Torba yasada Risale-i Nur kavgası!
Taşeronluk sisteminin değiştirilmesi ve maden işçileri düzenlemesi için hazırlanan torba yasa tasarısı görüşmelerinde Risale-i Nur kavgası çıktı.
MEMURLAR -Meclis’te alt komisyonda
görüşülen torba yasaya eklenmesi için AK Parti Yozgat
Milletvekili Ertuğrul Soysal’ın verdiği değişiklik önergesi, İslami
kesimde ve medyanın muhafazakar kanadında büyük tepkiye yol
açtı.
Radikal'in haberine göre, Soysal, verdiği önergeyle, 5864 sayılı
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 47. maddesinde değişikliğe
gidildi. Değişiklikle Risale-i Nur gibi eserlerin, basım izni
tamamen Bakanlar Kurulu’na verildi. Önergenin gerekçesinde şöyle
denildi: “Ülkemizde memleket kültürü bakımından önem arz
eden bazı eserlerde, eser sahibinin mirasçılarının tespitinde
güçlükler yaşandığı da göz önünde bulundurularak, bu eserlerin
topluma ulaşımının yaygınlaştırılması ve bu suretle ülkemiz kültür
hayatına katkı sağlanması amaçlarıyla maddede değişiklik
yapılmıştır. Yapılan değişiklikle, kamuya mal edilecek eserlerinin
sahiplerinin vefat etmiş olması koşulu getirilmiş; ayrıca eserin
topluma ulaşmasını sağlayacak şekilde yayınlanması zorunluluğu
öngörülmüştür.”
BÜYÜK TEPKİ TOPLADI
Bu teklife özellikle Risale-i Nur eserlerini yıllardır basan ve
dağıtan Yeni Asya gazetesi çevresinden tepki oldukça büyük
oldu. Gazete zaten uzun süredir Kültür Bakanlığı’nın
Risale-i Nur için bondrol ambargosu uyguladığını iddia ederek
okuyucuları ile birlikte bir kampanya yürütüyordu.
Komisyondaki son önerge ise kavgayı iyice kızıştırdı. Yeni Asya
yazarı Faruk Çakır, yapılmak istenenin “Risale-i Nur’u muhtaçlara
ulaştırma gayreti değil, aksine ‘yayın hakkını devlet tekeline
verme’ planı” olduğunu vurguladı. Çakır bugünkü yazısında da konuyu
şöyle eleştirdi: “İlk bakışta, ‘Bakın, Risale-i Nur
eserleri ‘memleket kültürü bakımından önem arz eden eserler’
arasına alınıyor. Daha ne istiyorsunuz? Devlet sahip çıkıyor
işte!” diyenler de olabilir. Çok büyük bir yanılgı... Bu
adım ‘devletin sahip çıkması’ olarak yorumlanamaz. Biz neticeye
bakalım: Madde bu haliyle kanunlaşırsa Risale-i Nur’ları kimin
basacağına ‘devlet’ karar verecek. Diyelim ki bu günkü idareciler
bu eserlerin basılmasına müsaade etti, izin verdi, karar verdi.
Meselâ, 40 sene sonraki idarecilerin de bu şekilde müsaade edeceği
nereden belli? Peki ya 70 yıl sonraki idareciler nasıl karar
verir?”
‘VEKİLLERİN ŞAHSİYET SINAVI’
Yine Yeni Asya’dan Kazım Güleçyüz’de bugünkü köşesinde “Vekillerin
şahsiyet sınavı” diyerek bu teklifi eleştirdi. Güleçyüz şunları
yazdı: “Önce bandrol keyfiliği, sonra torba kanuna
sokuşturulan korsan madde ile Risale-i Nur neşriyatını devlet
tekeline alma tezgâhı. Son üç ayda bu eksende yaşanan gelişmeleri
hep birlikte adım adım takip ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bu
husustaki endişelerimizi haftalardır seslendiriyor, itiraz ve
uyarılarımızı dile getiriyoruz… Dileyelim ki, iktidarın
yaşadığı güç zehirlenmesinin yeni ve tipik bir örneğini oluşturan
bu atraksiyon, milletvekillerinin ortaya koyacağı şahsiyetli ve
dirayetli duruşa takılarak geri püskürtülsün. Ve bilhassa iktidar
partili parlamenterler, hükümetin kurşun askeri değil, milletin
vekilleri olduklarını göstersinler.”
YAYINCILAR BİRLİĞİ'NDEN TEPKİ: YAYIM ÖZGÜRLÜĞÜNE AYKIRI
Torba tasarıya eklenen madde ile Fikir ve Sanat Eserleri
Kanununun 47. Maddesi’nde yapılacak
düzenlemeye Türkiye Yayıncılar Birliği de tepki
gösterdi.
AK Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Sosyal’ın verdiği önergeyle
eklenen maddenin yayıncılık dünyasında büyük endişe yarattığına
dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: “Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu’ndaki bu değişiklik önerisi ‘Risale-i Nur
eserlerinin basımının devlet tekeline alınması, basım izninin
tamamen Bakanlar Kurulu’na verilmesi” olarak
algılanmıştır. Çünkü bir süredir Said Nursi’nin Risale-i Nur
eserlerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca bandrol verilmemekte ve
bandrol verilmemesine sebep olarak ‘kanuni mirasçı olmamaları’
gösterilmektedir.
Yayınevleri bandrol uygulamasının başladığı 2002 yılından beri yani
12 yıldır Risale-i Nur eserleri için bandrol almakta ve serbestçe
basabilmekteydi. Bakanlıkça mirasçılar gerekçe gösterilerek bandrol
verilmemesi nedeniyle yirmiye yakın yayınevi eserlerin yeni
basımlarını yapamamaktadır. Yayınevlerinin büyük maddi ve manevi
zarara uğramasının yanında okurun Said Nursi’nin Risale-i Nur
eserlerini okuması da engellenmiş olmaktadır. Bu uygulama uluslar
arası sözleşmeler ve Anayasa ile korunan yayınlama özgürlüğüne
aykırıdır.
Tek bir kişiye ya da esere yönelik yasa çıkartılamayacağı göz önüne
alınırsa Torba yasaya eklenen bu madde ile Bakanlar Kurulu istediği
eseri “kamuya mal” edebilecek, yani
devletleştirebilecektir. Bugün Risale-i Nur eserlerine yönelik
olarak yapılacak bu uygulamanın gelecekte başka yazarların
eserlerine uygulanmasının önünde hiçbir engel yoktur.
Siyasal iktidarlar bu yasa maddesi ile istedikleri eserin
yayınevlerince basımına engel olabilir.”
Söz konusu yasa değişikliğinin yayınlama özgürlüğüne aykırı
olduğunun vurgulandığı açıklamada, yayıncılar ve yazarlar açısından
bu durumun çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceği ifade
edildi.