz) Covid-19 geçirdiği hesaba katılarak 2 doz Sinovac aşısı sonrası hastalanan sağlık çalışanı sayısı toplamda 30 (yüzde 2.8) olarak saptanmıştır.
Bu kişilerden hastanede yatarak tedavi alan olmamıştır. İkinci
aşıdan sonraki 28. gün 3 aylık süre içinde 151 sağlık çalışanının,
yakın temasta olduğu yakın arkadaş ya da aile bireyi Covid-19
tanısı almıştır. Yakınları Covid-19 tanısı almış olan bu 151 sağlık
çalışanından 18’i (yüzde 12) Covid-19 hastalığını geçirmiştir.
İkinci aşıdan üç ay sonra sağlık çalışanlarının yüzde 95.2’sinde
antikor düzeyleri düşüş göstermiştir. İki doz aşıyı izleyen üçüncü
ay sonunda sağlık çalışanlarının yüzde 77’sinde SARS-CoV-2
antikorları (1.0) tespit edilmiştir (Daha önce kamuoyu ile
paylaşıldığı gibi, 2. aşıdan 28 gün sonra bu oran yüzde 97 idi).
Yani aşıdan sonraki 3. ayda, çalışma grubunun yüzde 23’ü ya hasta
olmuş ya da bu kişilerin antikoru negatifleşmiştir” denildi.
Araştırmayı yapan akademisyenler sonuçları
değerlendirdi
Araştırma ekibinin başında yer alan Manisa Celal Bayar Üniversitesi
Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Sinem Akçalı, “Ocak ayı itibariyle sağlık çalışanlarının
aşılanmasını başladıktan sonra biz de üniversitemiz hastanesinde
çalışanlarında bir antikor takibi çalışması başlattık. Bu çalışmada
hem aşı olan sağlık çalışanlarının antikor düzeylerini hem de
aşıdan sonra hastalanıp hastalanmadıklarını izlemeyi amaçlamıştık.
Çalışmamızda ocak ayından itibaren aşılanan 1053 sağlık çalışanını
3. ay sonrasında kanlarını vermek üzere yeniden davet ettik. Bu
1053 sağlık çalışanından 820 tanesi bize geri dönüş yaparak
kanlarını verdiler. Bu 1053 sağlık çalışanını Covid-19 hastalığı
geçirip geçirmeme durumları açısından da takip ettik. Bütün
sonuçları hep beraber analiz ettik. 1053 sağlık çalışanının 820’si
kanını verdi. Biz bu 820 kanda Covid-19’a karşı oluşmuş antikorları
sayısal değer olarak belirlediğimiz kantitatif dediğimiz bir testle
analiz ettik.
Daha sonra da sonuçlarını değerlendirdik. Bulduğumuz sonuçlar
ilk çalışma sonuçlarına göre antikor düzeylerinin sağlık
çalışanlarında 3. ay sonunda düşmüş olduğunu fark ettik. Sağlık
çalışanlarının yüzde 97’si antikor pozitif iken 3. ay sonuçlarında
bu oranın yüzde 77’ye düştüğünü gördük. Ayrıca tüm çalışma grubunun
genel olarak yüzde 95.2’sinde antikor düzeylerinde bir düşme
olduğunu saptadık. Ancak çalışmanın güzel bulgularından bir tanesi
izlediğimiz grupta hastalanan kişilerin sayısının çok az olmasıydı.
Bu 3 aylık süre içinde aşılanan 1053 sağlık çalışanın yüzde
2.8’inin Covid-19’a yakalandığını tespit ettik. Her ne kadar
antikor düzeylerimiz düşse de sağlık çalışanlarının bu aşılama
sonrasında Covid-19’a karşı iyi bir şekilde korunmuş olduğunu
gördük. Bu da bizim için sevindirici bir sonuçtu. Çalışma
grubumuzun yüzde 23’ünün bu 3 aylık süre içerisinde antikorlarının
negatifleştiğini ya da Covid-19 hastalığına yakalandığını
söyleyebiliriz. Ama yüzde 77’si de antikor pozitif diyebileceğimiz
antikor düzeyleriyle hayatlarını idame ettiriyorlar” dedi.
