TMSF’den Digiturk Açıklaması
TMSF Digiturk'ün satışı ile ilgili yeni bir açıklama yayınladı.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu TMSF tarafından yapılan
açıklamada, Digiturk satışının ihale tertip edilmeksizin
gerçekleştirilmesi, satışın şirketin sahipleri tarafından
yapılmasından kaynaklandığı belirtilerek, Çukurova'ya ait hisseleri
yahut şirket varlıklarını cebren satmak yerine, şirketin sahipleri
tarafından satılmasına müsaade etmiş olması da şirket sahipliği ile
ilgili olarak arz edilen hukuki durumun, gerek yurt içi gerekse
yurtdışında doğurması muhtemel hukuki sorunların bertaraf edilmesi
bakımından doğru bir yaklaşım olarak değerlendirilmesi gerektiği
vurgulandı.
TMSF'den yapılan yazılı açıklama şöyle:
"Bilindiği üzere TMSF, Çukurova Grubu'ndan olan alacaklarının
zamanında ödenmemiş olması sebebiyle, 2013 yılı Mayıs ayında diğer
bazı şirketlerle birlikte Digiturk olarak bilinen dijital yayın
platformunun da yönetimini devralmıştır. Şirket hissedarları ile
alıcı grup arasında, Haziran 2015'te imzalanan hisse alım satım
sözleşmesi ile bu sözleşmede tanımlanmış ön şartların
gerçekleştirilmesi sonrasında, 02.06.2016 tarihinde imzalanan
mutabakat metnine dair gerekli duyurular daha önceden yapılmıştır.
Fakat bir kısım basın yayın organlarında, satışın ihalesiz
gerçekleştirilmiş olması sebebiyle, gerçeklere aykırı yorum ve
değerlendirmelere yer verildiği görülmüş ve açıklama yapılmasına
ihtiyaç duyulmuştur.
Digiturk markasının ana bileşeni olan KREA İçerik Hizmetleri A.Ş.
isimli şirketin hisseleri yüzde 99,999 oranında DP Acquisitions
B.V. (DPA) isimli Hollanda'da kurulmuş olan bir şirkete aittir.
TMSF'ye borçlu durumda olan Çukurova Grubu'nun, DPA isimli
şirketteki hisselerinin oranı yüzde 53,7 seviyesindedir. DPA'in
diğer hisseleri ise (yüzde 46,7) Providence Equity Partners
(Providence) isimli bir Fon'a aittir. Bu Fon ile Çukurova Grubuna
dahil şirketler arasında geçmiş dönemde imzalanmış sözleşmeler
bağlamında, DPA nezdinde Çukurova Grubunun sahip olduğu hisseler,
Providence nezdinde çeşitli tarihlerde rehin edilmiş bulunmaktadır.
Providence'ın bu sözleşmelerle ilgili alacak iddiası 1 milyar
doların üzerindedir. Bu ilişkinin hukuki ve ticari bakımdan ihtiva
ettiği karmaşıklık ve tarafların taleplerinin bu yönde olması
üzerine TMSF, Digiturk markasını oluşturan bileşenleri kendi eliyle
cebren satmak yerine, bunların, TMSF'nin de onay vereceği
koşullarla, sahipleri (Providence ve Çukurova Grubu) tarafından
satışına müsaade edebileceğini taraflara iletmiştir.
Şirketin bu yolla satışı noktasında varılan anlayış birliği
çerçevesinde, Digiturk'un satışı için Providence ve Çukurova Grubu
tarafından yerli-yabancı çok sayıda alıcı adayıyla uzun süreli
görüşmeler yapılmıştır. Nihayetinde Katar orijinli BeIn Media Grup
ile satıcılar (Providence ve Çukurova) arasında, TMSF'nin de uygun
görüşüyle 2015 Haziran ayında imzalanan sözleşmeyle, satış
sürecinde önemli bir aşamaya geçilmiştir. Söz konusu anlaşmanın
içerdiği ön koşulların tamamlanabilmesi ise yaklaşık 1 yıl
sürmüştür. Nihayet, 02.06.2016 tarihinde taraflar, işlemin
kapanması öncesinde varılması icap eden son mutabakatı da imza
altına almış ve bu mutabakat da TMSF tarafından onaylanarak, durum
kamuoyuna bildirilmiştir. Bu itibarla, Digiturk satışının ihale
tertip edilmeksizin gerçekleşmiş olması, satışın TMSF tarafından
değil şirketin sahipleri tarafından yapılmış olmasından
kaynaklanmaktadır.
TMSF'nin Çukurova'ya ait hisseleri yahut şirket varlıklarını cebren
satmak yerine, şirketin sahipleri tarafından satılmasına müsaade
etmiş olması da şirket sahipliği ile ilgili olarak yukarıda arz
edilen hukuki durumun, gerek yurt içi gerekse yurtdışında doğurması
muhtemel hukuki sorunların bertaraf edilmesi bakımından doğru bir
yaklaşım olarak değerlendirilmelidir".