“Hastalık geçiren 30 kişiden 29’unun antikor oranı
yüksek”
Araştırma ekibinde yer alan Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Erhan Eser de aldıkları sonuçları şu sözlerle
değerlendirdi:
“Biz aşılanma olmadan önce herkesin antikorunu taradık. Antikoru
negatif olan, antikoru olmayan, yani daha önce hastalanmamış olan
kişileri çalışmaya aldık. Dolayısı ile bu sonuçlarda gördüğümüz,
gerek etkinlik, gerek etkinlik, gerekse de antikor oranlarını aşıya
bağlıdır. Türkiye’de araştırmamızın böyle bir gücü var. Bu
çalışmamızın kritik noktalarından birisi, bu 3 aylık dönemin
Türkiye’nin yüksek bir salgın dönemine denk gelmesiydi. Eğer bu 3
aylık periyod örneğin bu yaz dönemine denk gelseydi, bu etkinliği
daha konservatif karşılayabilirdik. Bu aşının gücü testi bakımından
iyi oldu. Bu açıdan aşı olmuş 1053 kişiden 30 kişinin hastalanması
son derece iyi bir rakam yani 2.8’e denk geliyor. Başka bir
rakamımız daha var. 151 sağlık çalışanının aynı hane içerisinde
yaşayan yakını, eşi, çocuğu bu 3 aylık dönem içerisinde
hastalanmış.
Yakınları hastalanan bu 151 sağlık çalışanının sadece 18’i hastalığa yakalanmış. Dolayısıyla bu oranında yüzde 12 olduğunu düşünüyoruz. Demek ki biz çok yakın temasta olsak da riskli temasta bulunsak da aşı bizi yüzde 88 oranında koruyor. Bu da önemli bir veri. Yani aşılanalım. Aşılanırsak çok büyük riskler altında olsak da, maskeden vazgeçmemek koşuluyla bu bizi koruyacak. Hastalık geçiren 30 kişinin antikorunda ilginç bir sonuç var. 29’unun antikoru yüksek. Yani dolayısıyla sadece antikora bakarak, başarı değerlendirmesi doğru değil. Hücresel bağışıklık gibi veya dolaylı hücresel bağışıklığı etkileyen faktörlerin muhtemelen koruyucu olduğunu ortaya çıkarıyor. Daha çok sağlık hizmet personeli yani hemşirelerin hastalığa yakalandığını görüyoruz. Yine daha çok erkeklerin, yaşlıların ve alt gelir grubuna sahip olan sağlık çalışanlarının antikorlarının düştüğünü tespit ettik. Bütün bunlardan ne çıkar dersek, bu gidişat böyle devam eder, antikor oranları Ağustos ayı sonuçlarımızda yüzde 77’den, yüzde 50’lere düşerse artık şimdiden devletimizin en azından sağlık personelini 3’üncü doz aşı için hazırlamaları gerekir diye düşünüyorum. Sonbahara güçlü bir sağlık ekibiyle girebilmemiz için 3’üncü doz aşılarının şimdiden yapılması gerektiğini öneriyoruz”
Araştırma MCBÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji, Halk Sağlığı ve Enfeksiyon Hastalıkları AD öğretim elemanları tarafından yürütüldü. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sinem Akçalı başkanlığındaki araştırma ekibinde Prof. Dr. Erhan Eser, Prof. Dr. Pınar Erbay Dündar, Prof. Dr. Beyhan C. Özyurt, Dr. Öğr Üyesi Şebnem Şenol Akar, Dr. Öğr. Gör. Deniz Özer, Dr. Yunus Özkaya, Dr. Kübra Çiçek, Dr. Zeynep Öykü Öztürk Arıkan, Dr. Zeynep Ceyda Buran, Dr. Merve Gezginci, Uz. Hem. Ferya Karadağ Yalçın yer aldı.